Bir önceki turda Akatlar Arena’da Beşiktaş’a karşı çevik kuvvet korumasında bir maç oynadınız ve 18 sayı geriden gelip, kazandınız. Orada nasıl bir motivasyon sağladınız?
Hem Türkiye Ligi’nde hem de Şampiyonlar Ligi’nde Beşiktaş’ı İzmir’de yenmiştik. Orada da zor bir maçın bizi beklediğini biliyorduk ama bu turu geçeceğimize gerçekten inandık. Tabii deplasmanda Beşiktaş gibi taraftar baskısı olan maçta 18 sayı çok zordu. Top top herkes savaşarak birazcık hücumda skor bulduğumuz zaman çünkü ilk yarı kolay atışları kaçırmıştık. Skoru bulduktan sonra olayın müdafaaya da yansıdığını düşünüyorum. Her şey daha iyi oldu. Sonrasında Beşiktaş’ı yakalayıp, bu turu orada geçtik ama bayağı zor bir seriydi.
Şampiyonlar Ligi’nden elendikten sonra önce Yeşilgiresun Belediyespor’u ve daha sonra büyük bir efor sarf ederek Anadolu Efes’i mağlup ettiniz. Takımın formu yükseldi. Şampiyonlar Ligi’nden elenmek takımı ne derece etkiledi? Takımda bir kenetlenme oluşturdu mu?
Şampiyonlar Ligi’nde özellikle Top 8 zamanı Türkiye Ligi’nde açıkcası düşüşdeydik. Üç maç kaybettik. Türkiye Ligi’nde kazanamama serimiz vardı ama Avrupa macerası bittiğinde hep beraber toplanıp, konuştuk. Artık elimizde tek kalan yer Türkiye Ligi ve burada yapmamız lazım, bu nedenden dolayı da daha iyi yerlerde yer alabilmek için bu maçlara ihtiyacımız var. Ondan sonra da yükselişe geçtik. Anadolu Efes, Yeşilgiresun ve İstanbul BBSK maçları olsun, kazanmayı başardık. Geçen hafta da takip ettiğiniz gibi talihsiz bir şekilde bu kadar sakat oyuncumuzun olmasına rağmen mücadele edip, sonu iyi oynayamayarak Darüşşafaka’ya kaybettik. Şu an her şey yolunda. Takım içinde birkaç sakatlık var. Play-offa dört maç kaldı. Sakatlıklar da düzeldiği sürece herkes için hayırlısı olsun.
EuroLeague Play-offta şu an üç tane Türk takımı var ve bu takımlar Türkiye’de de play-off içinde olacak. Bu aslında ligin zorluğunu gösteriyor. Spor Toto Basketbol Süper Ligi’nde yaklaşan play-offu nasıl değerlendirirsin?
Bu sene hem play-off hem de normal sezon olsun yabancı sistemiyle de alakalı olarak artık her maç zor. Tabii ki EuroLeague takımları çok ciddi bütçelere sahip, ellerinde ciddi oyuncular var fakat herkes herkesi yeniyor. İki hafta önce burada Anadolu Efes’i mağlup ettik. Maç sonunu iyi oynamadık, Darüşşafaka Doğuş maçını kazanmak üzereydik. Bunlar da iki EuroLeague takımı. Bizim İzmir’deki maçlarda bir taraftar avantajımız var. Onu da iyi kullandığımız sürece herkesin herkese karşı şansı var. Tam hatırlayamıyorum ama şampiyon olduğumuz sene play-offa beşinci ya da altıncı girmiştik neticede o sene şampiyon olduk.
2012 yılından bu yana Karşıyaka’da oynuyorsun. Kaptanlığa kadar yükseldin. Şampiyon oldun ve şampiyonluklarda büyük pay sahibi oldun. Geleceğin hakkında ne söylemek istersin? Kariyerini burada bitirmek istiyor musun yoksa herhangi bir İstanbul planın var mı?
İstanbul’da Darüşşafaka alt yapısında yetişen bir oyuncuyum. Burada beşinci sezonum. Hayatımın en güzel günlerini, en güzel anılarını bu kulüpte yaşadım. Kesinlikle burada kalma gibi bir planım var çünkü burada çok mutluyum. Kendi evimde gibi hissediyorum. Burada yaşadıklarımla beraber Karşıyakalı oldum. Sadece başarılarla alakalı değil. Burası Karşıyakalıların da dediği gibi bir his. İleri dönem için burada bitirme planım var ama ne getirip ne götürecek göreceğiz.
Gündemden bir soruyla bitirmek istiyorum. Pınar firması uzun bir süredir Karşıyaka’nın sponsoru ve sosyal medyada dün referandum merkezli bir tartışma çıktı. Bu olay özellikle taraftarlar içinde yankı uyandırdı. Sponsorluk anlaşmasının çekileceği gibi dedikodular çıkmaya başladı. Sen takımın kaptanı olarak bunu nasıl yorumluyorsun?
Bu konular bizim anladığımız ve bildiğimiz konular değil. Pınar’ın nasıl bir açıklama yaptığı konusunda bir bilgim yok. Pek sporcuları ilgilendiren konu olduğunu da düşünmüyorum. Bunlar yukarıdaki insanların bileceği ve çözeceği işler.