Hemen her basketbol turnuvasında,şampiyon olamasa da taraflı tarafsız herkesin takdirini toplayan ve basketbolu sevenlerin sempatisini kazanan bir takım olur (Bknz. Finlandiya – Eurobasket 13). Bu sene Beko Basketbol Ligi için bu takım kuşkusuz Uşak Sportif oldu. Daha geçen sene ikinci ligde oynuyorlardı,bu sene playoffa kaldılar geyiğine girmeyeceğim. Beni en çok etkileyen, rakipleri kim olursa olsun aynı disiplin ve düzen içerisinde oynamaları oldu. Örnek vermek gerekirse,rakiplerini kendi temposunda oynamaya mecbur bırakma konusunda Uşak ligin en iyisi durumunda ki bu sadece elit takımlarda rastlanan bir özellik. Ayrıca ligin en iyi taraftarlar gruplarından birisine sahip Uşak. Bu yazıda Uşak takımının sene boyunca rakamsal olarak nasıl bir resim çizdiğini göstermeyi amaçlıyorum. Öncelikle Uşak’a ilk senesinde başarıyı getiren kadronun sahadaki dakikaları nasıl bölüştüğüne bir bakalım. 
Warren,Holman,Hacıyeva ve senenin en değerli oyuncularından biri olan Carter sahadaki 200 dakikalık pastadan aslan payını alan isimler. Aslında sahadaki 5 istikrarında, liberal taraftan(daha yüksek bütçeli ve geniş kadrolu takımlar) çok muhafazar tarafa(daha düşük bütçeli ve dar rotasyonlu) daha yakın Uşak Sportif. Doğru oyuncu tercihleri yapıldığı sürece en emniyetli yol bu aslında ki Uşak da ne kadar doğru isimlerle yola çıktığını sene boyunca bizlere gösterdi. Aşağıdaki grafik ise Uşak Sportif oyuncularının top kullanma yüzdelerini gösteriyor. 
Justin Carter, tahmin edilebileceği gibi, bu istatistikte birinci sırayı alan isim. Holman ve Warren ise hemen arkasından takip eden isimler. Bu aslında takımın oyun planı ve koç Bulkaz’ın en güvenilir isimlerini de ortaya çıkartıyor. Aslında oyuncuların aktif olarak hücumlara katılma yüzdelerine bakarsak da bu oyuncuların öne çıktığını görebiliriz. 
Yukarıdaki grafik, oyuncuların sahada bulundukları süre içerisinde gelişen hücumların kaçına aktif olarak(aktif katılma: şut kullanma,faul kazanma,asist yapma,hücum ribaundu alma veya top kaybı yapma) katıldığını gösteriyor. Yukarıda saydığım güvenilir ellerin yanı sıra, aslında takımda çok az süre alan (4,83 dak/maç) Özcan Sürücü’nün yüzdesi dikkat çekici. Aktif hücuma katılma kadar bu hücumlardan verimli dönebilmek(hücumun en az 1 sayıyla tamamlanması) da önemli. Oyuncuların verimli hücum yüzdeleri ise aşağıdaki gibi ortaya çıktı. 
Bir önceki grafikte dikkat çeken Özcan Sürücü bu grafikte de en üst sırada. Ancak burda doğru değerlendirme yapılması lazım. Çok kısa süre oynayan oyuncuların bu grafikte aldıkları değerlerin gerçekçi olup olmadığı çok büyük bir soru işareti. Daha çok 10 dakika ve üzeri oynayan oyuncular için belirleyici bu rakamlar aslında. Özellikle Carter ve Warren’ın yakaladığı %50’in üzerindeki yüzde çok çok etkileyici. Bunun iki nedeni var,birincisi iki oyuncunun toplam hücumların neredeyse %40 gibi büyük bir bölümünü yapmasına rağmen verim konusunda bu kadar yüksek seviyede kalabilmesi. İkincisi ise, özellikle kısaların topla harcadıkları sürenin artmasıyla beraber,genelde verimliliklerinin uzunlardan daha az olması. Ancak iki oyuncu da herşeye rağmen takımın en iyilerinden biri olmuş bu konuda. Bireysel olarak bakacağımızı son istatistik ise şut verimliliği. Şut verimliliği şut yüzdesinin biraz daha özelleşmiş bir hali.Prensip olarak atılan şutlardan elde edilen toplam sayının, çıkabilecek potansiyel sayıya bölünmesiyle elde ediliyor. Uşak Sportif kadrosunun şut verimliliği aşağıdaki gibi ortaya çıktı. 
