THY Euroleague Panorama – 4.Hafta

C Grubu: Fenerbahçe Ülker Fırsat Tepti!

Fenerbahçe Ülker-Regal Barcelona: 78-80

C Grubu’nda temsilcimiz Fenerbahçe Ülker, Barcelona’ya evinde 78-80’lik skorla mağlup olarak, 2.mağlubiyetini aldı. Barcelona son yıllarda oynadığı hemen hemen her karşılaşmaya favori olarak çıkıyor, böyle bir kadro kalitesine sahip. İç sahada da olsa Barcelona’ya yenilmek ayıp değil neticede. Ancak Fenerbahçe’nin son yıllarda -ki bu sene doruk noktasına ulaştı- yaptığı yatırımları da düşünürsek, 3 periyot kafa kafaya götürdüğü, 2 defa öne 7-8 sayı öne geçtiği karşılaşmayı böylesine basit hatalarla kaybetmesi üzücü oldu. Ciddi anlamda fırsat tepti temsilcimiz. Her yazıda söylüyoruz, bakkal-manav bile biliyor ki Fenerbahçe’nin 1 numarası yok, oyunu yönetemiyor. Bu karşılaşmada da bunun eksikliğini çekti Sarı-Lacivertliler. Son bölümüne önde girdiği karşılaşmada önce geriye düştü, sonra rakibini yakaladı ancak üst üste üç topu çok kötü kullandı ve son hücumda Emir Preldzic’in değerlendiremediği topla, grupta arka arkaya ikinci yenilgisini almış oldu. Maça damga vuran isim ise kaçırmadan attığı 4 üçlük ve 16 sayıyla Brad Oleson oldu.

Panathinaikos-EA Milano: 90-63

Yunan ekibi Panathinaikos evinde fire vermeden devam ediyor. Kadro kalitesi değişse bile evinde bir başka oynayan Yoncalar, bu sezon da içeride 3’te 3 yapmayı başardı. İçeride oynadığı karşılaşmaları çok net skorlarla kazanan Pao, sadece dışarıda Bayern’e yenildi. Milano’da her sene gelenler gidenler oluyor, ancak o mücadeleci, ‘role player’larla dolu, herkesin üstüne düşeni yaptığı, keyif veren oyun değişmiyor. Bu sene de Jerrells ve Langford’ı kaybedip yerine Ragland ve yakından tanıdığımız Linas Kleiza’yı aldılar. Her ne kadar istedikleri sonuçları alamamış olsalar da Gentile, Moss ve Melli üçlüsüne sahip bir takımın başarılı olamaması fikri kulağa mantıksız geliyor. Çünkü oyunun her sahnesinde yüzde yüzlerini veriyor bu üç isim. Hackett’ın biraz daha insiyatif aldığı bir düzende, yan parçalardan gelen katkılarla çok başarılı olabilirler diye düşünüyorduk hepimiz. Ancak bu hafta zorlu Panathinaikos deplasmanında dağıldılar. Buradan çıkmak çok zor, Fenerbahçe Ülker de hatırlayacağız, ağır bir yenilgi almıştı. Pana oyuna giren her oyuncusundan müthiş bir katkı aldı ve maçı çok erken bitirdi. Kazanan ekibin en skorer ismi ise 15 sayıyla, Türkiye’de -bence- hakettiği değeri görememiş olan Esteban Batista oldu.

Turow Zgorzelec-Bayern Münich: 89-78

Benim adıma haftanın en önemli sürprizlerinden birisi de bu galibiyet oldu. Açıkçası Turow’un Panathinaikos ve Fenerbahçe karşılaşmalarını izlediğimde, Polonya temsilcisinin bu grupta galibiyet almasının zor olduğunu düşünmüştüm. Bayern de içeride çok etkili, dışarıda aynı seviyeye çıkamıyorlar ama bu oyunun yeterli olacağını düşünüyorduk. Turow hem bizi hem de gruptaki hesapları yanılttı. Bayern’e ağır bir çelme takmış oldu bu galibiyetle. Karşılaşma uzun bir süre kafa kafaya gitti ancak seyirci desteğini arkasına alan Turow 3.periyotta ‘vurup geçti’. Bayern’de hem koç hem de takım reaksiyonu göstermekte geç kaldı. Rakibi küçümsemenin cezasını çektiler bir nevi. Gecenin kahramanı ise 22 sayı-6 ribaunda ulaşan Damian Kulig oldu. Bayern Münih’te ise Djedovic dışında kilit isimlerden beklenen katkıların alınamaması haneye eksi olarak yazıldı bu hafta.

C Grubu’nda ilk etapta baktığımızda Fenerbahçe Ülker, Panathinaikos, Bayern Münih ve Milano’dan birine yazık olacağını düşünmüştük. Barcelona’nın gruptan çıkmaması söz konusu değildi zaten, hatta kadrolara ve kağıt üstündeki görünüme biraz da iyimser bakarsak Fenerbahçe Ülker’in ilk ikide yer alacağını söylemek mümkündü. Ancak işin rengi bizim adımıza ne yazık ki öyle olmadı. Barcelona grubu lider bitirecektir, Panathinaikos da fikstür avantajıyla üç galibiyete ulaştı, biraz daha zor karşılaşmalar bekliyor onları. Çok iyi oynadılar şu ana kadar ama Bayern ve Milano toparlanırlarsa Panathinaikos adına da işler tehlikeye girebilir. Yine de Bayern’in bu hafta Turow’dan yediği çelme çok ağır bir yara oldu onlar adına. Milano’nun hazır olmadığı bu dönemde önlerine geçip önemli bir avantaj yakalayabilirlerdi. Her ne kadar Turow aldığı galibiyetle ümitlense de işleri zor gözüküyor. Önümüzdeki iki haftanın sonunda işler biraz daha netleşmeye başlayacak bana kalırsa C Grubu’nda.