Biraz basketbolun dışına çıkalım. Özellikle ABD’de bir sporcu olarak sosyal sorunlarda büyük bir rol oynuyordun. Bir NCAA yıldızı olarak Wisconsin’de “Kolej Maç Günü”* organizasyonuna “Parasız Kolej Sporcusu” pankartıyla katıldığını biliyorum. Ayrıca ırkçı adaletsizlikleri de ele aldın. Bir sporcu sence gerçekten toplumda bir şeyleri değiştirebilir mi?
“Evet, kesinlikle. Bunun her zaman gerçekleştiğini gördün. Kolej sporları ya da profesyonel sporlar olsun, bir şeyle tutkulu olan insanları hep görürsün. Buna inan ve ayağa kalk. Spor hakkında iyi bir şey de insanlar için bir kaçış olmasıdır. Bir şeyler izleyebilir, bir şeyler için tezahürat edebilir, günlük problemleri bir kenara bırakabilir ve takımlarının tezahüratlarına odaklanabilirler. Aynı zamanda aldığınız ilgi ile birlikte bir şey hakkındaki düşüncelerinizi dile getirebilir ve değişim yaratabilirsiniz. Bu da bireye kalmış. Yapmayı istedikleri şeyi yapmak için bir platformları var.”
*Wisconsin Badgers oyuncusu olan Nigel Hayes, NCAA’deki “Finansal Karşılık” konusu üzerine “Parasız Kolej Sporcusu” pankartı açtı.
Bir örnek ile birlikte bir de sosyal medya hakkında bir soru soracağım. New York ile imzaladığında herkes senin New York şehri hakkında yaptığın açıklama hakkında konuştu. “Neden bir Knicks oyuncusu oldu?”** şeklinde tweet attılar. Seni yanlış anlayıp sosyal medyada hakkında kötü sözler kullandılar. Bunun üzerine sosyal medya hakkında ne söylersin?
“Sosyal medyaya dikkat etmelisin. Nasıl olduğunu bağlı şekilde, iyi ya da kötü olabilir. Şu an yaşadığımız zaman ve kültür içerisinde, insanlar Twitter’a girip hakkınızda istediği şeyleri söyleyebilir. Bunlara katılan bir grup insanı da bulabilirler. Doğru ya da yanlış olmasına bakılmaksızın istedikleri fikri yaymaya çalışabilirler. İyi ya da kötü hayattaki her şeyle birlikte gelir. Bir ying-yang var. Sosyal medyada bir grup insanın ortaya bir şey atıp, bunun alevlenmesini ve dönüşmemesi gereken bir şeye dönüştüklerini izlediği durumlar bazen yaşanıyor. Fakat bazen harika bir şeye dönüşebildiği durumlar da oluyor. Ancak bazen şüpheyle yaklaşık sosyal medyanın gerçek olmadığını hatırlamamız gerek. Senin yanında otururken konuşmak gerçek. Twitter’dan ‘Seni sevmiyorum’ ya da ‘Ayakkabını beğenmedim’ demek gerçek değil. Orası sadece insanların stres attığı, ekranın arkasından söylemek istediklerini söylediği ve olmak istedikleri kişi oldukları bir yer. İnsanlar başkaları olmak için internete girer. Dolayısıyla bu biraz gerçekliği bozuyor. Her zaman şunu hatırlamalısın ki sosyal medya gerçek değil.”
“It’s too big. It’s dirty. There’s trash everywhere.” — Nigel Hayes in March
This morning he has a Knicks dealhttps://t.co/eQBPs8muXq
— New York Post Sports (@nypostsports) June 23, 2017
**Nigel Hayes, “New York şehri çok büyük ve çok pis, her yerde çöp var” açıklamasından sonra şehrin takımı Knicks ile sözleşme imzaladı.
Oyuncu haklarını korumak için Avrupa’da da bir çalışma var. Sence bunlar yeterli mi?
“Oyuncuları korumak her zaman mükemmel bir fikir. Çünkü bu bir iş, günün sonunda basketbolu ne kadar sevdiğinizin bir önemi yok. Kapsayan bir para var. Şimdi ilgili bir politika var. Taraftarlar, kontratlar ve bütün hepsi var. Sadece en iyi menfaatlerinizin dikkate alınmasından emin olmak istersiniz. Çünkü bir oyuncu olarak yeteneklerinizi, vücudunuzu ve hünerlerinizi içinde bulunduğunuz organizasyona verirsiniz. Mümkün olduğunca adil davranıldığından emin olmalısın. O anda siz oyuncuyken organizasyonlar sizden daha uzun bir süre için orada olacaklar. Sadece çok uzun bir süre oynayabilirsin. Dolayısıyla oynarken iyi bir şekilde ilginin olduğundan, saygılı davranıldığından ve bir eşya gibi kullanılmadığından emin olmak istersiniz.”
“Her zaman şunu hatırlamalısın ki sosyal medya gerçek değil”