CSKA bu sene bize öyle bir oyun sergiledi ki zaman zaman bir basketbol maçı değil de sanki Bolşoy Bale Topluluğu’nu izlediğimizi düşündürttü. Tabii ki başrollerinde De Colo ve Rodrigez’in olduğu bir gösteriydi ama CSKA sadece zarafetle yapmadı bunu.
Bolşoy Balesi’nin perde arkasında dönen acımasız savaşları da gördük. Kimseye tolerans göstermediler. Sezonun en iddialı filmlerinden biri olan Red Sparrow Jennifer Lawrance’ın bir baletten acımasız bir KGB ajanına dönüşümünü çok sert, çok yetenekli ve çok seksi şekilde anlatıyor. Her anı heyecan dolu filmde, yeteneğini güzellikle ve zekasıyla birleştiren KGB ajanı Dominika Egorov’u izliyoruz.
Sezon ödülleri dağıtıldı. Beklendiği üzere yılın savunmacısı seçilen Kyle Hines, Dominika’nın öldürücü yeteneklerini temsil ediyor gibi. Sert, acımasız ve savaşçı. Bir kez daha Ligin En İyi Beşine seçilen De Colo ise balerin halini temsil bana hatırlatıyor.
Estetik, büyüleyici ve tüm gözlerin döndüğü kişi. Peki CSKA bu sene mutlu sona ulaşabilecek mi? Onun için de gözlerin döndüğü kişi Dimitris İtoudis. Yunan koç Jeremy Irons’un hayat verdiği General Korchnoi kadar mükemmel bir plan yapmak zorunda. Tabii ki “Dominika” De Colo’nun katkılarıyla.