Geçtiğimiz hafta içinde Fenerbahçe’nin Turkish Airlines EuroLeague ve Tahincioğlu Basketbol Süper Ligi kapsamında düzenlenen medya gününe katılım gösterdik. Ekip arkadaşlarımızdan Kemal Rutkay Özcan sarı lacivertli ekibin yeni oyun kurucusu Tyler Ennis’le röportaj gerçekleştirdi.
Kapıya dayanan yeni sezon öncesi Tyler Ennis’in yeni yaşama uyum süreci ve 2018/19 model Fenerbahçe’ye dair beklentileri sizlerle!
Öncelikle Türkiye’ye, İstanbul’a hoş geldin. Son EuroLeague finalistine, iki sene öncesinin şampiyonuna katıldın; hazırlık maçlarında dahi var olan şemalarını sorunsuz uygulayabilecek kadar disiplinli ve iyi çalışan bir takıma. Bu durumda kolay bir geçiş dönemi geçireceğini söylemek adil olur mu?
Herkes bunu umuyor. Kısa bir süredir burada olsam da takım arkadaşlarım ve koçlar işleri benim adıma kolaylaştırdı ve bana yardımcı oldu. Bunun burada inşa ettikleri her şeyin bir göstergesi olduğunu düşünüyorum. Sadece iki üç haftadır buradayım, şimdiden birkaç maç oynadık ama hala öğrenmeye devam ediyorum. Yani, geçiş dönemi için ‘kolay’ demem çünkü bu kadar iyi bir takımda olmanın hiçbir zaman kolay olduğunu düşünmüyorum; fakat ben, Jo [Lauvergne] ve koçlar setleri daha iyi öğrenmek, sahada daha rahat olmak için birlikte çalışıyoruz. Bu kadar efsanevi bir koçun altında, bu kadar efsanevi bir takımda oynayınca koç size güven aşılıyor ve oyunu biliyor. Biz de çıkıp kendi oyunumuzu oynamaya çalışıyoruz.
Buraya gelmeden evvel Zeljko Obradovic’i araştırdın mı?
Resmi kontratı imzalamadan önce yetkililerle tanıştığımda, Obradovic bana EuroLeague’e ve tarihine aşina olmadığımı söyledi. Buraya gelme opsiyonunu gözden geçirirken araştırma yapmaya başlamıştım. Birkaç takım arkadaşıma karşı daha evvel oynamıştım; Gigi [Datome], Joffrey ve milli takımdayken Bobby [Dixon] ve Melli. Onları tanıyordum, oyunlarını biliyordum; araştırmamı da yapmıştım. Farklı bir lige, esasında farklı bir dünyaya gelirken bunu yapmak istersin. Oyunculara bir şeyler öğretmek ve oyun kurucularla çalışma konusunda koçun yaptıkları, benim takımda olmasını istediğim şeyler.
Sadece isimlere bakıldığında, Brad Wanamaker’ın yerini almış gibi gözüküyorsun ama birbirinizden çok farklı oyuncularsınız. Takımdaki rolün nasıl tanımlandı? Onun rolünü mü alacaksın, yoksa başka bir rolün mü olacak?
Hiçbir zaman bir başkasının yerini doldurmaya çalışmadım. Bence o çok başarılıydı ve buraya gelmeden evvel onu başarılı kılan şeyleri görmek adına birçok klip izledim. Yani onun yaptıklarını ve hücumda nasıl efektif olduğunu izledim ama ben kendi oyunumu oynamaya geldim. Sahaya çıkıp, yaptığımı yapacağım; takımın neyi yapmama ihtiyacı varsa onu yapacağım. Bu yıl elbette farklı oyunculardan oluşan farklı bir takım var. Sahaya oyun kuruculuk anlamında bir şeyler katacağım; benim oyunum bu: Oyun yapmak, sayı atmak ve takıma mümkün olduğunca yardım etmek.
