EuroLeague’in yoğun fikstüründe kazanılan kıymetli Real Madrid karşılaşması sonrası Spor Toto Basketbol Süper Ligi’ndeki mücadelesine dönen Fenerbahçe, Bursa’da Tofaş’a konuk oldu. Kırk dakikalık oyun boyunca Fenerbahçe’nin aşina olunan basketbol planına zarar veren Tofaş, Barış Ermiş liderliğinde sergilediği doğru basketbol neticesinde sarı lacivertlileri 81-72 mağlup ederek BSL’deki üçüncü galibiyetini elde etmeyi başardı.
BSL’de sezonun ilk gününden bu yana devam eden istikrarsız görüntüsünü kırabilmek ve devamında olumlu bir ivme yakalayabilmek adına bu maçı bir sıçrama tahtası olarak gören Tofaş, karşılaşmaya Barış Ermiş’in oynadığı ikili oyunların ardından çembere atak etme düşüncesiyle başladı. Tecrübeli oyun kurucunun yönlendirdiği aksiyonlarda Ronald Roberts ile sonuca gitmeyi başaran Bursa temsilcisi için Kaloyan Ivanov’un yüksek post oyun tercihini serbest atış çizgisinde başlatması sarı lacivertlilerin savunma dengesini, Nikola Kalinic’in erken faul problemine girmesinin de etkisiyle, birazcık bozdu zira Ivanov’un post oyun tercihini oldukça yukarıda başlatması, Zeljko Obradovic’in ekibi açısından Tony Crocker ve Sammy Mejia’yı savunulamaz hale getirdi. Tabii burada Fenerbahçe’nin boyalı bölgede kurduğu üstünlük ve hücum ribaundları sonrası gelen ikinci şans ya da ikinci hücum sayılarının sayı farkının bir süre sabit bir bantta seyretmesini sağladığını söyleyebiliriz. Her iki ekip de doğru şut seçimleri sonucu yüksek yüzdelerle hücum ederken işler misafir takım adına ikinci çeyrekte gelen top kayıplarıyla birlikte biraz daha farklılaştı.
Kaloyan Ivanov’un post üzeri oyun kurucu ve forvet açılmalarıyla Fenerbahçe’ye zarar veren Tofaş, ikinci çeyrekte oyuna farklı bir boyut kazandırıp, bu planın biraz daha unutulmasını sağlamayı tercih etti. Barış Ermiş liderliğinde, sarı lacivertliler hücuma yerleştikten sonra top kanallarına doğru zamanlama ile baskı uygulayan Koç Orhun Ene’nin ekibi, rakibini top kayıplarına zorlarken Fenerbahçe’nin uyguladığı, perde çıkışından sonra gelen değişmeli adam savunmasına, boyalı bölgeye topu hızlı indirerek çözüm üretmeye çalıştı. Özellikle Roberts ile yakalanan eşleşme avantajlarını iyi kullanan Tofaş, boyalı bölgeyi ilk çeyreğe nazaran daha etkili işlemeye başladı. Aksiyonun Fenerbahçe tarafında ise Ekpe Udoh istatistik kağıdına pek yansımasa da enfes işler ortaya koydu. Bozulan ve/veya oynanamayan ikili oyunlarda, nominal mesafenin çok üstünde, pas kanallarına girerek topu alan başarılı pota altı oyuncusu, takımının hücumuna yeni bir boyut kazandırdı. Bu aralıkta alçak post oyunları ve devamında gelen açılmaların yerleşim konforu açısından yetersiz oluşu ve Tofaşlı oyuncuların ender sayıda bulunan doğru şutlara da el gösterebilmek adına ortaya koyduğu efor, son EuroLeague finalistinin hücum portföyünü oldukça sınırlandırdı.
Vasilije Micic’in Bobby Dixon karşısında sahip olduğu fiziksel yeti avantajlarını iyi kullanmasının yanı sıra Birleşik Amerikalı oyuncuyu birçok pozisyonda kolayca geçerek takım organizasyonuna beklenenin üstünde katkı sağlaması, Tofaş için el göstermeden oynanılan bir koz olurken dengesi bozulan Fenerbahçe savunması, set içerisindeki kayma ve yerleşim zamanlamalarını ayarlayamayarak alışık olduğumuz savunma kimliğinin gerisinde bir performans ortaya koydu. Rakibine oranla basketbolun birçok doğrusunu parkeye daha iyi yansıtan ve yüksek yüzdeyle hücum eden Koç Orhun Ene’nin ekibi, soyunma odasına gidildiğinde 48-38 önde olan taraftı.
