TB ÖZEL | Nikola Kalinic: “Obradovic’ten önce basketbol benim için hobiydi, iş olduğunu onunla öğrendim”

-Son dönemlerde birkaç maç sebebiyle hakemler oldukça gündemde. Yunanistan İspanya ve Türkiye’deki olaylar birkaç örnek. Avrupa’daki bu hakem problemlerini düşündüğümüzde sence hakemlerde son dönemde yaşanan bir formsuzluk mu var yoksa bu uzun zamandır olan bir durum mu?

“Senin de dediğin gibi Avrupa’nın her yerinde büyük olaylar yaşanıyor. Olympiacos ikinci yarıyı oynamak istemedi, Real Madrid federasyonu ligden çekilmekle tehdit ediyor. Sırbistan’da da Türkiye’de de birtakım problemler var. Demek istediğim şu: Bir sorun var. Bunu görmezden gelemeyiz. Bence hep beraber oturup bunu konuşmalıyız. İlk adım olarak insanların iyi bir fikri var mı yok mu görmek için tweet attım. Kim oldukları önemli değil. Taraftar da olabilir, koç da bir başkası da. Bence başlamak için iyi bir noktaydı ve bazı güzel fikirler var. Bence bir şeyler yapmamız gerektiği çok açık çünkü problemler yaşanıyor ve maçın sonucunu, taraftardan oyunculara birçok insanın hayatını etkileyebiliyorlar. Herkes bunun yaptığımız işin çok büyük bir parçası olduğunu biliyor. Gerçekten çok önemli bir konu. Bir şeyler yapmamız gerekiyor.”

I see there are problems with the refferees all over the continent (Europe 😉).. Players, coaches, fans, journalists, anybody have some constructive idea what to do to improve situation? 🤔🤔🤔 #TBF #acb #greekcup #KupKorac

— Nikola Kalinic (@nikola_kalina) February 18, 2019

“Eğer her maç sonunda tamamıyla şeffaf bir oylama sistemi olursa bağımsız bazı organizasyonlar maçları izler ve şüpheli pozisyonları görüp kendi fikirlerini beyan ederlerse aldıkları kararlar yüzünden hakemler ödüllendirilir veya cezalandırılırlarsa bence en iyisi olur.  Ben bir hata yaptığımda veya koç bir hata yaptığında koç kovulur ben ise seneye daha kötü bir kulübe giderim. İşler böyle yürüyor. Hakemler de insan ve bence onlar da puanlanmalı ve bu puanlara göre daha önemli veya daha önemsiz maçlara verilmeliler. Bu sistem kesinlikle şeffaf olmalı. Herkes görebilmeli. Bence bu ilk adım.”

“Aynı zamanda belki gelecekte hakemlerin basketbolculuk geçmişi olan isimler arasından seçilmesi gibi farklı bazı güzel fikirler de vardı. Ayrıca ben yerel ligdeki hakemlerin maaşlarının daha yüksek olması gerektiğine de katılıyorum. Böylece daha bağımsız olabilirler. Cezalandırılabilme ihtimallerinin baskısını da hissetmeliler. Ben birkaç kez maç esnasında cezalandırıldım veya oyundan atıldım ancak bir hakemin başına böyle bir şey geldiğini hiç görmedim.  Yanlış bir şey yaptığımı kabul ediyorum, kesinlikle ceza almalıyım. Ama onlar da hata yapıyorlar, birileri bununla da ilgilenmeli.”

-Sorumluluk hissetmediklerini düşünüyorsun yani…

“Evet.”

-Aslında uzun uzun açıkladın ama son dönemde senin hakemlere normalden daha fazla itiraz ettiğini görüyoruz. Şikayet etmen gereken bazı durumlar olduğunu düşündüğünü anlıyorum ama normalde yaptığının biraz üstünde bu aralar. Bu doğru bir değerlendirme mi sence?

“Evet, muhtemelen. Ben de bunun  hakkında düşünüyorum.  Onlara karşı her zaman kibar olmaya çalıştım, güzelce konuşmaya çalıştım, görmezden gelip oyunumu oynamaya çalıştım. Her şeyi denedim. Kabul ediyorum, çok konuşuyorum. Bunun üstünde çalışmalıyım, çalışacağım. Bu kadar çok konuşmayı bırakıp oyunumu oynayacağıma söz veriyorum. Dediğim gibi ben oynadığım her maçı izlerim. O kadar çok sayıda ve belirgin hata görüyorum ki maç içinde.  Rakip bana faul yaparken hakemlerin izlediğini görüyorum. Düdük çalmıyorlar. Bu yüzden sinirleniyorum ve maçta bundan bahsediyorum. Ne yapabilirim ki?”

Techical fault for yellow #12? https://t.co/f7xGRTGDG1

— Nikola Kalinic (@nikola_kalina) February 16, 2019

“Bence çok büyük bir iletişim sorunu var. Belki aramızdaki dil engeli yüzünden bilmiyorum ama bir hakem bana ‘Benimle konuşamazsın.’ diyemez. Bu çok büyük bir utanç ve hayatımda hiç böyle bir şey görmedim. Bana haklı veya haksız olduğumu söyleyebilirsin. Konuşabiliriz, tartışabiliriz ama bana ‘Benimle konuşamazsın.’ diyemezsin. Sadece bana değil, diğer oyunculara da. İşin bu senin. Eğer konuşmak istemiyorsan bu işi yapmamalısın. Onun işi insanlarla konuşmak, herkesi sakinleştirmek. Ona neden faul aldığımı sorduğumda benimle bunu tartışmak. Bana ‘Faul çaldım çünkü böyle böyle yaptın.’ demeli. Ben de ‘Pekâlâ, haklısın.’ derim. Ama eğer beni iter veya yanından uzaklaştırırsa ben de doğal olarak herkes gibi sinirlenirim. Bence bu üstünde çalışabileceğimiz problemlerden biri. Verdiğim tepkilerin de çok iyi tepkiler olmadığını kabul ediyorum ama çoğunlukla hiçbir açıklama alamıyorum. Bana neden faul çaldığını söylemeli. Ben de gidip ‘Tamam, çok doğru bir karar tebrikler.’ derim. Daha önce defalarca yaptım.”