Bu istatistik genelde uzunlar tarafından domine edilen bir istatistiktir. Uzunlar genelde potaya yakın ve bitirmeye yakın pozisyonlarda topla buluştuğu için daha yüksek bir yüzde yakalarlar. Ancak özellikle perimeter oyunu da oynaması nedeniyle Miha Zupan ‘ın (maç başına 1,8 üç sayı denemesine sahip) yakaladığı yüzde daha da değerleniyor. Eli Holman ise beklenildiği gibi takımın en iyisi bu istatistikte. Şimdi takımsal bazı gelişmiş istatistiklere bakalım biraz. Bu bölümde Uşak’ın istatistiklerine bakarken,kıyaslama yapabilmek için, lig ortalaması ve playoffta Uşak’ın rakibi olan Fenerbahçe Ülker’in istatistiklerini de göz önünde bulundurdum. İlk istatistik hücum verimliliği. Bu istatistik takımların,maç başına kaç verimli hücum yaptıklarını ve bu hücumlardan ortalama kaç sayıyla döndükleri girdilerini kullanarak hesaplanan bir istatistik. 
Uşak %41’lik verimlilik puanıyla lig ortalaması olan %40’a çok yakın bir değer almış. Standart sapmanın %5 olduğu bu istatistikte,iyi veya kötü şekilde öne çıkmamış Uşak. Ne ligin elit hücum takımlarından biri ne de hücumda sorun yaşayan ekiplerinden. Rakibi Fenerbahçe Ülker ise ligin en verimli ikinci hücuma sahip (1-Banvit, % 53).Fenerbahçe’nin bu istatistikte Euroleague’in bile en iyi iki takımından biri olduğunu düşünürsek çok da şaşırtıcı değil. Ancak bu eşleşmede Uşak’ın dikkat etmesi gereken bir nokta olduğu da kesin,çünkü Uşak’ın hücuma hücumla cevap vererek bu seriden istediğini alması zor,yukardaki grafikte de görüldüğü gibi. İncelediğim ikinci gelişmiş istatistik kalemi ise tempo. 
Uşak senenin başından beri açık ara ligin en tempolu takımı. Sene boyunca bu kalemde birinciliği kimseye bırakmadılar ve seneyi de diğer takımların açık ara önünde bitirdiler. Uşak Sportiff’in maçlarında dakika başına ortalama 4,32 hücum gerçekleşiyor. Bu konuda lig ortalaması olan 4,02’in çok çok üzerindeler. Uşak’ın temposunun etkileyiciliği şöyle açıklamaya çalışayım; bu istatistikte ligin standart sapması 0,18. Yani bu istatistik için istatistiksel bir üst sınır çizilecek olsa bu sınır 4,15 değerinden geçerdi. Görülebileceği gibi Uşak’ın 4,32’si üst sınırın bir hayli üzerinde. Bu tempo değerini hücum başına ortalama süreler ile de açıklayabiliriz. 
Uşak Sportif’in hücumları ortalama 12,2 saniye sürmüş. Bu konuda lig ortalaması 14,96, rakibi Fenerbahçe’nin ortalaması ise 15,13. Yani Uşak hücum başına lig ortalamasından ve Fenerbahçe’den yaklaşık 3 saniye daha hızlı. Uşak seri boyunca tempoyu olabildiğince yüksek tutmaya çalışacaktır çünkü alışık oldukları sistem bu. Son olarak ise takımların asist ve top kaybı oranlarına baktım. 
