Aldığı galibiyetleri belki de sezon geneline en dengeli yayan ve sezon başından beri hücum savunma dengesini en net kuran takım Eskişehir Basket. Son haftaya üçlü averajla lider girdiler fakat diğer iki rakibinin birbiriyle oynadığı haftada, sahadan galibiyetle ayrılmasına rağmen ikili averajda geri düştü ve sezonu 2. tamamladı kırmızı siyahlılar. Belki de en çok eşleşmek istedikleri rakiple eşleşti Eskişehir Basket. Kağıt üzerinde de en net favoriler dersek yanlış olmaz.
Takımın en değerli parçası Sean Marshall. Belki de sezonun en değerli oyuncusu. BSL tecrübesi de olan yıldız oyuncu saha içinde çok büyük bir olgunlukla mücadele ediyor. Skor liderliğinin yanında yaptığı ribaund katkısı onu pozisyonu itibariyle vazgeçilmez bir oyuncu haline getiriyor. Yabancı kontenjanında ise kendisine Josh Duncan eşlik ediyor. Duncan’ın şutu olan dominant bir uzun olması bu sene fark yaratan noktaların başında geldi. Yerli katkısı olarak da zengin bir rotasyona sahipler. Bu ligi ve bu seviyeleri genç yaşına rağmen daha önce tecrübe etmiş, bunun yanında kendisine yüklenen sorumluluk doğrultusunda saha içinde nasıl davranması gerektiğini çok iyi bilen bir Buğrahan Tuncer, daha üst seviyelerde boy göstermiş Yunus Emre Sonsırma ve Murat Göktaş. Onlara savunmadaki enerjisi ve ceza şutlarıyla altyapı kategorilerinde milli takım formasını terletmiş Efekan Coşar eşlik ediyor. Tecrübeli oyuncu kısmında da hepimizin yakından bildiği Evren Büker ve Cemal Nalga var. Yani oyun planında herkesin kendisine yer bulduğu, tecrübeli oyuncularla genç ve dinamik oyuncuların iyi bir harmanlanması Eskişehir Basket.
Sezon ortasında oynanan Federasyon Kupasında da doğrudan rakipleriyle karşılaştı Eskişehir temsilcisi ve net bir üstünlükle kupayı alarak büyük bir moral depoladı. Bu kupa, bu seviyelerin fragmanı gibiydi koç Greenberg’e göre ve Eskişehir temsilcisinin bu noktada rakiplerine yolladığı mesaj çok netti. Çok güzel bir şehirde, büyük ölçüde genç nüfusa hitap eden ve bu sezon bütün önemli maçlarını dolu salona oynayan kırmızı siyahlı ekip bu serinin net favorisidir. Final grubuna en yakın takım olduğu fikrindeyim.
İstanbulspor’da ise sezon ortasında bir yabancı takviyesi gerçekleşti ve Walter Lemon Jr. yerine Elijah Johnson transfer edildi. Uyum süreci de çok sürmedi ki 10 maçta 23 sayı ortalamasını buldu bile. Ona eşlik eden ise şutör uzun Brandon Brown. Oldukça kalıplı ve ribaund gücü de yüksek bir pivot. Takımdaki rolü göz önüne alındığında müthiş değerli bir parça. Özellikle son dönemi göz önüne aldığımızda, büyük bir bölümü ikisinin sırtladığı bir İstanbulspor izledik. Elbette zaman zaman yerli katkıları geldi fakat ana planı iki oyuncunun bu denli üstlendiği ve yerlilerden zaman zaman katkıların geldiği bir takımın buralarda işi pek kolay değil. Rakip ve saha dezavantajı göz önüne alındığında yerli katkısının da bir hayli üst seviyeye çıkması gerekiyor sarı siyahlılarda. Form olarak da pek parlak bir dönemden geçmiyorlar ki son altı maçta dört yenilgi ile sezonu kapattılar.
Koç Hakan Yavuz’a gelirsek, bence bu seneki misyonunu tamamladı. Elindeki bütçe ve oyuncu kadrosuna göre aldığı verim oldukça üst düzeydi ve takımı başarıyla yönetti. İzleyenlere sezon genelinde çok güzel bir basketbol izletti. Bu seride süpürülse dahi (3-0) Hakan Yavuz bu sene başarılı bir sezon geçirmiştir dememek için ortada hiçbir sebep yok. Geçtiğimiz günlerde verdiği bir röportajda yabancılarımız savunma yaparsa seriyi atlarız şeklinde bir söylemi oldu koçun. Bu söylem koçun seriye dair bazı planları olduğunun göstergesi, bu tabi ki oldukça doğal, bu seride maç koparma ihtimalleri de var ancak ben Eskişehir Basket’in net favori olduğunu düşünüyorum.
Normal sezonda aralarında oynanan maçlar:
İstanbulspor Beylikdüzü 86 – 88 Nesine.com Eskişehir Basket
Nesine.com Eskişehir Basket 93 – 80 İstanbulspor Beylikdüzü