THY Euroleague Panorama – 6.Hafta

C Grubu: Fenerbahçe Ülker Gaza Bastı!

EA7 Milano-Fenerbahçe Ülker: 74-80

Sezon başından beri bir adım bile ilerlememekle eleştirilien Fenerbahçe Ülker, birkaç haftadır durdurulamaz bir hale gelmiş durumda. Özellikle iç sahada adeta hediye edilen Barcelona maçının ardından toparlanan Sarı-Lacivertliler üst üste galibiyetlerle seriye bağladı, dışarıda Bayern’i içeride Galatasaray’ı yenen Fenerbahçe, bu hafta da Milano’dan zaferle döndü. Evet belki hala bir numara eksiği sonuna kadar hissediliyor ama, maçları kırılma anına gelmeden koparmayı başarıyor Sarı-Lacivertliler. Bu üç zorlu maçta ortak özellik, maçın kitlenme anına müsaade etmeden bitirmesiydi Fenerbahçe adına. Ekibimiz baştan sona önde götürdüğü karşılaşmanın son periyodunda bitime 3-4 dakika kala hücumda kitlendi ve rakibine yakalandı. Ancak sezonun yıldızı Bjelica maça noktayı koydu. İşte bu tıkanma bir numara eksikliğinden kaynaklanıyordu, krizi bitirense Avrupa’nın belki de en iyi dört numarası oldu. Milano adına işler iyi gitmiyor. Ellerindeki kadronun hakkını kesinlikle veremiyorlar, Langford-Jerrells’ın paylaştığı ‘serseri’ rolünü Hackett’a verdiler ama Hackett ortalarda yok. Bu kadronun bir adet ‘satan’ adama ihtiyacı var, işin gerçeği bu. O topları sorumsuzca kullanacak, bazen maçları kaybettirecek ama çoğu karşılaşmayı ve sezonu kazandıracak bir adama ihtiyaç duruyorlar. O noktaya ‘serseri’ bir oyuncu alıp, arkasını toparlama işini Moss-Gentile-Melli-Samuels’a bırakmaları lazım esasında. Bo Mccalebb ismi geçti ama o rolün adamı değildi Bo, nitekim almadılar. Çözümü nasıl getirecekler bilmiyoruz tabii ki ama, bitime dört hafta kaldı ve tamamen yokuş aşağı gidiyorlar. Fener’de ise Hickman hafif hafif toparlanma sinyalleri verdi ama yine de düzene katkısı olduğunu söylemek güç. Her şeye rağmen 14 sayıyla kazanan takımın en skoreri oldu ve panoramamızda yer almayı hak etti.

PGE Turow Zgorzelec-Panathinaikos: 69-79

Evet belki son yıllardaki en ‘düşük profilli’ kadro ama, Yunanlar bu işi biliyorlar. Söz konusu Euroleague oldu mu bir şekilde yukarıya çengeli takıp kendilerini çekmeyi başarıyorlar. Panathinaikos Turow deplasmanında net bir galibiyet aldı ve ikinci sıradaki yerini korudu. Barcelona’yı yakalamaları zor belki ama Fenerbahçe Ülker karşısında avantajı yakaladılar. Polonya deplasmanında ilk yarıda yakaladıkları farkı muhafaza etmeyi başardılar. Turow’un hamle yapmasına müsaade etmeyen Yeşil-Beyazlılar Mavrokefalidis’in tek kelimeyle ‘kusursuz’ performansına sığındılar ve 6 maç sonunda 4 galibiyete ulaşmış oldular. Mavro 21 sayıyla oynarken eski dost James Gist de 16 sayıyla Yoncaları galibiyete taşıdı.

Bayern Münih-Barcelona: 77-99

Katalanlar geçtiğimiz yıllardaki kadar yüksek viteste başlamadılar sezona belki ama yine namağlup unvanına sahipler. Yavaş yavaş gaza basıyorlar onlar da Top 16’ya yaklaşırken. Zorlu Almanya deplasmanından zorlanmadan çıktılar, grup liderliğini cebe koydular diyebiliriz. Oyunun her noktasında maksimum verimi alıyorlar, sanırım artık Koç Xavi Pascual pişti desek yanlış olmaz. Yaptığı oyuncu tercihleri de bu yönde, istatistik kağıdında görünmeyen noktalarda bile son derece olumlu işler yapıyorlar. Geçtiğimiz yılın Eurocup MVP’si Justin Doellman transferi bunun önemli bir örneği. Bayern karşısında da skoru eşit dağıttılar, hem aslarını çok yormadılar hem de rahat bir galibiyet aldılar. Navarro, eski Efes’li Nachbar ve Marcelinho Huertas 15’er sayıyla galibiyette yükü çeken isimler oldular. Bayern’de ise tanıdık isimler Savanovic 9, Djedovic ise 14 sayı buldu ancak takımın kötü gidişatını durduramadılar. Yeni transfer Bo Mccalebb ise ilk maçında sadece 4 sayı kaydedebildi. Takıma alışana kadar en azından 2-3 haftaya ihtiyacı var gibi.

C Grubu’nda da işler şekilleniyor artık. Bu grupta Pana, Fener, Milano ve Bayern’den birine yazık olacak diyorduk ilk günden beri. Turow’un Top 16 yapması mucizeydi, nitekim mucizeleriyle vedalaşıyorlar yavaş yavaş. Yine de sezon başladığında ortaya konulan performanslarla Fenerbahçe ya da Pana bir acaba dedirttiler, yani iki ekibinde Top 16 görememesi gerek yakın tarih gerekse kadro kalitesi olarak büyük sürpriz olurdu. Ancak son 4 haftaya girerken grubun finali Milano-Bayern olacak gibi duruyor. İki ekipten biri yatırımlarına ve Top 16 hayallerine veda edecek.