Asist oranı, takımın hücumlarının yüzdesel olarak kaçının asist üzerinden gelen sayılardan oluştuğunu gösteren bir istatistik. Uşak bu kalemde rakibi Fenerbahçe Ülker’in aksine lig ortalaması olan %20’nin altında. Bu biraz daha bireysel bir oyuna işaret ediyor aslında. Bu istatistik için iyi veya kötü bir değerden bahsetmek mümkün değil. İyilik/kötülük göstergesi olmaktan öte takımın hücum tarzını gösteriyor aslında. Uşak Sportif’in top dolaşımından daha çok, bire bir oyunları tercih ettiği yorumunu yapabiliriz bu istatistiğe bakarak. 
Top kaybı oranı ise, takımın hücumlarının yüzdesel olarak ne kadarının top kaybıyla sonlandığını gösteriyor. Uşak, lig ortalaması olan %15’in altında. Rakibi Fenerbahçe ise %18 ile lig ortalamasının üstünde. Uşak Sportif, rakibine oranla topun değerini çok daha iyi biliyor. Tempo değerini de düşünürsek bu kadar yüksek tempoda oynayan bir takımın, top kaybı yüzdesinin lig ortalamasının altında kalması da ayrıca takdir edilmesi gereken bir olay. Uşak Sportif, taraftar olmayan basketbol seyircisi için en keyif veren ekipti bu sene, şüphesiz. İlk senelerinde playoff yaparak güzel bir başlangıç yaptılar Beko Basketbol Ligi’ne. Aslında birkaç farklı sonuçla,kendisinden çok daha büyük bütçelere sahip tecrübeli rakiplerine rağmen daha üst sıralardan girebilirlerdi playoffa. Uşak Sportif,şampiyonluğun en büyük favorilerinden biri olan Obradovic’in Fenerbahçe Ülker’iyle ilk turda karşılaşacak. Gerçekçi olmak gerekirse, ilk turda maç kazanmaları bile sürpriz olacak. Fenerbahçe’nin geniş ve kalitesi kadrosu şuanda koç Bulkaz’ın oyuncularının başa çıkabileceğinden çok daha güçlü. Şahsen, Uşak’ın bu sene NCAA’de UConn’un yaptığını yapmasını arzuluyor elbetteki gönlüm,ama bunun imkansızdan bile öte olduğunu kabul etmek gerek. Ne olursa olsun, başta koç Ozan Bulkaz olmak üzere bütün takımı kutlamak gerek. Umarım, mantıklı hamlelerle ilerlemeye devam ederler ve ligimiz bir tane daha elit takım kazanır. Eğer doğru adımlarla,kontrollü büyüme yolunu seçerlerse ve bu seneki inanılmaz taraftar desteğini istikrarlı olarak sürdürebilirlerse birkaç sene sonra daha büyük hedeflerden bahsetmememiz için hiçbir sebep kalmaz ortada.Ancak böyle güzel başlayıp kötü sonlanan birçok hikayeye ev sahipliği yaptı Türkiye Basketbol Ligi. O yüzden yorum yaparken bile temkinli olmak lazım,anahtar kelime istikrar bakalım Uşak Sportif önümüzdeki yıllarda bu kelimeyi sürekli kendine hatırlatmayı başarabilecek mi…
Uşak Sportif Normal Sezon İstatistik Liderleri
Doğuş Özkan
___________________________________________________________________________________________________________
* Pardon Our Brilliance: Bu sene UConn Huskies Basketbol takımının kullandığı en popüler mottoydu. Uşak’ı hem oynadığı basketbol tarzı hem de yaptığı işler açısından UConn’a çok benzettiğim için bu mottoyu Uşak için kullandım.