Toronto Raptors 600 Gün Sonra Evinde!

Raptors 600 gün sonra Toronto’da Kanada seyircisi önüne çıkarken takımın 2019’da şampiyonluk kazanmış havasından eser yoktu.

 

Kanada bu günlerde ülkenin önemli kuruluşlarından Rodgers Media’nın iç çekişmeleri ile meşgul durumda. Benim de çok hakim olmadığım detayları bir kenara bırakırsak, bir aile şirketi olan Rodgers media’da ki konumunu geri almak isteyen Edward bilmemkaçıncı Rogers, kaybettiği konumu tekrar almak için ‘Supreme Court’a gitme hazırlığında. Bu uğurda ise Raptors ve Raptors’ın başarısının mimarı Masai Ujiri’yi bir koz olarak kullanmaktan kaçınmıyor.

Bugün Toronto Star’da çıkan bir makaleye göre sezon başında Ujiri ile kontrat uzatmak için masaya oturan MLSE’de(Raptors, Scotiabank Arena, Argonauts gibi takım ve salonlara sahip şirket) söz hakkına sahip olanEdward Rogers, önce Masai’nin istediği rakamı çok buldu, daha sonra ise Masai ile anlaşılmasına karşı çıkmaması karşılığında basketbol ile alakası olmayan bir şart öne sürdü.

Biz basketbol ile kalalım.

Toronto Raptors’ın NBA ve diğer personel ile olan ilişkilerinde son söz sahibi olan Larry Tanenbaum Edward Rogers’ı es geçti ve bu sezon öncesi Masai Ujiri ile yıllık 15 milyon dolara yakın bir değerde 5 yıllık antlaşma imzalandı.


Zar zor yakaladığı başarıyı bırakmak istemeyen Toronto’lular bu habere çok sevindiler doğal olarak ancak 2019 şampiyonluğu sonrası peş peşe yanlış hamleler yapan Ujiri’nin yaptığı ve artık birikmiş olan yanlışları da göz ardı edilmemeli. Raptors Twitter kullanıcıları ve Toronto spor medyası her ne kadar Ujiri’nin her hamlesine ‘vardır bir bildiği’ ilkesi ile yaklaşsa da, küçükken en sevdiği iş spor gazetesi alıp yazarların sudan sebeplerle başarılı olan türk/yabancı spor adamlarına çamur atmasını okumak olan Atakan bu oyuna gelmez. Bir otorite varsa eleştiri de vardır, olmalıdır.

 

Yaşları şampiyonluktan sonra kemale ermiş ve artık son sezonlarını yaşayacakları belli olan Gasol-Ibaka ve Lowry üçlüsünden sadece Lowry takasıyla Achiuwa’yı çıkartması bir yana, Ujiri’nin 2 yıl boyunca Giannis peşinde koşup oradan koca bir sıfırla dönmesi de Raptors’ın kadro yapılanmasını en çok etkileyen faktörlerden oldu. (Bu arada Lowry’nin bubble öncesi ederi 10xAchiuawa’ydı onu da belirtelim) 

Giannis için salary cap’te boşluk bırakmak isteyen Ujiri hem Ibaka’ya istediği 2 yıllık kontratı vermedi hem de Lowry konusunda geç kaldı.

 

İşte tüm bu olan bitenler ile birlikte sezonun Raptors için açılış maçına, Washington Wizards karşılaşmasına doğru Scotiabank Arena’ya doğru yola koyuldum.

Bubble’den beri sıkıntılar çeken ve sezona da sakat giren Siakam’dan yoksun Raptors, Westbrook takası sonrası benchini kuvvetlendirmiş ancak hala vasat bir kadroya sahip olan Wizards’a 3 gömlek düşük kaldı desem abartmış olmam sanırım. Kawhi gittiğinden beri en büyük sıkıntımız olan ‘ana skorer’ eksikliği yine apaçık şekilde kendini gösterirken, Raptors Twitter tayfasının gazına bakarsanız yeni Pippen olan, ama aslında hücumda potaya gitmekten bile aciz OG Anunoby ile bu sıkıntılar iyice açığa çıktı.

Bir ara parkede benden daha kötü driplingi olan 3 oyuncuyla oynamaya başlayınca bu sezonun çoook uzun ve mental olarak yorucu geçeceği gerçeğini çabucak kavradım. (Yaşlanıp tecrübelenmenin az sayıda ki faydalarından biri çekeceğiniz acıyı geçmiş yıllarınıza oranla daha önceden görebilmeniz, hehe)

Neden, niye ve ne sebeple Khem Birch’e 3 yıl 20 milyon dolarlık bir kontrat verildiğini, ya da Birch, OG, Boucher üçlüsünün aynı anda süre aldığı bir 5 ile neyi amaçladığımızı düşünmeyi 2. periyodun başlarında bıraktım. Eğer Raptors taraftarıysanız size de tavsiye ediyorum çünkü işin içinden çıkmak biraz zor.

Kawhi gittiğinden beri bariz olan bir gerçek vardı, geçtiğimiz sezon başında ki yazımda da yazdığıma eminim, FVV-Lowry-OG-Siakam-Gasol beşine istediği zaman skor bulabilecek bir SG ya da forvet eklemeden play-off’da birden fazla tur geçmek hayal.

