Türk Hava Yolları EuroLeague temsilcilerimizden Anadolu Efes’in yeni transferi Tibor Pleiss dün akşam Sinan Erdem Spor Salonu’nda gerçekleşen medya günü sırasında sorularımızı yanıtladı.
Öncelikle Türkiye’ye, İstanbul’a hoşgeldin. Bir sezon aradan sonra başka bir formayla da olsa buradasın. Efes sezonu dokuz yeni oyuncuyla açtı. Tabii ki de bir adaptasyon süreci yaşanacaktır ancak şu ana kadar sezon öncesi periyodunu nasıl buldun?
Bence bu iyi bir kelime: “Süreç”. Başlangıçtan bu yana gördüğüm şey bu. Sezon öncesi her zaman önemlidir, özellikle bu kadar fazla yeni oyuncunuz varsa. Ben de yeni bir oyuncuyum. İyi bir takım kimyası yakalama adına bu sürece İtalya’da geçirdiğimiz iki haftayı aşkın sürede tanık oldum. Oradan birkaç sezon öncesi hazırlık maçı oynadığımız Antalya’ya geçtik. Ve burada farkı görebiliyorsunuz. Başlangıçta işler zordu, birbirimizi bulamadık. Geride kalan birkaç haftada iki kupa kazandık ve başarılıyız. Sürecin doğru yönde ilerlediğini görebileceğinizi düşünüyorum.
Senin de söylediğin gibi, buraya yeni gelenlerden birisin fakat bu ortama alışıksın: İstanbul’da oynamış olmak, Ergin Ataman’la çalışmış olmak… Özellikle bu, seni diğer yeni oyunculardan ayırıyor. Bu durumda yeni gelen yabancı oyuncuların daha hızlı alışmalarını sağlamak için onlara bir nevi “rehber” oldun mu?
Ergin’in nasıl çalıştığını biliyorum ve bu yüzden birkaç kişiye yardımcı olabiliyorum. Takım olarak da bunu konuştuk; ama ben bazı takım arkadaşlarıma İstanbul’da iyi restoran bulmalarına da yardımcı oldum.
Yardım etmenin iyi bir yolu bu.
Tabii ki, bu en önemli şey! Sert bir idmandan sonra akünüzü yeniden doldurmanız gerek.
Nusret…
Nusret, örneğin; veya favori mekanım Vogue.
İyi bir takım arkadaşısın.
Evet, deniyorum.
Geçen yıl forma giydiğin Valencia, birçok tanınmış, yetenekli oyuncuyla bezeli sağlam bir takımdı, her ne kadar EuroLeague’de başarılı olamasa da…
Harika bir takımımız vardı. EuroLeague’de gerçekten iyi bir sezon geçirme potansiyelimiz vardı ancak o döneme bakarsanız, sezon boyunca çokça sakatlıkla uğraştığımızı görürsünüz. Bu bizi çok etkiledi, bize fazlaca problem yaşattı. Kolay değildi ama benim için çok iyi bir aşamaydı ve orada oynadığım için çok mutluyum zira şehirde, insanlarla çok rahat hissediyordum. Orada muhteşem zaman geçirdim.
Valencia sana ne kattı peki?
Bir parça mutluluk. Hava her daim güneşli. Bu beni mutlu ediyordu. Etrafımdaki insanlar arkadaş canlısıydı ve arkamda duruyordu. Bana enerji veriyorlardı.
Bir gün geri dönmek ister misin?
Elbette, neden olmasın. Valencia müthiş bir yer.
Almanya, ülken, FIBA Dünya Kupası’na katılma hakkını kazanan dört Avrupa takımından biri oldu. Glückwunsch! (Alm. Tebrikler!)
Danke! (Alm: Teşekkürler!)
Geçen yaz milli takımla olan hikayenin tamamlanmadığını, Almanya adına yeniden forma giymek istediğini açıklamıştın. Bu salonda yapılan EuroBasket 2017’ye de katılamamıştın…
Plan bu yıl oynamam üzerineydi ama Valencia’daki sezonun son bölümünde sakatlandım ve milli takıma katılmam imkansızdı. Eylül döneminin son eleme maçında dahi %100 değildim. Bu yüzden gelmem imkansızdı fakat maçları izledim ve tezahürat ediyordum. Milli takıma hala ait hissediyorum.
Şu veya bu sebepten ötürü milli takımda bir süredir oynayamıyorsun. “Hikaye”ye dair düşüncelerin neler?
Buna dair artık konuşmak istemiyorum zira geçmişte kaldı. Koçla sorunlarım olmuştu ve aynı düşüncede değildik. Birlikte oynayabilmek için kafaca aynı yapıya sahip olmalısınız. Ancak bu artık tarih ve bu yüzden bununla alakalı çok fazla konuşmak istemiyorum. İçinde bulunduğum anı yaşayan biriyim ve şu an en iyimi ortaya koymaya çalışıyorum. Geçmiştense geleceğe bakıyorum.
Bu konuda ısrar etme niyetinde değilim ama senin gibi bir oyuncu Dünya Kupası’nda oynama beklentisi taşıyor olmalı. Sonuçta Dünya Kupası bu; bir tarafta Olimpiyat, bir tarafta Kupa var. Kupa’da oynamaya dair samimi bir beklentin var mı?
Dünya Kupası’nda oynamak istiyorum. Ülkemi dünya seviyesinde kesinlikle temsil etmek istiyorum. Bir basketbolcu ve spor insanı olarak da hedefiniz budur diye düşünüyorum. Bayrağımı, hemşehrilerimi temsil edebilmek çok büyük bir şey. Ben hazırım. Sağlıklı olursam … *Tibor tahtaya vurdu*
Bunu şimdiden öğrenmişsin!
Almanya’da biz de bunu yapıyoruz.
Bu ortak bir gelenek o halde.
Evet.
Bunu bilmiyordum.
Gerçekten mi?
Evet, bir şey öğrendim.
Yeni koçla da irtibat halindeyim. Geçen yıl Valencia’ya geldi ve harika bir sohbetimiz oldu. Oynamaya hazırım ve eğer çağırırsa davete icabet edeceğim.