Fenerbahçe’nin oyun bağlamında ikinci yarıdaki en büyük birkaç artısından biri üç sayı savunmasının daha konsantre yapılmaya başlanmasının yanı sıra Tofaş’ın ilk yarıda kullandığı ters eşleşme avantajının doğru yardım savunmasıyla bertaraf edilmesiydi. Toplu oyunun oynandığı alanı daraltarak Bursa temsilcisine sorun yaratan sarı lacivertlilere Koç Orhun Ene’nin reaksiyonu ise Kaya Peker-Kaloyan Ivanov ikilisini birlikte kullanmak oldu. Söz konusu topsuz oyun bölgesini kullanarak hücum etmek ve savunma verimini yukarı çekmek olunca Fenerbahçe ile rekabet edemeyeceğini bilen tecrübeli çalıştırıcı, Kaya Peker’in alçak post üzerinden geliştirdiği pas aksiyonları ile Fenerbahçe’nin genişlettiği topsuz alana giren oyuncularını ödüllendirme üzerine bir strateji geliştirdi ve başarılı da oldu. Bu strateji neticesinde Ivanov ve Micic ile sayılar bulan Bursa temsilcisi, sık sık faul atışları ile durduğu gibi oyuncular arasında yaşanan gerginlikle teknik faullerin havada uçuştuğu bu aralığı ciddi bir kazaya uğramadan atlattı. Ekpe Udoh haricinde bu bölümde herhangi bir oyuncusundan net bir pozitif oyun katkısı alamayan Fenerbahçe için tehlike çanları ve mağlubiyet sinyalleri final çeyreğine girilirken artmaya başlamıştı.
Final çeyreğinin çok büyük bölümünde skoru koruma ve süreyi kullanma güdüsüyle hareket eden Tofaş, Koç Orhun Ene’nin, bana göre hatalı olan, dört kısa stratejisi sebebiyle Fenerbahçe’ye maça ortak olma şansı tanıdı. Nikola Kalinic’in savunmadaki başarılı performansı ve Kostas Sloukas’ın rakibin faul hakkının da dolmasının yarattığı bilinçle üst üste serbest atış çizgisini ziyaret etmesi Zeljko Obradovic’in ekibini oyun içerisinde geri getirse de parkede kaldığı süre boyunca oldukça nitelikli bir oyun ortaya koyan Barış Ermiş, sorumluluk alarak takımına yeniden ivme kazandırmayı bildi. Tofaş’ın uyguladığı dört kısalı sistemin en büyük sebeplerinden biri ise Kaya Peker’in beş faul ile oyun dışında kalmasıydı. Farklı bir plan üzerinde durmak yerine direkt dört kısaya dönen Koç Ene, ilk yarıda Ivanov’un yüksek post tercihleri üzerinden şekillenen planı, bu kez Bulgar oyuncunun forvetten yarattığı alçak post hareketleriyle uygulamaya koydu. Bu aksiyonlardan skor üreten ya da en kötü ihtimalle serbest atış çizgisine inen Tofaş, beş dakikalık kısa bir bölüm hariç Fenerbahçe’nin kendi basketbol doğrularını yansıtmasına izin vermediği ve tam anlamıyla oyun doğrularını ortaya koyan taraf olduğu karşılaşmadan 81-72 galip ayrılarak Spor Toto Basketbol Süper Ligi’ndeki üçüncü galibiyetini elde etti ve yazının başında da bahsettiğim gibi sezonun ilk yarısının geri kalan bölümü için ihtiyaç duyulan olumlu ivmelenmenin ilk adımını atmış oldu.
Parantez
Sezon başında genç ve yerli oyuncularına bol bol süre verme fikrini sık sık dile getiren Tofaş Spor Kulübü, Fenerbahçe karşısında Barış Ermiş, Kaya Peker ve Caner Topaloğlu’na yeterli süreleri verse de genç oyuncular Kadir Bayram, Yiğit Arslan, Muhsin Yaşar ve Berkan Durmaz parkede bir saniye bile yer alamadı. Zorluk derecesi görece yüksek bir maçta bunun koçlar açısından savunması hazır olsa da sezonun şimdiye değin seyreden bölümünde de görüntünün çok da farklı olmadığını ifade etmek gerek. Tabii bu durumun Fenerbahçe açısından daha vahim olduğunu belirtmekte de yarar var. Tofaş karşılaşmasının maç kadrosunda bulunan Berk Uğurlu ve Egehan Arna hiç süre almazken Barış Hersek ve Melih Mahmutoğlu ise ortalama altı dakika parkede kalabildi.
