21. Turgut Atakol Ümit Erkekler turnuvasının ilk gününde U20 Milli takımımız Balkan ekibi Makedonya ile karşı karşıya geldi. Millilerimiz baştan sona üstün oynadıkları mücadeleden 88-63 galip ayrılmayı başardı.
Ömer Faruk Yurtseven’in ayağındaki sakatlık sebebiyle, Berk Uğurlu’nun da devam eden sakatlığı sebebiyle forma giymediği karşılaşmaya Millilerimiz Kadir Bayram, Yiğit Aslan, Tolga Geçim, Ege Arar ve Ayberk Olmaz beşiyle başlarken Makedonya Damjan Robev, Andrej Magdevski, Viktor Efremovksi, Jetmir Zekjiri, Martin Shalev beşiyle başladı.
Karşılaşmaya etkili başlayan Millilerimiz sürekli çembere giderek ve açık sahayı hızlı geçerek bulduğu sayılarla skorda öne fırladı. Makedonya’nın hücum üretkenliğini sınırladığımız dönemde Andrej Magdevski’den dış şut katkısı bulsalar da Yiğit Arslan’nın turnikesi ile farkı çift hanelere çekince maçın ilk molası geldi. Çember altı etkinliğini tamamen kısıtladığımız ve boyalı alandan iyice uzaklaştırdığımız Makedonya’ya karşı rakip boyalı alanda Ege Arar ile kurduğumuz üstünlük ile beraber ilk çeyreği 23-12 önde tamamlamayı başardık.
İkinci çeyrek karşılıklı basketlerle başlarken Mert Çevik ve Egemen Güven’den gelen orta mesafeli basketlere çembere yakın sayılarla karşılık veren Makedonya farkı eritmeye çalışsa da Metehan Akyel’in basketfaulü ile farkı onbeş sayıya çekmeyi başardık. Çeyreğin ilerleyen bölümlerinde kısa oyuncularımızın da devreye girmesi ile –özellikle Enes Berkay Taşkıran’dan gelen üç sayılık isabetlerle- oldukça rahatladık. Oyun ve skor üstünlüğünü bir an olsun elinden bırakmayan Millilerimiz soyunma odasına 48-31 önde girmeyi başardı.
Millilerimiz ikinci yarıyada iyi başlayan taraf olurken, dış şut katkısı alamadığımız dönemde dahi çember altında kurduğumuz üstünlük ve bulduğumuz ikinci şanslar ile oyundaki kontrolü ve skor üstünlüğünü hiç kaybetmedik. Çeyrek sonunda Ege Arar ile çizgiden bulduğumuz isabetlere Makedonya son saniyede Viktor Efremovski’nin üç sayılık basketiyle karşılık verdi. Millilerimiz final periyoduna onbeş sayılık üstünlükle 66-51 önde girmeyi başardı. Son çeyreğe etkili başlayan Millilerimiz Okben Ulubay’ın elinden köşeden bulduğu üç sayılık basket ile farkı maç sınırında korurken çember altında Egemen Güven’in etkinliklerinden de oldukça katkı aldı. Tolga Geçim’in elinden bulduğumuz üç sayılık basketle farkı yirmiiki sayıya kadar çıkaran Millilerimiz maçın temposunu düşürmeden oyunu tamamlamayı başardı ve baştan sona üstün oynadıkları mücadeleden 88-63 galip ayrılmayı başardı.
maçı seyrettim, A milli takımdan çok daha olgun basketbol oynuyorlar. savunmada çok agresıfler. maç daha da farklı bitebilirdi. makedonya bir çok kez el üstü 3luk attı. belki rakip zayıftı ama sonucta bu takımın gectıgımız yıllarda da çok macını seyrettık. umarım 2017 avrupa basketbol şampiyonasına ümit milli ağrlıklı bir kadroyla gideriz. vede maç kazanma amacından ziyade oyuncu kazanma amaçlı bir koçla çalışılır. oyuncuya zaten guveni verirsen maç kazanma bu kadar yeteneklı cocuklarla kendiğinden olusacaktır. nasılkı 2001 avrupa basketbol sampiyonasında 21-22 yas grubundakı hidayet,kerem tunceri , mehmet okur, kaya, omer onan gibi oyuncular o turbuvada seviyelerini bir ıkı tık yukarı çıkardılarsa 2017 de aynı yukselısı neden furkan, tolga,egemen,ege,kenan okben gibi oyuncular yapamasın. 2001 ibo,harun, orhun ve haluk yıldırım gibi tecrubelı oyuncuların yanına genc ve dinamık oyuncular konulmustu. mirsad bile o zamanlar 24 yasındaydı. 2017 dede sinan,semih, ersan boby yada baska bir devşirme olursa bu oyuncuların cevresıne genc ve dinamık oyunculardan olusan bir kadro ile gidilsin. yoksa yine hüsran yasamaya devam ederiz.
Bu kadroya daha Berk Uğurlu da katılacak. Üstteki yorum da Panda’nın dediği çok doğru. Bu nesil kazanma alışkanlığı olan (winner) bi nesil. Yıldızlar ve gençlerde Avrupa Şampiyonu oldular. Geçen seneki Avrupa şampiyonasına bile 95 – 2000 arası nesil ağırlıklı gitmeliydik. Eskilerle gittik noldu sanki.
Şu 5/6 yıllık jenarasyondan her yaş sıralamasında madalyaya koşan takımlardan sadece cedi ve kenan süre alıyorsa ve onlarda yerinde sayıyorsa yazıklar olsun bize yazıklar olsun siz yönetenlere.
