Tahincioğlu Basketbol Süper Ligi’nin 52’inci şampiyonuna verilecek olan ve Türkiye Basketbol Federasyonu tarafından düzenlenen bir tasarım yarışmasıyla belirlenen BSL Şampiyonluk Kupası, tasarım öyküsü ve teknik detaylarıyla dikkati çekiyor.
Tahincioğlu Basketbol Süper Ligi Playoff final serisinin hemen ardından tarihinin 52’inci galibini şampiyonluk kürsüsünde ağırlamaya hazırlanıyor. Bu tarihi sezon normal sezon ve playofflarda süregelen heyecan verici hikayesinin yanı sıra, finali ve şampiyonun ilk kez bu yeni tasarımı ile kaldıracağı kupanın tasarım serüveniyle de basketbol tutkunlarının ilgisini çekiyor.
78 tasarım yarıştı
Fenerbahçe Doğuş ile TOFAŞ arasında oynanan ve Fenerbahçe Doğuş’un 3-1’lik üstünlüğüyle devam eden seride dört galibiyete ulaşan tarafın kaldıracağı kupa teknik özellikleri ve tasarım süreciyle birçok ilki bünyesinde barındırıyor. Daha önceki dönemlerden farklı olarak bu yıl kupanın tasarımı Türkiye Basketbol Federasyonu tarafından düzenlenen ödüllü bir yarışma ile belirlendi.
Toplam 78 katılımcının tasarım hünerlerini sergilediği yarışma titiz bir oylama sürecinin ardından galibini buldu ve Nadide Ebru Yazar, BSL’nin 52’inci Şampiyonluk Kupası’nı belirleyen tasarımıyla ödüle hak kazandı.
Dev kupa sahibini bekliyor
Tam 9.5 kilogram ağırlığında olan kupanın alt çapı 31 santimetre olarak tasarlanırken 75 santimetrelik uzunluğu da görkemli ve simetrik yapısını pekiştiren değerlerden biri olarak planlandı. BSL Şampiyonluk Kupası her detayında üç boyutlu tasarımına sadık kalınarak tamamlandı.
Kalıptan çıkarılmasının ardından üzerine özel altın rengi boya ile renklendirilen kupa parlak akrilik vernikle göz kamaştıran bir güzelliğe kavuştu.
Toplamda 20 iş gününde üretilen BSL Şampiyonluk Kupası’nın şampiyona etiketi ise altın rengi metalden oluşuyor.
“Bu tasarımın bir felsefesi var”
Kupanın tasarım yarışmasını kazanan Nadide Ebru Yazar tasarımın bir felsefeye dayanan özel bir çalışma olduğunu söyledi. Basketbolun temel özelliklerinden üçü üzerinde yoğunlaşıldığını ifade eden başarılı tasarımcı kupa tasarım sürecinde ülkemizde hızla büyüyen basketbolun simgesi olacak nitelikte bir tasarım hedeflediğini belirterek “Basketbol, profesyonelliğe giden yolda büyük bir disiplinle çalışmanızı gerektiren bir spor. Bununla birlikte bir takım sporu. Dolayısıyla paylaşma içgüdüsünü ve takım ruhunu, bireysellikten uzak bir ekip kültürünü beraberinde getiren kollektif bir branş. Bu açıdan bakıldığında sporun Türkiye ve Avrupa’daki en üst seviye organizasyonlarından biri olan Tahincioğlu Basketbol Süper Ligi’nin kupasının tasarım sürecinde temel yaklaşım olarak bu üç esası göz önünde bulundurmak değerli bir yaklaşım diye düşündüm. ‘Disiplin’, ‘Takım Oyunu’ ve ‘Paylaşma’ felsefeleri üzerine kurguladığım bu tasarımın Türkiye’de basketbol sporunun ilham verici simgelerinden biri olmasını temenni ediyorum.” diye konuştu.