Hersek ve Mahmtuoğlu’nun parkede kaldıkları bölümlerde oyuna hiçbir katkılarının olmaması ve kendilerinden beklenen rol ve bunun gerektirdiği basketbol bilinci halihazırda oldukça düşük seviyede olmasına rağmen temel basketbol bilgisinin fazlasıyla gerisinde ortaya koydukları oyun, en azından benim zihnimde, bu başarısızlığı tamamen oyuncu tembelliğine indirgiyor. Şu basiretsizliğin başka bir açıklamasını göremiyorum zira…
Notlar ve satır başları
4 Aralık Pazar günü TOFAŞ Spor Salonu’nda oynanacak TOFAŞ-Fenerbahçe maçının biletleri tükenmiştir. Yoğun ilginizden dolayı teşekkür ederiz. pic.twitter.com/GYl9AvwkNa
— Tofaş Spor Kulübü (@TofasSporKulubu) December 3, 2016
Türkiye’de salon sporlarında ilk kez engelli sporseverler için ‘Engelsiz tribünü’ hayata geçirmekten gurur duyuyoruz. #HaydiMaçaGel pic.twitter.com/Nl0gbFa9ln
— Tofaş Spor Kulübü (@TofasSporKulubu) December 4, 2016
Sayın Onur Coşkun yazılarınız çok güzel ve genelde hep düşündüğüm şeyleri siz de yazıyorsunuz size bi sorum olacak fenerbahçedeki türk oyuncu etkisinin yetersizliğinin düzeltilmesi için neler yapılabilir ? Hepimiz biliyoruz ki obradovic mükemmelliyetçi bi koç maçın başında barış hersek in kullandığı şutlar ve yaptığı top kaybı sonrası geri alınmadı sizce sorun oyuncularda mı koç tarafında mı ve nasıl bir çözüm getirilebilir böyle yoğun bir fikstürde yoksa fenerbahçe de bu sezon özellikle deplasmanda yenilgi sayısı artacak yoksa sorun biraz da bogdanovic antic eksikliği mi yani kısaca dar rotasyon mu ?
Güzel düşünceleriniz için teşekkür ederim öncelikle. Türk oyuncu etkisinin yetersizliğinin düzeltilebilmesi adına uzun vadede pek çok şey yapılabilir ancak kısa vadede, daha doğrusu bu sezon özelinde, fazlasıyla pragmatik ve sonuca götürecek bir çözüm üretmenin çok zor olduğunu düşünüyorum. Sorunun ise oyuncular tarafında olduğu kanısındayım. Her şeyden önce basketbol oynama ve Fenerbahçe’ye hizmet etme konusunda bahsi geçen oyuncuların Zeljko Obradovic’in yarısı kadar tutkuya sahip olmadıklarını ve yeterli çalışmadıklarını düşünüyorum. İki ve/veya üç sezondur basketbolla yatıp, basketbolla kalkan bir antrenörle çalışıp, yerinizde sayıyorsanız aynanın karşısına geçip, kendinizle yüzleşme vakti geldi demektir. Diğer sorunuza da kendi nazarımda şöyle yanıt verebilirim: Bogdan Bogdanovic ve Pero Antic döndükten sonra Fenerbahçe’nin rotasyonda biraz daha rahatlayacağı aşikar ancak bu rahatlama da geçen sezona oranla deplasmanlarda alınan yenilgi sayısının artmasının önüne geçemeyecek gibi duruyor zira bazı oyuncuların formsuzlukları ve yüzleşmek zorunda kaldıkları fiziksel yorgunluk takım performansını aşağı çekiyor. Tek sorun dar rotasyon değil fakat ufak tefek sorunların da gün yüzüne daha fazla çıkmasına sebep olan ana sorun rotasyon darlığı diyebiliriz. Bu problem bazı zaafların halının altına süpürülmesini önlüyor.
Gerçekten teşekkür ederim sonunda sürekli Obradovic in Türklere süre vermiyor yerine olaya daha bence daha doğru ve daha güzel bir bakış açısıyla baktığınız için peki yabancılar sakatlıktan döndükten sonra bir düzelme olması bekleme ihtimali yüksek peki transfer yapar mı fenerbahçe genelde obradovic sistemi zor anlaşılan ve kendisi de oyuncu seçerken ince eleyip sık dokuyan biridir bu yüzden transfer ihtimali var mıdır bence bu ihtimal biraz zor gözüküyor çünkü şu anda gelecek oyuncunun bu sistem içerisinde büyük bir yükseliş göstermesini beklemek biraz abartı olabilir gibi geliyor nunnaly de bile hala biraz süre verilmesi kaanatindeyim çünkü ama sadece sorunlar bunlar değil geçen seneden alışık olduğumuz o pas trafiğinin ve göze hoş gelen o oyunun bazen olmayışı da göze çarpmıyor değil