Spor Toto Basketbol Ligi’nin play-off öncesi son hafta karşılaşmalarında Demir İnşaat Büyükçekmece’yi evinde ağırlayan Beşiktaş Sompo Japan, son anda karşılaşmadan 98 – 94 galibiyetle ayrıldı.
Karşılaşmanın ardından basın mensuplarına açıklamalarda bulunan Beşiktaş Sompo Japan Başantrenörü Yağızer Uluğ, play-offa kalamamalarını sezonun başında yanlış bir şekilde kurulmalarına bağladı. Zorlu bir lig içerisinde mücadele ettiklerini de ekleyen Koç Uluğ’un açıklamaları şu şekilde:
“Beşiktaş Sompo Japan, geçmişte profesyonel kariyerlerinde hiçbir zaman taşıyıcı oyuncu olmamış oyunculardan kurulmuş bir takım. Ligdeki takımların seviyeleri hiç düşünülmeden oluşturulmuş bir takımla çok zor bir ligde yarışmaya gayret ettik. Sahada takım olarak hareket eden tüm rakiplerini yenmek için sahaya çıkan, birlikte savunma yapıp birlikte hücum eden, topu paylaşan bir takım oluşturmaya çalıştık.”
- Kaynak: eurohoops.net
Geldiğinden beri susmadın. Her gün ayrı bir şikayet. Gelir gelmez ilk iş ilk beş oyuncularını 40 dakikaya yakın oynatıp kalan herkese çöp muamelesi yapmak oldu. Kartal gibi oyuncuyu Beşiktaş’a küstürdün, sen önce bunun hesabını ver de ondan sonra çıkıp konuşma hakkın olsun. Hem kadronun seviyesini beğenmiyorsun hem de Kartal gibi bir potansiyelin sürelerini sıfırlıyorsun. Üzerine bir de utanmadan konuşuyorsun, yüz karası bir koçluk yaptın, şimdi gidersin umarım!!
Hep yabancıların düzeyinden, özellikle de savunma güçlerinden şikayet etti. Gönderdiği Radosevic EL oyuncusu oldu, özellikle de savunmasıyla. Getirdiği Elonu-Culpepper-Brown sanki savunma ustası. Tüm maçları 2 oyun kurucu ile oynayıp, savunmacı 2 numara kullanmadan neyin ağlaması anlamadım. Kullandığı oyun kurucular Kartal gibi savunma yapsalar neyse. Bize yılın kazığıydı, play-offa sokamadığı kadro iyi bir koç ile ilk 5’te olacak bir kadro.
Elindeki kadro playoff için fazlasıyla yeterliydi aslında. Beşiktaş sezon başında Dettman’a daha fazla müsamaha göstermeliydi. Dettman gibi tecrübeli bir koçun yerine , Uluğ hamlesinin arkasında kimbilir hangi parmaklar vardı , onu Allah bilir !? İlk maçlardaki yüksek skorlar ve galibiyetler bir halüsinasyon yaratsada kısa sürdü. Aslında o halüsinasyonu yaratanda Dettman’ın takımının yavaş yavaş form tutmasıydı. Uluğ , o işlemeye başlayan düzenin önce kaymağını yedi sonrada bozdu. Kartal gibi , kulübün on yıllar sonra milli takıma verdiği ilk oyuncu , muhtemelen 5 sene sonra çoğu Beşiktaş’lının adını dahi hatırlamayacağı bir koç uğruna gönderildi. Radoseviç gibi , oyunun her alanında faydalı bir oyuncu hemde çok formdayken gönderildi.
Burada yapılan yorumların hepsine katılıyorum. Ama sizin kadar yumuşak olmayacağım. Geldiğinden beri ne yaptı ? Önce potansiyeli olan gençleri takıma küstürdü,takımdan gönderdi. Avrupa’da adı sanı duyulmamış takımlardan fark yedi,kendi seviyesinden düşük gruptan bir üst tura dahi çıkamadı, bu takıma savunma yaptıracağını söyleyip ,hücumcu oyuncuları takıma doldurdu,her kaybedilen maç sonrası iplikçi kadının çenesi gibi susmak bilmedi,hep bir bahanesi,hep bir hayal ürünü olan sebepleri vardı,hiç bir zaman kendisi suçlu ya da hatalı olmadı. Kazandığı maçlardan sonraki çok büyük coach edasıyla böbürlenerek yaptığı konuşmalarla bir bakıma karakterini de bizlere gösterdi. Zaten Ergin Ataman’ın Galatasaray’da yardımcı coachken takımı ona bıraktığındaki tavırları,öne çıkma hevesi ,açıklamaları duruş açısından da onun küçüklüğünü bizlere gösterdi. Detmann’ı kovarak gönderenler,neden bu kadar sabrederler? Ayrıca medyada neden kimse kalemini kıpırdatıp eleştirmez,dokunulmazlığı nereden gelmektedir? Diğer sitelerde örneğin Basketfaul.com sitesinde sezon içerisinde defalarca bunları ve eleştirilerimi yazdım hiç birisi yayınlanmadı.Hiç bir şekilde eleştiri yapılan yorumlar yayınlanmadı? Hep övüldü,hep başarılı gibi gösterildi,başarısızlık hep farklı yerlerde arandı . Neden? Ayrıca Trend Basket düşüncelerimi özgürce paylaşacağım bir ortam oluşturduğu için teşekkür ederim. Unutmamak lazım basketbol bir kültürdür,bu kültüre sahip çıkalım. Saygılarımla.
Cavs dediklerinin altına imza atıyorum ve bir noktaya ben de değinmek istiyorum. Basketbolun özgürlüğü ön plana çıkartan bir kültürü olduğuna ben de inanıyorum ve basketfaul zihniyetindeki siteleri kınıyorum. Basketfaul anca kendi hoşlarına giden yorumları yayınlayan boş bir site benim gözümde artık. Ne girerim, ne de insanların girmesini tavsiye ederim.
Beşiktaş’ımızın elinde Kartal, Enes, Ömer Al gibi üç tane çok önemli oyun kurucu adayı var. Sadece bu oyuncuların üzerime yatırım yapılsa önümüzdeki 6-7 sene Beşiktaş’ın oyun kurucu arama gibi bir derdi olmayacak ama o pozisyon Amerikalıların çiftliği oldu. Madem bu gençler oynamayacak kapatın o zaman altyapıyı. Ya da Yağızer gibi Amerikalı düşkünleri yerine kendi gençlerine yatırım yapabilecek ADAM getirin. Zaten play-off’a bile kalamıyoruz bari gençlerimizi görüp neşelenelim gurur duyalım takımımızla. Bunu bari çok görmeyin taraftarımıza.
Yaaaa Kardesim kes Trasi !!
Sen dakikalari paylastirmazsan, ilk bes oyunculari 35-40 dakika oynatirsan savunmada nasil direnc gostereceksin ?
Heyecaniyla ve gencligiyle savunmaya ekstra güc katan gencleri oynatmazsan savunmadaki agresifligi nasil yukselteceksin ??
Elde ne var bu Sezon icin ? Koskocaman bir Hic!! Ne playoff hedefine ulasildi ne ekstra oyuncu kazanildi !!! Tam aksine mevcut genc oyunculari küstürdün !!! Kartal özmizraki tümden kaybettin !
Simdi cikmis Lagaluga yapiyorsunn!
Enes berkay taşkıran. Bu çocuğu kazansaydık keşke. Cedi den sonra bu kadar aç bir genç görmedim ben. Bu arada takımın en iiyi dış savunmacılarından birisi!