Keske egemen amerika programina devam etseydi. Bu sene milli takimi pas gecseydi. Vucudunu gelistirmis biraz ve cok etkiliydi. Guardlarin katkisi hayal kirikligiydi. Bu takimda mutlaka ridvanin olmasi lazim. Cok cok yetenekli bir kadro. Cok can yakacak.
Kadroda öyle abartılmış isimler bir de o kadar değerli isimler eksik ki !…. Geleceğe yönelik hesaplar olduğu kesin……
mesela kim abartılı bu kadroda yada eksik olan değerli isimler kim ? kadro 22 kişiden 15 e indi ve ordan da 12 ye düşecek.bu 15 oyuncunun 10 tanesi avrupa şampiyonu ve dünya 3,sü olan u18 takımının oyuncusu.geriye kalanlardan enes berkay ve ömer faruk da geçen sene avrupa 2,si olan kadronun oyuncuları.metehan ismail cem ve mert çevikde zaman zaman alt yapı milli takımlarında oynamış oyuncular ve bu sezonda takımlarında iyi performans gösterdiler ki burdalar.burda olan oyunculara saygı duymak yerine neden hep bir eleştiri halindeyiz? özellikle realist arkadaş yorumlarını zevkle takip ettiğim ve tarafsız yorum yaptığına inandığım senden böyle bir yorum duymak şaşırttmadı desem yalan olur.dediğin gibi burda olmayı hak eden iyi oyuncular da vardır mutlaka ama takım 12 kişiden oluşacak ve her koch takımında güvendiği oyuncuların olmasını ister ve tercihlerini de ona göre yapar.bizler oyunu eleştirelim ama oyunculara saygı duyalım.
Realist böyle düşünse bile, böyle negatif yorum yapmaz, başka yere git, burda sana ekmek yok..
Değerli yorumcu arkadaşlar, göstermiş olduğunuz tepkiyi anlıyorum ve değer verdiğiniz için teşekkür ederim…. Öncelikle acele ile altını doldurmadan yorumladığım için düşüncelerimi ifade edemedim, hatalıyım, bu yüzden tepkinizde haklısınız…. Bazen öyle durumlarla karşılaşıyorum ki isim üzerinden yorum yapmamak kararımda gerçekten zorlanıyorum…. U20 altyapıların en son seviyesi…. Veya A Milli seviye için altyapılarda son eleme işlemidir diye düşünmekteyim…. Burada iki-üç yıl içerisinde A Milli ve uluslararası düzeyde isminden söz ettirebilecek, takımı sürükleyecek potansiyellerin hazırlanıp deneyim kazandırılması zihniyetinin birinci öncelik olması gerekliliğinden bahsediyorum. Öncelik madalya ile kamuoyunu afyonlamak ve beklentileri yükseltmek birinci sırada olmamalı… Evet elimizde altyapıları hep madalyalarla geçen bir 96 jenerasyonu var ve son yıllarında da madalya beklememiz gayet doğal. Bu durum bana göre sanki geleceğe yönelik olarak bize handikap yaratıyor gibi…. Ancak bu yıl altın alsak bile bu 96’lı gençlerin kaçının A Milli ve uluslararası seviyede dominant olacak fiziksel mental ve ruhsal potansiyeli mevcut? Bu sorgulanmıyor…. Bu işe yatırım yapan ekol ülkelerin yıldız ve genç seviyelerinde antropometrik ölçümleri tamamladığını, kas kalitesi ve atletik özellikler konusunu kapatarak yatırımını uzmanların değerlendirmelerinden sonra üst seviye olabilecek oyunculara kaydırdığını iyi biliyorum. Hem de pozisyon bazında… Eğer 12 kişilik kadro bu ise 97 jenerasyonundan bu kadroda yukarıda bahsettiğim özellikleri ölçülüp değerlendirilmiş 4-5 oyuncu olması daha doğru olurdu diye düşünmekteyim. Ve eğer Ömer gibi bu yükü kaldırabilecek 98’li varsa onun da kadroda olması daha güzel olurdu … Niyetim kesinlikle oyunculara ve emeklerine saygısızlık etmek değildir….Burada sistemi ve vizyonu yorumlamaya çalışıyorum. Tabii ki sorumlu koç ve ekibi kendi önceliklerine göre kadro belirleyecek ve turnuvaya gidecek…. Keşke sezon içindeki performanslar üst seviyede ihtiyaç duyulacak özelliklerin yerini doldurabilse…Ama son yıllardaki tecrübelerimizin bize işin aslında böyle olmadığını gösterdiğini düşünüyorum…. Altın yerine belki bronz belki gümüş belki 4 olurduk ama hedef potansiyelleri eğitmek ve bir üst seviyeye hazırlamak ise bana göre değerdi! Bu sistemi ve zihniyeti devamlı kılanlar ekol olup oyuncu pazarlayan ülkeler oluyorlar… A Milli düzeyde de düzenli istikrarlı takımlar çıkartabiliyorlar. Bu arada mevcut A Milli kadromuzda 94-95-96-97 jenerasyonlarından 5 oyuncunun bahsettiğim şekilde yer almasını çok isterdim… Değerli yorumcu arkadaşlar benim bakış açım ve buna bağlı olarak yorumum bu şekilde… Umarım üstteki kısa ve eksik olan ifademin altını doldurabilmişimdir….