Top 16’da Antwerp’in rakibi UCAM Murcia’ydı. İspanyollar; Banvit, Nizhny Novgorod, Le Mans, Sidigas Avellino gibi takımların bulunduğu A grubunu silip süpürmüş, 14/14 yapma şansını grup sonuncusu Ludwigsburg ve Lamont Jones’a kaybederek kaçırmıştı. Özel bir hücum gücü olmasa da turnuvanın en iyi savunma takımlarından biri olarak öne çıkmıştı. Antwerp’in en büyük silahıysa inadıydı. Geri düştü mü bırakmayan, normal sezon boyunca son çeyreklerde rakiplerine ortalama 4.5 sayı üstünlük sağlayan Telenet Giants Antwerp yenilenmiş kadrosuyla kendine güvenerek seriye giriyordu.
Lotto Arena’daki ilk maçta Sito Alonso’nun Murcia’sı Paris Lee-Ismael Bako ikili oyununa ve Bako’nun boyalı alandan yönettiği agresif Antwerp savunmasına çözüm bulamadı. İki oyuncu kenardayken Jae’Sean Tate ve şutörleri devreye sokan Roel Moors’un ekibi çift haneleri buldu ve farkı ilk yarıda 17 sayıya kadar açtı. Murcia’nın ikinci yarıdaki mücadelesi farkı ancak yarıya indirebildi. Evinde 75-67 kazanan Antwerp gereken avantajı almış görünüyordu fakat deplasmanlar sezon boyu sorun olmuştu.
Murcia ikinci maça Antwerp’in temposuna cevap vererek başladı. Kevin Tumba ve Ovie Soko, Ismael Bako’yu; Milton Doyle Paris Lee’yi savunmada nötrledi. Askia Booker attı ve attırdı, Antwerp savunması boyalı alanda darbe yiyordu. Murcia çeyrek final için gereken skoru ilk çeyrekte aldı, daha sonra tutamasa da. 30 dakika geride kaldığındaysa Murcia –o ana değin kaçan dokuz serbest atışın da etkisiyle- tam olarak sekiz sayı öndeydi. Telenet Giants Antwerp defterini açık tutabilmek için bu on dakikayı iyi değerlendirmek zorundaydı. Ne var ki Belçikalılar bir dördüncü çeyrekte daha büyüyecekti.
Bitime yaklaşık dört dakika kala tur Murcia’nındı. Bu andan itibaren Tate ve Lee Antwerp’i omuzlarına aldı, Kalinoski 19 saniye kala aldığı basket faulle Antwerp’i çeyrek final kapısından içeri geçirdi. Murcia 78-77 kazanmıştı ancak son dört dakikada sayı atamamıştı.