11 Temmuz 1995 günü modern tarihin kara bir günü olarak akıllarımızda. 19 sene önce bugün Bosna’nın Srebrenica şehrinde, Sırp ordusu tarafından düzenlenen korkunç bir katliam yaşandı. Bugün, bu katliamın 19. yıl dönümü. Basketbolla bu konuyu birleştiren bir yazı yazmaya karar verdim. Bugün orada ölen çocuklar, Barcelona’nın genç basketbolcusu Emir Sulejmanovic gibi hayatta kalmayı başarabilselerdi, bugün 19 yaşında olacaklardı…
Emir Sulejmanovic, Barcelona’da oynayan, ’95 doğumlu, 2.05’lik bir basketbol oyuncusundan çok daha fazlası.
Srebrenica katliamından iki gün geçtikten sonra, Emir Sulejmanovic Srebrenica yakınlarında bir ormanda doğdu. Annesi Vahdeta 25 yaşında, kardeşi Semir ise 8 yaşındaydı. Annesi, yardımla Srebrenica’dan kaçmayı başarabilen kişilerdendi. Babası Nedzad ise savaşta Srebrenica’dan yaklaşık olarak 40 kilometre uzaklıkta bir yerde görev alıyordu. İkinci oğlunun doğumundan 13 gün sonra Nedzad, oğlu Emir’i görmek için ordudan kısa bir izin aldı.
Ailesini canlı gördüğü için oldukça mutlu gözüken Nedzad Sulejmanovic’in bu mutluluğu kısa sürdü. Babası daha sonra 1 Ağustos’ta Sırbistan’a sürüldü ve Mitrovo’daki cezaevi kampında yaklaşık 250 gün geçirdi. O günleri şöyle anlatıyor:
“Zordu. Ailemin yaşadığını biliyordum ama karımın iki küçük çocukla bulunduğu durumdan endişeleniyordum. Savaş bittiğinde çıkacağımızı düşünmüştüm ama dört ay daha uzatıldı. Sonunda bir grup hapishanedeki insanla çıktık ve benimle birlikte çıkan bir grup, Finlandiya’ya sürüldü, mülteciler olarak.”
Nedzad’tan sonra eşi ve iki çocuğu da Finlandiya’ya geldi ve küçük bir şehir Yuvaskyla’ya yerleştiler. 2000 yılında Turku’ya geçtiler. Burada altı yaşında olan Emir, futbol oynamaya başladı. 17 Aralık 2000’de Emir’in annesi Vahdeta hayatını kaybetti.
“Annem olmadan büyümek çok zordu. En büyük desteğim ve gücüm babam ile ağabeyimdi. “
– Emir Sulejmanovic
Baba Nedzad Sulejmanovic, iki çocuğuyla baş başa kaldı. Emir on yaşına kadar futbol oynamaya devam etti ama okulda basketboldaki yeteneklerini kanıtladı. Kısa bir zaman içerisinde okulun en iyi oyuncusu haline geldi, yerel bir kulüp istedi ve ardından Finlandiya Milli Takımı’na da çağrıldı. Yavaş yavaş basketbol kariyerindeki adımları atan Emir, 2011 yılında Makedonya’nın Strumica şehrinde düzenlenen U16 Avrupa Şampiyonası’nda 10.2 sayı ve 9 ribaund ortalamalarıyla kendini kanıtladı. Olimpija Ljubjlana’nın scouting ekibinin başındaki Dragan Janjic’in (Milos Teodosic ve birçok basketbolcuyu keşfetmiştir) onu keşfetmesi fazla zaman almadı.
Janjic, “Hotelin resepsiyonundaki kişiden Emir ile konuşmak için yukarı çıkma iznini almam bana kırk euroya mal oldu. Onu görür görmez, ‘Sadece babanın numarasını istiyorum’ dedim. Numarayı kaydettim. Babası Nedzad’ı aradım ve sonuç ortada, Emir Olimpija’nın oyuncusu oldu” şeklinde anlatıyor, Emir’i nasıl Olimpija’ya getirdiğini…
Babası Nedzad ve Emir, bir haftalığına Ljubjlana’ya gitti ve Olimpija’nın sahip olduğu tesis ve onun için olan projesini beğendikten sonra Emir Sulejmanovic resmen Olimpija’ya transfer oldu.
Emir Sulejmanovic ismi Euroleague’in düzenlediği NIJT’in L’Hospitalet etabında herkes tarafından duyuldu. Emir, L’Hospitalet turnuvasını müthiş geçirdi ve turnuvanın MVP’si seçildi. İspanya ağırlıklı olmak üzere Avrupa’dan birçok takımın gözü, bu gençteydi. Geçtiğimiz sene bu dönemlerde de Emir Sulejmanovic, Barcelona’yla (3+2) yıllık kontrat üzerinde anlaştı. Emir, çocukluğundan beri hem futbol hem de basketbolda favori takımının Barcelona olduğunu, Barcelona’dan da teklif gelince çok heyecanlandığını söylüyordu verdiği bir röportajda. Yakın zaman içerisinde A Takım seviyesinde de göreceğimizi Emir Sulejmanovic, önümüzdeki sezonu kiralık olarak geçirecek.
“Eğer ileride yıldız olur, Avrupa veya NBA’de iyi bir kariyer yaparsam her zaman Srebrenica’ya geleceğim. Her 11 Temmuz’da Potocari Anıt Merkezi’nde olacağım. Srebrenica’nın unutulmaması lazım ki bir daha hiçbir zaman böyle bir şey yaşanmasın.”
– Emir Sulejmanovic
Milli takımda altyapılarda Finlandiya forması giyen Emir Sulejmanovic, Bosna Hersek’te oynamak istediğini açıkça belirtti ancak geçtiğimiz günlerde FIBA’dan Emir’e, 21 yaşına kadar beklemesi gerektiği yanıtı geldi. Emir, kararın ardından Bosna için oynama kararlığını şu sözlerle anlattı:
“Çok üzgünüm. Bosna formasını giyme konusunda kararlıyım. Bir yıl bekledim, gerekirse iki yıl daha beklerim.”
Emir, bugün babası Nedzad ile birlikte Srebrenica katliamını anmak için Potocari’de olacak. Genç oyuncuların kariyerlerini yakından takip ediyorum ama bu oyuncuyu her zaman, başka bir gözle ve başka bir duyguyla çok daha yakından takip etmeye devam edeceğim…
İçerik 11 Temmuz 2014 tarihinde Can Pelister tarafından kaleme alınmıştır.