Kadro
Bir önceki sezon Final Four’a ve CSKA Moskova’nın tarihindeki ilk Euroleague şampiyonluğuna uzaktan bakan Panathinaikos, yeni sezona hareketli bir transfer dönemi sonrası girdi. Atina’da düzenlenecek Final Four organizasyonuna ev sahipliği yapan ve sezon için ana hedefini, evinde Euroleague kupasını kaldırmak olarak belirleyen Panathinaikos’a katılan isimler; Benetton Treviso’nun Litvanyalı yıldızı Ramūnas Siskauskas, Climamio Bologna’da dikkat çekici bir performans ortaya koyan guard Sani Becirovic, Yunanistan Milli Takımı’nın pota altındaki önemli parçalarından Dimos Dikoudis, Lieutovs Rytas’ta parlayan genç uzun Robertas Javtokas, Winterthur Barcelona’nın Sırp guardı Milos Vujanic, potansiyelli Yunan oyun kurucu Vassilis Xanthopoulos ve on senelik NBA macerasının ardından Avrupa’ya gelen tecrübeli oyun kurucu Tony Delk idi.
Yunanistan ekibi, geçen sezonki rotasyonundan Jaka Lakovic ile Patrick Femerling’in İspanya yolunu tutmasına, yıldızı Vassilis Spanoulis’in Houston Rockets formasıyla NBA’e gitmesine ve Karadağlı şutör guard Vlado Scepanovic’in rotasını PAOK’a çevirmesine engel olamadı.
Sekizer takımlı üç gruptan oluşan Euroleague normal sezonuna DKV Joventut Badalona, Cibona Zagreb, Union Olimpija, Lottomatica Roma, Unicaja Malaga, Partizan ve Maccabi Elite ile aynı grupta giren Panathinaikos, bu aşamada fırtına gibi esti. Normal sezondaki ilk 11 maçının tamamını kazanan Panathinaikos, kalan üç maçında Unicaja Malaga, Partizan ve Maccabi Elite’e kaybetse de (11 – 3) derecesiyle grup lideri olarak Top 16’ya yükseldi.
Prokom Trefl, Winterthur Barcelona ve temsilcimiz Efes Pilsen ile Top 16 mücadelesine giren Panathinaikos, bu turda oynadığı altı maçın ilk beşini kazanmayı bildi. Efes ile karşılaştığı iki maçı ortalama 20.5 sayı, kazandığı beş maçı da ortalama 18.8 sayı farkla kazanan Panathinaikos, liderliği garantiledikten sonra oynadığı Winterthur Barcelona karşılaşmasını farklı kaybetse de çeyrek finallere %80’lik bir galibiyet yüzdesiyle (16/20) kaldı.
Üç maç üzerinden oynanan çeyrek final serilerinde Panathinaikos’un rakibi, Lazaros Papadapoulos ve Antonis Fotsis gibi milli takımın iki parçasını barındırmasının yanında, Sergey Monia, Travis Hansen ve Bojan Popovic gibi oyunculara da sahip olan, Dusan Ivkovic’in başında olduğu Dinamo Moskova idi. Evinde oynadığı ilk maçta Becirovic, Siskauskas ve Diamantidis’in etkili oyunlarıyla 80 – 58’lik net bir galibiyet alan Panathinaikos, Moskova’da oynadığı ikinci maç zorlanmasına karşın Siskauskas’ın önderliğinde 73 – 65 kazanarak Atina’daki Final Four’un yolunu tuttu.
Final Four’da Yeşiller’in dışında yer alan diğer takımlar; Olympiacos’u çeyrek finalde geçen TAU Ceramica, son şampiyon CSKA Moskova ve İspanyolların mücadelesinde Barcelona’ya üstün gelen Unicaja’ydı. Yarı finalde Serkan Erdoğan ve Kaya Peker’in formasını giydiği TAU Ceramica ile karşılaşan Atina ekibi, Mike Batiste’in 15 sayı, 12 ribaund, 25 index puanlık güçlü performansıyla Bozidar Maljkovic’in takımını 68 – 53 ile geçti ve sezon başındaki rüyasının sadece bir maç yakınına geldi.
Kendi evinde bir Euroleague finali oynayacak olan Panathinaikos’a geçen sezonun şampiyonu CSKA Moskova’dan daha uygun bir final rakibi olamazdı. J.R. Holden ve Trajan Langdon gibi delicilik ve şutörlük kombinasyonunu barındıran guardlara, David Andersen gibi bir alçak post skorerine, Tomas van den Spiegel gibi bir pota altı canavarına ve nihayetinde Matjaz Smodis ile Theo Papaloukas gibi Avrupa’nın gördüğü en zeki oyunculardan ikisine sahip CSKA ile Zeljko Obradovic’in Diamantidis ve Siskauskas gibi muhteşem arka alan oyuncularının liderliğinde gerçek bir takım gibi oynayan Panathinaikos’u, Euroleague tarihinin en unutulmaz finallerinden birini oynadılar.
Her saniyesi heyecan içinde geçen maçın ilk yarısında çift hanelerle öne geçen Panathinaikos, Papaloukas’ın çabalarıyla bu üstünlüğünü kaybetti ancak maçın sonlarına kadar önde kaldı. Maçı 93 – 91 kazanan Panathinaikos, kulüp tarihinin dördüncü, Obradovic’in kariyerinin altıncı Euroleague şampiyonluğunu kazandı. Dimitris Diamantidis de Final Four’un MVP’si seçildi.