EuroLeague Play-offlarına bir gün kala Real Madrid ile eşleşen temsilcimiz Darüşşafaka Doğuş’ta başarılı oyuncu Scottie Wilbekin ile ekibimizden Kemal Rutkay Özcan ve Can Keyder, bir röportaj gerçekleştirdi.
Normal sezonu birincilikle tamamlayan Real Madrid ile eşleşen Daçka’da neler olup bittiğine ve seri hakkında neler düşündüğüne dair soruları cevaplayan Wilbekin’in açıklamaları şu şekilde:
- Rakibiniz Real Madrid karşısında şansınızı nasıl görüyorsun?
”Ciddi bir şansımız var. Sezon içerisindeki maçları bölüştük. İkimiz de evimizdeki maçları kazandık. Llull ve Randolph yoktu ama geçiş hücumlarını durdurursak yine de ciddi bir şansımız olacağını düşünüyorum.”
- Real Madrid’in kaliteli ve derin bir guard rotasyonu var. Sen kendini zihinsel olarak bu seriye nasıl hazırlıyorsun?
”Farklı bir şey yapmıyorum ancak iyi bir şekilde hazır olmalısınız. Llull, her an şut atabilir ve siz de her zaman oyunun içerisinde olmalısınız.”
- Bu sezon savunmada çok daha fazla efor gösteriyorsun ve Daçka’nın topa baskısının kritik parçalarından birine dönüştün. Bu alanda ne değişti?
“Bu benim ikinci yılım. EuroLeague’de daha rahatım. Organizasyonda herkes olumluyken, destek olurken ve kazanma mantalitesine sahipken motivasyon sağlamak daha kolay.”
- David Blatt yönetiminde Daçka EuroLeague Play-offlarına kalmayı başardı ve yerel ligde de iyi bir pozisyonda. Onun masaya getirdiği temel şey nedir?
“Kazanma anlayışı ve güçlü liderlik. Oyuncular ona saygı duyuyor. Bunlar temel olarak. Ve ayrıca iyi de bir koç.”
- ABD doğumlu birçok oyuncu çeşitli Avrupa ülkelerini temsil etmekte; örneğin Türkiye’de Bobby Dixon devşirme oyuncu olarak oynuyor. Senin ABD dışı bir ülkeyi temsil etme düşüncen var mı?
“Bu yaz Romanya için oynayacağım. EuroBasket 2017’de de yer alacağım onlar adına.”
- Küçük kardeşin Mitchell, Wake Forest için oynuyor ve bu sene Mart Çılgınlığı’nda mücadele ettiler. Onu oynarken izleme şansın oldu mu?
“Daha ilerilere gitmelerini umuyordum. İyi bir sezon geçirdiler. Bir önceki yıl başaramamışlardı. Bu sezon çok daha iyiye gittiler. Umarım önümüzdeki sezon daha da iyi olurlar.”
- Nasıl oynaması, ne yapması gerektiğine dair tavsiye verdin mi ona hiç?
“O benim küçük kardeşim, tabi ki yardım etmeye çalıştım elimden geldiğince. Ancak o kendi oyununu oynuyor. Kendi durumunun içerisinde. İyi bir oyuncu olduğunu biliyor.“
- BSL’deki ikinci sezonunu geçiriyorsun ve birçok çekişmeli maç oynadın burada. Ligin sertlik seviyesi hakkında ne düşünüyorsun?
“Ligde sadece skorlara baktığınızda, zirvedeki takımlarla sıralamada daha aşağıda bulunan takımların oynadığı maçlara, çok sayıda yakın geçen maç görürsünüz. Bu da size daha alt sıralarda yer alan takımların bile üsttekilerle rekabet edebileceğini söylüyor.”
- THY EuroLeague Final Four bu sene İstanbul’da düzenlenecek. Bu sana ekstra bir motivasyon sağlıyor mu?
“Final Four’un kendisi yeterince motivasyon oluyor. İstanbul’da olması güzel tabi ki ama nerede olursa olsun oraya ulaşmak istiyorum.”
- Avrupa basketboluyla NBA’deki basketbolu karşılaştırabilir misin?
“Hatalı yürüme kararlarının NBA’de çalınmaması en sevmediğim şey. Savunma orada daha zor. Burada elle kontrol edebiliyorsunuz oyuncuları ama orada bu yasak. Burada bire birden sayı bulmak daha zor. Takım oyunu oynamanız gerek.”
Wilbekin, ayrıca takım arkadaşı Brad Wanamaker’ın “Tren” lakabının nereden geldiğini de açıkladı: “Brad bir gün antrenmanda sahayı kat ediyordu ve ‘Yoldan çekilmeniz gerek. Tren geliyor.’ dedi. Bundan sonra ona Tren demeye başladık.“