Pınar Karşıyaka’da Koç Ufuk Sarıca, kulübün YouTube kanalına konuk oldu ve bazı açıklamalarda bulundu.
Başkan Turgay Büyükkarcı, Genel Menajer Selim Çınar ile Karşıyaka Spor Kulübü’nün YouTube kanalında yayınlanan 5 Soru 5 Cevap programının sezon finaline konuk olan Koç Ufuk Sarıca, kendisine yöneltilen soruları cevapladı.
En büyük arzularından bir tanesinin FIBA Europe Cup şampiyonluğunu Karşıyaka’ya getirebilmek olduğunu söyleyen Sarıca, açıklamalarında şu ifadeleri kullandı:
Ufuk Sarıca pandemiden ve karantina günlerinden bahsederken “Bu sürecin en büyük kısmı bence sağlık kısmı. Oyuncularımız, idarari kadromuz, tüm kulüp çalışanlarımız ve ailelerimiz olarak bir sıkıntımız yok. Tabii ki bunun için şükrediyoruz ancak çok sıkıntılı bir süreç ve hala tam anlamıyla atlatmış değiliz. Yeni normal deniyor, normalleşme sürecine giriyoruz ancak bir süre daha kontrollü olmak, kurallara uymak gerekiyor diye düşünüyorum. Bu bizim hayatımızda olmayan bir süreç. Belki oyunculuk ve antrenörlük kariyerimde oturmadığım kadar evde oturdum. Aileyle olmak güzel, hayatta kaçırdığımız parçalar var onları tamamlıyoruz. Yaklaşık 2.5 ay oldu tabii ki bu kadar hareketsiz kalmak bize göre değil, çok özledik tabii ki… Takımımı özledim, oyuncularımı özledim, maç yapmayı özledim. Umarım kontrolle geçecek sürecin ardından hem ülkemiz hem dünyamız bu durumdan en az hasarla kurtulur. Bu süreçte bile mutfaktaki durumumu geliştiremedim. Yalan olmasın hayatımda ilk kez bir makarna ve bir makarna sosu yaptım. Benim için büyük bir gelişme. Onun dışında mutfakta bir gelişme sağlayamadım. Çocuklarla başta kutu oyunları oynuyorduk ama onlar da sıkıldı sonrasında. Beraber konsol oyunu oynadık, kaçırdığımız dizileri izleme şansı buldum özellikle uzun diziler var. Popüler olanları yakaladım. Zaman zaman eski maçları izleyerek kitap okuyarak bu süreci geçirdik.” ifadelerini kullandı.
FIBA Europe Cup’ta olası Final Four’un gelecek sezon başında yapılabilecek olması ve takımlarda gerçekleşecek olası değişiklikler hakkında yorumda bulunan Ufuk Sarıca, “İlk olarak ben de üzüntümü belirtmek istiyorum. Bizim için hem ligde hem Avrupa’da sezon harika bir şekilde geçiyordu. Arka arkaya galibiyetler aldık ligin yarıda kaldığı bölümde çok ciddi bir galibiyet yüzdesi yakaladık. Ligi 24 galibiyetle tamamladığımız 2012-2013 sezonunu geride bırakabilirdik. Bir taraftan da böyle bir salgından ötürü yapacak bir şey yok. Tüm kararlar alınması gereken ve uygulanması gereken bir şekilde alındı ve uygulandı. Final Four’un olası sezon başı oynanması konusunda herkes için sıkıntı var, bir başantrenör olarak benim için de bir sıkıntı var. Gelecek sezon ile ilgili temennilerde bulunuyoruz, netleşmiş bir program yok maalesef. Sezon açılışı, bu Final Four’un ne zaman yapılacağı gibi konular bilinmiyor. Biz tüm kadromuzu 1-2 istisna dışında korumayı planlıyoruz, bununla ilgili görüşlerimi daha önce de paylaşmıştım ama ne kadarı mümkün olur tabii ki bilinmiyor. Keşkeler bazen yersiz oluyor ama keşke bu kadar yaklaştığımız bir şeyi tamamlayabilseydik. Biraz da süreci görmemiz gerekiyor, hangi takım nerede olacak veya Final Four yapılacak mı, umarım yapılabilir ve havada kalmaz. En büyük arzularımdan bir tanesi Avrupa Kupası’nı Karşıyaka’ya getirebilmek. Burada verilmiş bir emek var. Dönüp baktığımızda hepimiz şu an gururluyuz ama sezon başına baktığımızda yepyeni 12 oyuncusuyla yeni teknik ekibi ile yepyeni bir takım kurduk ve buraya kadar geldik. İnşallah bunu tamamına erdiririz.” değerlendirmelerini yaptı.
