NBA Draft 2018’in 21. yüzyılın en kaliteli draft’larından birisi olduğu söyleniyor. Zira NBA’de geride bıraktığımız sezon bu söylemi destekler nitelikte. Tabii draft gecesi yapılan takas ve ardından yaşananlar da bu draft sınıfını ayrı kılıyor.
Bu eserde iyilerle kötülerin arasında süregelen amansız çatışma mitolojik unsurlarla birlikte beyazperdeye aktarılır. İnsanlar krallara karşı, krallar ise tanrılara karşı nefret beslemektedir. Öte yandan tanrıların arasındaki iç savaş dünyanın sonunu getirecek güçtedir. Bir tanrı olarak doğan ancak insan gibi yetiştirilen Perseus yeraltı dünyasının kinci tanrısı Hades’e karşı savaş açar. Eğer bu savaşı kazanırsa dünya kurtulacaktır, aksi bir durumda dünya cehenneme dönecektir.
Yukarıdaki tanımlama hemen hemen her alandaki bire bir rekabette teşbih materyali olarak kullanılan Titanların Savaşı adlı esere ait. Tabii bu yazının başlığı da aynı esere ait ancak bizim konumuzda herhangi bir kötü yok. Veya dünyanın cehenneme dönmesi gibi bir ihtimal de yok. Turuncu plastik çemberin içerisinden geçen siyah çizgili topun sıradaki rekabeti var, hem de çok genç bir rekabet. Trae Young vs. Luka Doncic.