Yılların Robert De Niro’sunu stajyer rolünde izleyebiliyorsak kıta basketbolunun aksi huylu efsanesi Pesic’e de stajyer demekte bir sakınca yok bence.
“Deneyim asla yaşlanmaz.”mottosunu baştan sona hissettiren Intern filminde emekli Ben’in hayatına bir anlam katmak için başvurduğu teknoloji şirketindeki stajyerliğini izliyoruz. Pesic ise Barcelona’ya gitmedi. Aksine Barcelona, Pesic’e geldi ve dediler ki “Deneyim asla yaşlanmaz, sana ihtiyacımız var.” Pesic de her ne kadar bir süredir en üst düzeyde koçluk yapmasa da basketbol çok değişmiş olsa da takımın başına geri döndü… Hem de ne dönmek.Robert De Niro’nun hayat verdiği Ben karakteri gibi biraz yabancılık çekti takıma, oyuna… Ama hızlı atlattı. Geçen sezonu adaptasyon süreci olarak kullandı. Ben’in deneyimiyle teknoloji şirketini insani bir şirkete dönüştürmesi gibi Pesic de oyun bilgisi, insan yönetimiyle Barcelona Lassa’yı dönüştürmeyi başardı.
Hatta bunu o kadar iyi yaptı ki, yavaşlığı nedeniyle çağ dışı kalan çember koruyucusu Tomic, berbat birer savunmacı olan Heurtel ve Pangos’la ligin en iyi savunma takımını kurdu. Herkesin yeteneklerinden maksimumu şekilde faydalandı. Daha da önemlisi herkesin kusurlarını mümkün olduğu kadar saklamayı başardı. Takımını dönüştürürken yeni nesil kanat oyuncularının çok yönlülüğünden yararlandı.