Geçtiğimiz sezonlara göre bu yıl sahada daha fizikli bir Ufuk Sarıca takımı olması hakkında ve takım planlaması hakkında sorulan soruya Ufuk Sarıca, “Fizikliden ziyade daha çok pozisyonu oynayabilen oyunculara sahiptik. Takımı kurarken bunlara dikkat ediyoruz ama tabii ki imkanlar dahilinde her zaman kadroya katmak veya takımda tutmak kolay olmuyor. Bu sene fazla sayıda fazla pozisyonu oynayabilen oyuncular çıktı. Zaman içerisinde birlikte çalıştıkça da teknik ekibin kararları doğrultusunda oyuncuları başka pozisyonlarda değerlendirme imkanımız oldu. Bunun sonucunda da birçok pozisyonu oynayabilen fizikli bir takım ortaya çıktı. BSL’de ligin en fazla ribaund alan ve en az sayı yiyen takımıyız. Bunları ortaya koyduğunuz zaman sahada özellikle Karşıyaka taraftarının takdir ettiği kora kor mücadele etme kısmı ortaya çıkıyor. İstikrar benim çok önem verdiğim bir şey. 2012-2013 sezonunda ilk göreve geldiğimde 12-13 yeni oyuncu kadromuza katmıştık. İkinci sene altı transfer yapmıştık sonraki sezon iki ekleme yaptık ve yolda kazanılan Türkiye Kupası ve Cumhurbaşkanlığı Kupası var. Bunlar da biraz istikrarla gelen şeyler. Hele de böyle iyi karakterli oyunculardan kurulu kadrolar yakaladığınızda bunların devamını getirmeniz gerek. Bunlar sporda başarı için önemli etkenler.” yanıtını verdi.
Bu sezonki takım ile 2014-2015 sezonunda şampiyonluğa ulaşan takımın benzetildiğinin hatırlatılması ve bu konuda görüşlerinin istenmesi üzerine Ufuk Sarıca, “Sezon çok başarılı geçti ama bitmeden bir şey söylemek tabii ki mümkün değil ama en son gün sahada olmak önemli. Geçmiş dönemki performanslarımıza baktığımızda bu da olabilecek senaryolardan bir tanesiydi. Bu iki takım arasındaki benzetmelerin kaynağı bence iki takımın da iyi karakterli oyunculardan kuruluyor olması. 2012 senesinde kurduğumuz takımda aldığımız yabancı oyuncuları kimse bilmiyordu. Bu sezon kadromuza kattığımız oyuncular kariyer anlamında daha bilinir oyuncular ancak bazı takımlar tarafından tercih edilmeyen oyunculardı ve biz bu isimleri kendi bütçemiz dahilinde aldık. 1-2 oyuncumuzu belki tüm Avrupa piyasasını şaşırtarak kendi bünyemize kattık. Karşıyaka’da çalıştığım 5 sezonda gördüğüm şey Türk oyuncuların Karşıyaka kültürünü, Türkiye’deki sistemi ve kulübün doğrularını yabancı oyunculara anlatmakta bizlere çok yardımcı olduğu ve takımda büyük pay sahibi olduğuydu. Burada en önemli nokta yine oyuncuların karakteri ve çalışkanlığı. Zaten çalışkan olmayan bir oyuncunun benim takımımda olma ihtimali yok. Bu takım sahada gerçekten çalışan bir takımdı ve biz de yolda kendilerine kendi doğrularımızı, ne istediğimizi verdik. Belki D.J. Kennedy, Pınar Karşıyaka’da oynamış bir oyuncuydu ama o dönemki şartlarla bu dönemki şartlar farklıydı. Kendisini de bu şartlara adapte etmeyi başardı ve kimyası düzgün bir takım ortaya çıktı. 2014-2015 sezonundaki takım 2012’den bu yana gelen bir oluşumdu. Bu sezonki takım daha hızlı bir şekilde ortaya çıktı. Ben de buna aslında biraz şaşırıyorum. İdari ekibin, teknik ekibin ve yönetimin oyuncularla birlikte ortak paydada buluşması ve o hedef için çaba sarf etmesi bence en büyük etken oldu. İki takım arasında tabii ki benzerlikler vardı. Sahadaki çalışkanlığı da müthişti bence bu takımın.” yorumunda bulundu.
Sosyal medya üzerinden gelen “Ufuk Sarıca’nın hayalindeki pivotun özellikleri nelerdir?” sorusuna şakayla karışık “Uzun Palacios, şutu olan Esteban Batista” yanıtını veren Sarıca, “Aslına bakarsanız Pınar Karşıyaka’da geçirdiğim 5 yılda seçtiğimiz yabancı pivotlar konusunda çok şanslıydık hepsi çok iyi performanslar gösterdi. Palacios konusu ayrı bir hikayedir. O dönem basketbolda çok tercih edilen bir basketbolcu değildi. Şimdi bakmayın herkes kısa devrilen şutu olan oyuncu arıyor ama o dönem tercih edilen bir profil değildi. O dönemlerde bu tip bir oyuncuyla ilk kez biz oynadık ve o dönem şampiyon da olduk. Bende başka anılar da var Juan Palacios’la ilgili o dönem ‘Bu oyuncuyla oynayamazsınız, hiç maç kazanamazsınız’ deniyordu. Dediğim gibi şanslıydık Esteban da çok kariyerli bir oyuncuydu. Yönetim olarak çok iyi iş çıkarmıştık. Kendisi ile özel bir dostluğum da vardı. O da müthiş katkı yaptı. Jordan bu sezon keza öyle. Jordan Morgan da çok fazla tercih edilen bir oyuncu değildi. Biz de onun özelliklerinin bize uygun olduğunu düşündük. Hayalimizdeki 5 numaraları neredeyse aldık. Juan Palacios da çok karakterli bir oyuncuydu, hatta gözlükleri taktığında tam bir profesördü.” ifadelerini kullandı.