Yazı: Bill Simons, Grantland
Çeviri: Buse Nur Küçe, TrendBasket
Not: Yazı 11 Temmuz 2014 tarihinde kaleme alınmıştır.
LeBron James –NBA’in eşsiz dahisi, Michael Jordan’ın (ve Larry ve Magic’in) varisi- neden eve döndü?
Evet, LeBron’un Sports Illustrated’da yayımladığı klas mektubu okudum. LeBron’a inanıyorum. Bence evine dönmek istedi. Bence her zaman evine dönmek istemişti.
2010 yazında LeBron pek çok şeyi yanlış yaptı ve şu anda bunun farkında. Kendi şehri ona sırtını döndü. Eski takımının sahibi onu açık açık hedef gösterdi, yaptığı şey yüzünden herkes ondan nefret etti. Hepimiz ellerimizle onu kötü adama çevirdik, bir karanlığa doğru ittik ve kişiliğini etkiledik. 2011 finallerinde siyah bir gül şeklinde açan endişe tohumlarını da serpiştiren yine bizlerdik. LeBron’un bu denli bir hasardan sonra hem zihinsel hem fiziksel olarak kendini toparlayabilmesi 15 aya yakın sürdü. Ancak nihayet ayağa kalktığında üst üste iki MVP ödülü ve kariyerinin ilk iki şampiyonluğunu kazandı.
Ama yaşananları asla unutmadı ve içinde bir yerlerde hep bir gün bunları telafi edebilmeyi umut etti. Bu yaz Cleveland’a geldiğinde ise bizim ona yaşattıklarımızın aynılarını o bize yaşattı. 2010’daki gibi 7/24 süren, aşırı planlanmış bir şov programı değildi bu. Hiçbir şey söylemedi, hiçbir imada bulunmadı. Temmuz’un ilk haftası boyunca menajeri her görüşme talebini kabul etti. İkinci haftasında LeBron, Las Vegas’ta kaldı ve herkesin onun ayağına gitmesini sağladı. Kararını ise sanal ortamda “Eve Dönüyorum” isimli bir mektup yayınlayarak açıkladı ve ardından Dünya Kupası için Brezilya’ya gitti. Boys&Girls Club ve Jim Gray için bu kadarı çok fazlaydı.
Miami’de geçirdiği dört sezonun ardından şuna emin oldum: LeBron, gelmiş geçmiş en iyi NBA oyuncularından biri. Şimdi ise daha da büyük bir hedefi kovalıyor: Cleveland şehrine, herhangi bir spor dalında son 50 yılda kazanılmış ilk kupayı getirmek. Her şeyi bir arada düşündüğünüzde muhtemel en iyi senaryo bu. LeBron evine dönmüş bir fatih ve umuyoruz ki her şeyi yeniden fethedecek.
Aynı zamanda bu durum tamamıyla gerçek de değil. Bana sorarsanız LeBron, eğer kazanmaya devam edebileceklerine inansaydı Miami’de en az iki sezon daha geçirirdi.
Eğer onu bir dahi olarak düşünürseniz bu çok daha anlamlı gelmeye başlıyor. Basketbol konusunda sizden, benden ve hatta herkesten daha zeki. Bizim göremediğimiz şeyleri görüyor. Bence Miami’deki son sezonunda takım arkadaşlarının sergilediği görüntüden hiç memnun kalmadı. LeBron, Cleveland’a dönmek istedi evet ama aynı şekilde Miami’den de kaçmak istedi. Kalbi takımdan ayrılmasını söylüyordu, aynı şekilde beyni de öyle. Ve inanın onun beyni sadece çok az insanın beyninin çalıştığı şekilde çalışıyor. Sadece şu anki beyinler arasından da değil üstelik, tüm zamanlar için geçerli bu söylediğim.
Tanrı Cleveland’ı seviyor