NBA’e dönelim. Lakers, sen oradayken iki vasat sezon geçirdi. Senin deyiminle “belli bir lideri olmayan” bir takımdan her maçını kazanmak için oynayan, şampiyonluk hedefleyen bir takıma geçmek farklı olmalı…
Birçok insan NBA’de her maçın ciddiye alınmadığı hakkında konuşuyor fakat oyuncuların perspektifinden bakılırsa her maça playofflara kalıp kalmamamız fark etmeksizin kazanmak için çıkıyoruz. Bu bağlamda düşünce yapımın değişmediğini düşünüyorum. Sezon öncesi hazırlık maçları da olsa elimizden gelenin en iyisini yapıp, kazanmaya oynuyoruz. Lakers genç bir takımdı, ligin en genç takımlarından biriydik; bu yüzden sezon sırasında öğreneceğimiz çok şey vardı. Burada ise farklı bir takım, farklı bir kimya var. Elimizden gelenin en iyisini ortaya koymaya çalışıyoruz.
Sen buraya gelmeden evvel Fenerbahçe’de oynamış son Kanadalı oyuncu Anthony Bennett’tı. Burada çok başarılı bir dönem geçirmemişti ama yine de EuroLeague şampiyonu kadronun bir parçasıydı. Onun geri bildirimi nasıldı? Transfer öncesinde konuşmuşsunuzdur.
Ben ve A.B. Toronto’da birlikte büyüdük, birlikte oynadık. Onunla konuştum, geçmişte Fenerbahçe’de ve koç için oynamış birkaç kişiyle de konuştum. Bir şehir olarak İstanbul için; takım, takım arkadaşları, organizasyon hakkında herkesin söyleyecek harika şeyleri vardı. Onlarla konuşmak gerçekten iyi hissettirdi. Buraya gelmeye zaten meyilliydim ve çok heyecanlıydım. Eski oyunculardan da harika geribildirimler almış büyük bir şey. Maurizio [Gherardini] ve koçla konuşmak harikaydı ama bir oyuncu olarak, diğer oyuncuların da ne hissettiğini duymak istersiniz. Konuştuğum herkes çok heyecanlıydı ve burada oynamayı çok sevmişlerdi.
Dylan, kardeşin, geçen yıl Kızılyıldız forması giymişti. Sana Avrupa basketboluna dair, “Boş adım yok”, “Oyuncular mola alamaz” gibi ipuçları verdi mi?
Kesinlikle. Kuralları hala öğrenmeye çalışıyorum zira bazen oyuna kapılmışken zaman çok hızlı ilerliyor. Milli takım tecrübemin bana bu konuda yardım edeceğini düşünüyorum. FIBA kurallarıyla oynamışlığım var; kuralların biraz daha farklı olduğunu biliyorum. Boş adım, geçmişte birçok Amerikalı oyuncunun sorun yaşadığı bir şey. Koçlarla antrenmanlarda çalışıyoruz ve umuyorum ki gerçek maçlar başladığında kurallara adapte olacağım.
Son olarak, taraftarlar… Fenerbahçe taraftarları oyunculara ve koçun kendisine gösterdikleri çok yoğun ve karşılıksız sevgi ve destekle biliniyor. Bunu henüz hissedebildin mi?
Tabii ki. Resmi imzayı atmadan önce bile bazı taraftarlar sosyal medya üzerinden benimle iletişime geçmişti. Gerçekten iyi bir histi. Bana kesinlikle Lakers’ın taraftar kitlesini hatırlattı. İstanbul’da bulunduğum bu kısa zamanda dahi beni restoran gibi yerlerde tanıyan birkaç taraftarla tanıştım. Çok iyiydi. Ben ve ailem burada kesinlikle sıcak karşılanmış hissediyoruz ve bu da geçiş dönemini çok daha kolaylaştırıyor. Önemsediğim şey sahaya çıkıp kazanmak ve yıl boyunca onlara bir şov sunmak. Bence hedefimiz bu. Odaklandığımız şey şampiyonluk kazanmak.
Aileni buraya getirdiğinden bahsettin. Bunu yeni gelen çok fazla Amerikalı oyuncu yapmıyor…
Benim için L.A.’den İstanbul’a taşınmak bir süreç, elbette. Saha dışında bu süreci kolay atlatabilmek için kesinlikle aileme ihtiyacım vardı; özellikle ilk yılımda. Bobby bir süredir burada, o bir veteran. Bana saha içinde ve dışında çok yardımcı oluyor ve ailemin de yanımda olması gerçekten iyi.