Olay adam Ömer Faruk Yurtseven, 96’ sınıfının son turnuvasında kısa kariyerinin büyük bölümünde olduğu gibi kendisinden yaşça büyükler karşısında performans sınavı verecek. Koleje geçiş yapma isteği uzun bir süre basketbol gündeminin zirvesine oturan 1998 doğumlu oyuncuyu 2016 Genç Erkekler Türkiye Şampiyonası’nda 9 Eylül Basketbol karşısında ürettiği 91 sayıyla hatırlayan birçoklarımız için Ömer Faruk’un oyuncu dosyasını biraz açıp, takıma verebileceği katkı üzerine düşünelim istiyorum.
Aksiyonun hücum tarafında oldukça geniş bir saldırı cephanesi olan Ömer Faruk, parmak hassasiyeti ve birtakım fiziksel artıları sebebiyle çember etrafında oldukça iyi bir bitirici olarak gözümüze çarpıyor. Yüksek posttan yüzü dönük şut tehdidi yaratabilmesinin yanı sıra alçak postta da gelişime açık oldukça verimli bir üretkenliğinin söz konusu olduğunu söylemek yanlış olmaz. Alçak postta sırtı dönük oynadığı hemen hemen her hücumda rakibin ikili sıkıştırma getirmek durumunda kaldığı genç oyuncunun bu noktada en fazla üzerine düşmesi gereken konu oyun görüşüyle doğrudan bağlantılı. Çok sık temas yaratarak ve alarak oynamayı pek sevmeyen bir oyun karakteri olduğu için temas düzeyinin arttığı ikili sıkıştırmalarda ilk opsiyon olarak pas seçeneğini düşünmesi takımı adına en makul hareket olacaktır zira burada pas kanallarını okumamasının sebebi parmak hassasiyetine güvenmemesi değil tamamen hücumu son noktada neticelendirme isteği…
Üç sayı çizgisinin gerisinde rahat rahat boş bırakabileceğiniz bir oyuncu olmayan Ömer Faruk’un perde çıkışlarında tepe veya forvette topla buluşursa üç sayı çizgisi yahut bir adım içerisinden o şutu denemesi oldukça olası olacaktır. Madalyonun diğer yüzü ise savunma… Temas yaratarak ve alarak oynamayı pek sevmediğini yukarıda belirtmiştim ancak buradaki ciddi problemlerden biri de –zaman zaman hücumda da sıkıntısını hissettiği – ikili oyun pozisyon yerleşimi. Savunma merkezini rakip ikili oyunlarda nerede kuracağını tam olarak kestirememesi ve hatırı sayılır blok ortalamasına karşın yumuşak bir çember savunmacısı olması yıldız adayı oyuncunun en büyük handikapları olarak değerlendirilebilir. Savunma ribaundlarının alımı ve topun kısalara ulaştırılmasında oldukça başarılı bir görüntüye sahip olan Ömer Faruk’un parmak kaslarının düzeyini yukarı çekmesiyle birlikte oyuncu motorunu maç içerisinde biraz daha devreye erken sokabilirse elit bir ribaundcu olmaması için hiçbir sebep yok.
Kendisinin alacağı sürelere de bağlı olarak çok çok üst düzey bir şampiyona geçirmesi benim adıma sürpriz olur zira 96’ sınıfının son sahnesinde gösteri payı biraz daha Ege Arar ve Egemen Güven’in üzerinde olacaktır. Aslında az önce ‘’üst düzey şampiyona’’ ifadesinden kastım takımın ‘’taşıyan’’ oyuncusuna dönüşmesini beklemediğim içindi fakat bana kalırsa Ömer Faruk, Helsinki’de double double ortalamalarına oldukça yakın bir şampiyona geçirmeyi başaracaktır.
Gençler Türkiye Şampiyonası İstatistikleri: 34.48 dakika, 34.5 sayı, 18.1 ribaund, 3.5 asist, 2.8 top çalma, (%64 İkilik, %22 Üçlük)
BSL İstatistikleri: 10 maç, 12.3 dakika, 4.1 sayı, 3.1 ribaund, 0.8 asist (%55 İkilik)
THY Euroleague İstatistikleri: 8 maç, 4.9 dakika, 1.6 sayı, 0.9 ribaund (%42 İkilik, %50 Üçlük)
Yazan: Onur COŞKUN