Kaldı ki o isimlerden belki de en kalitelileri olan Lowry ve Gasol rotasyondan gitti ve onların yerine Boucher ve Gary Trent geldi. Yani sadece elinde ki tecrübeyi göndermek ile kalmıyorsun (hadi diyelim yarı re-building tarzı bir zamanlamada bunlar normal olur) takımın IQ’sunu da yarı yarıya indirmiş oluyorsun, hatta oldun.

 

Bu kadar eleştirime rağmen, FVV, Anunoby ve Boucher’in aldıkları kontratları hak ettiklerini ve iyi oyuncular olduklarını düşünüyorum. Oyuncularla kesinlikle kişisel problemim yok ancak bu üçlü aynı anda sahada olunca çok temel bir ‘kolay sayı bulma’ ve ‘potaya gitme’ problemi ortaya çıkıyor. Çok kötü maç geçiren Kuzma bile bazı pozisyonlarda sadece rakibin hatalarından faydalanarak basketler bulup takımına belli yerlede nefes alma imkanı buldu. Raptors ise sayılarının çok büyük bir bölümünü enerji, yüksek tempo ya da set hücumları ile bulmak zorunda. Bu yüzden takım olarak gaza basmadıkları dönemde ve clutch anlarda adeta duvara çarpmış gibi oluyorlar.

Şampiyonluk kadrosunda pivot rotasyonu Gasol ve Ibaka iken şimdi Achiuwa, Boucher ve Birch.

Forvetler Kawhi, Siakam, Norman Powell iken şimdi Siakam, OG ve çaylak Barnes.

Guardlar Lowry, FVV, Danny Green şimdi FVV, Dragic ve Gary Trent.

Yani 2019’da tamamlayıcı rolde olan Siakam ve FVV gibi isimler ana role çıkarken onları tamamlayacak parçalar 3 sene önce onların olduğu seviyeden çok uzaktalar.

İşte bu yüzden doğunun ilk 3’üne girmek için değil, son 3’ünden çıkmak için mücadele edilecek bu sezon.

 

Peki hiç mi umut ışığı yok?

OG Anunoby’yi yaratıcı skorer olarak kullandığımız sürece yok, evet. Ancak bu durumun kısa sürede değişeceğini düşünüyorum. Bunun nedeni ise güler yüzlü çaylak Scotie Barnes’ın verdiği ışık. Lowry’den boşalan o ‘yürek ısıtan gülümseme’ boşluğunu karakteri ile doldurması bir yana, turnikeye çıkarken rakibe attığı ufak dirsekler ile aldığı küçük avantajlar ile takımın ‘ana yaratıcısı’ ünvanını alması uzun sürmeyecektir. Çok fazla kolej basketbolu izlemeyen ben, Ujiri’nin draft kararı sonrası, takımın en çok ihtiyacı olan göreve uygun Suggs’ın önünde Barnes’ı seçtiği zaman bu kararı anlamamış ancak gerçek bir ‘vardır bir bildiği’ ilkesi ile hareket etmiştim. Canlı izlerken de gördüm ki hakikaten Barnes bu savunma ve atletikliğe bu hücum ışığını verdiği için hakikaten bu sıradan seçilirmiş.

Savunmada Tatum’u birebir almaktan çekinmeyen (henüz NBA skorerlerini yavaşlatacak kapasitesi yok ancak yaşı daha genç, olur o kadar), atletik, pas görüşü de olan iyi bir penetreci görünümü verdi şu ana kadar Barnes. Potansiyeli gerçekten çok yüksek.

Barnes dışında bir diğer güzel değer ise takımda çok sayıda olan vasat üstü oyuncu sayısı.

Şampiyonluk yolunda yapılan hamlelere de baktığımızda, bozuklukları toplayıp (Valancuinas+Delon Wright+CJ Miles = Marc Gasol) kaliteli bir oyuncu almak bu ligin çok fazla bahsedilmeyen başarı yollarından. Tabii bunun için takas sonrası elinizde kaliteli bir temel kalıyor olması lazım. Tamamen örnek olarak söylüyorum ancak nasıl geçtiğimiz sezon Harden, ondan önce CP3, ondan önce Kawhi gibi superstarlar takımlarından ayrılmak istedilirse, önümüzde ki dönemlerde yine bir superstar ya da superstar adayı takımdan ayrılmak istediğinde Raptors’ın elinde tüm yapıyı bozmadan verebileceği parçalar mevcut. Örneğimi tamama erdirmek açısından eklersem eğer;

Lavine ya da Ja Morant kalibresine bir oyuncu ‘mutsuzluk’ gerekçesi ile takımdan ayrılmak isterse eğer VanVleet’i işin içine katıp rakip takıma ‘’en azından kaliteli 2 oyuncu alıyorum’’ duygusu yaşattırabilirsiniz. Ben bu oyuncuların takas edilceklerini ya da ederlerinin FVV+Anunoby olduğunu iddia etmiyorum ancak ligde her sene en az 1 tane yıldız oyuncu yer değiştirmek istiyor. Bir sonraki için sıraya girip en iyi fiyatı teklif etmekten zarar gelmez.

 

Bir diğer pozitif nokta ise; ne olursa olsun bubble ve Tampa Bay sezonlarından sonra takım artık evine döndü ve kaliteli bir koç ile yoluna devam ediyor. 

İyi bir koç varsa her zaman umut vardır. Biz yine de 2022 draft klasmanına göz gezdirip ilk 5’ten ne kapabiliriz ona bakalım. Jaden Hardy çok iyi skorer diyorlar, kısmet.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

İlgili Haberler