Topa baskı
Litvanya temsilcisinin Fenerbahçe ile normal sezonda oynadığı maçları düşünürsek, kendilerine en büyük avantaj getiren noktanın toplu oyuncuya yaptıkları baskı olduğunu hatırlayabiliriz. O baskı belki Fenerbahçe’yi top kayıplarına sürüklememişti ama sarı lacivertlilerin yarı sahada organize olmasını ciddi şekilde zorlaştırmıştı. Yarı finalde de aynı şekilde oyun kurucularımızı rahatsız etmeye çalışacaklardır. Çünkü Zalgiris’in “Biz düzenimizi oynayalım, onlar düzenini oynasın, kim üstün gelirse yensin” deme lüksü yok. Fenerbahçe makinesinin çarklarının sorunsuz dönmesine izin verirlerse, aradaki kalite farkı sebebiyle rekabet etmeleri imkansız olur.
Geçiş hücumu
Rakibi savunmada durduktan sonra yarı sahayı hızlı geçmek, rakibin yerleşmesine izin vermeden bir zaaf noktası bulmaya çalışmak her rakibe karşı önemlidir. Fenerbahçe Doğuş’a karşı ise çok çok önemlidir. Temsilcimiz geriye dengeli koşabildiği pozisyonlarda Avrupa’nın en iyi savunmasını yapan takımlarından biri (Belki de birincisi). CSKA Moskova, Real Madrid gibi bire bir problem çözen fazla oyuncuya sahip olmadıkları için, Zalgiris’in özellikle maçın başlarında, normalden de fazla geçiş hücumu kovalayacağını tahmin ediyorum. Bu tip hücumlardan bulabildikleri birkaç kolay basket, Final Four deneyimi çok az olan oyuncularının ilk anlarda öz güven bulmaları açısından da önemli olabilir.
Vesely’nin üzerine oynamak
Udoh’un takımdan ayrılmasıyla beraber sorumluluğu artan Jan Vesely harika bir sezon geçirdi. Hak ettiği şekilde EuroLeague’in en iyi beşine seçilen Çek yıldız, takımının “ruhani lideri” de olduğu için Fenerbahçe’nin en önemli oyuncusu konumunda. Takımının damarlarına kan pompalayan adrenalini, ne yazık ki bazen onun başına dert de açabiliyor. Jasikevicius, Avrupa’da eşleşmesi en zor uzunlardan biri olan Vesely’i mutlaka sinirlendirmeye, yoldan çıkartmaya çalışacaktır. Burada elbette oyun dışı bir sertlik ya da davranıştan bahsetmiyorum ama mutlaka ona hem hücumda hem savunmada ekstra temas çabası olacaktır. Vesely’nin kesinlikle sakin kalarak basit faullerden kaçınması, konsantrasyonunu bozmadan “bireysel kavgaya” girmemesi gerekir. Özellikle Kavaliuskas sahadayken bunu denemeleri şaşırtıcı olmaz. Sonuç vereceği konusunda emin değilim, keza Vesely artık çok deneyimli, buraları defalarca oynamış bir oyuncu.
Topsuz perde çıkışları
Zalgiris’in Ataşehir’de Fenerbahçe’yi mağlup ettiği karşılaşmanın özellikle son çeyreğinde Pangos, Milaknis ve Micic’i topsuz hareket ettirerek perdelemelerden çıkarttığını ve kritik üçlükler bulduğunu hatırlıyoruz. Wanamaker ve Guduric’in savunduğu kısa üzerinden bunu denemeleri ve başarılı olmaları tesadüf değildi. Bu ikili, fiziksel olarak büyük kısalar olduğu ve iyi perde okuyamadıkları için sürekli perdelere takılmış, boş üçlükler vermişlerdi. Yarı finalde bu stratejiyi bir kez daha ceplerinden çıkarmaları sürpriz olmaz. Özellikle Micic-Pangos ikilisi yan yana sahadayken buna dikkat etmek gerek.