İstanbul’da Final Four? Bu benim ilk Final Four’umdu ve tabii ki de İstanbul’a ayak bastığım ilk dakikadan itibaren çok heyecanlıydım. Her şey olması gibi organizeydi. Bu dört günün etkinlikleri Çırağan Sarayı gibi muhteşem yerlerde yapıldı. Benim için harika bir tecrübeydi; gazete için çalışırken bu yerleri görmek, Ömer Onan veya Joe Arlauckas gibi efsanelerle tanışmak, birçok ülkeden insanlarla tanışıp, o harika maçları ve şampiyonun kupayı kaldırmasını canlı gözlerle görmek.
Türk taraftarlar muhteşemdi. İnanıyorum ki Türk taraftarlar da Yunanlar gibi; takımları için maç boyu bağırıyorlar ve Fenerbahçe’ye maksimum desteği verdiler. Her takıma zihinsel olarak büyük sorunlar yaratan çok güçlü bir “iç saha” yarattılar. Olympiakos normal sezon boyunca dış sahada çok zorluk çekmemişti fakat finalde taraftarlar Fenerbahçe’nin altıncı oyuncusu oldu.
Bir problem vardı tabi ki: Şehir trafiği. Sinan Erdem’in yakınında bir otelde kaldığım için şanslıydım, yani benim için çok da büyük sorun olmadı. Gerçi bu koca şehri keşfedecek çok zamanım yoktu, ne yazık ki. Sadece Sultanahmet ve Kapalıçarşı çevresini birkaç saatliğine gezebildim. Gerçekten çok güzeldi.
En çok sevdiğim şey ise yemeklerdi! Birçok lezzetli yemek ve tatlı yedim İstanbul’da ki onları kesinlikle özleyeceğim! Gerçi, umarım TrendBasket’teki arkadaşlarım bana bazı özel tarifler verir ki bu lezzetli yemeklerin bazılarını pişirmeyi deneyebileyim.
Nota Moustaka
Eleftherios Typos