Gelelim playoff resminin netleşeceği sekizincilik biletine. Baskonia ve Daçka arasındaki rekabet playoffun son sırasındaki takımı belli edecek. Ve bu iki takımın da büyük kusurları var. Baskonia’da, sakatlıkların etkisi ve kritik parçaların dönemsel formsuzluğu playoff yarışındaki takıma büyük zarar veriyor. Baskonia son yedi maçında sadece bir galibiyet aldı. Gelecek hafta evlerinde Milan ile oynuyorlar. Kendilerini bulmak için iyi bir şans ancak ondan sonrası ise karanlık. Çünkü sırasıyla deplasmanda Fenerbahçe ve evlerinde CSKA ile oynuyorlar. Bu iki maçın ardından soluklanabilecekleri Brose maçı var. Sonrası yine fena… Baskonia’nın formsuzluğunu da göz önüne alınca,bu fikstürden çıkamaması gerekir diye düşünüyor insan. Ancak direkt rakibi Daçka’nın fikstürü çok daha kazık. Daçka sırasıyla, PAO, Olympiakos, Barça ve CSKA maçlarına çıkacak. Bu maçlardan en az iki galibiyet çıkarmak zorunda. Barcelona dışında hiçbir takıma karşı favori değil. Bu noktada neden olmasın dedirtecek tek şey Blatt’in öğrencileri, büyük maçları çok daha konsantre oynamayı başarıyor. Daçka’nın birinci silahının bire bir üzerinden üretilen sayılar olduğunu düşününce Wilbekin’in dönüşü, bir sakat oyuncunun iyileşmesinden fazlasını ifade ediyor.
Baskonia ve Daçka’nın yeteneklerinin değil adeta kusurlarının yarışacağı bir sürece giriyoruz. İkili averajın Baskonia’da olduğunu da unutmayalım. Yeşil Beyazlılar sezonun en kötü maçını Bask Bölgesi’nde oynamış, sadece 52 sayı üretebilmişti. Ve o ağır mağlubiyet, Daçka’nın EuroLeague macerasını bitirebilir. O nedenle Baskonia’dan bir fazla galibiyet almak zorundalar.
Sezon içinde harika bir transfer ile Zizic’i bulan Daçka, pota altını zaaf olmaktan çıkardı. Ancak rakipler Zizic’e konstantre oldukça genç uzunun verimi düşüyor. Blatt’in takımı tam anlamıyla kısaların takımı. Topu yere vuran ne yapmak istiyorsa takım onu oynuyor. Zizic de sayısını hücum ribaundlarından buluyor. Ama son haftalara girerken bu tek yönlü oyun yeterli olmayabilir. Ya kısalar bugüne kadar oynadıkları oyunu çok daha iyi oynamak zorundalar ya da Blatt bire karşı dokuz basketbolun yanına top paylaşımına dayalı bir oyunu denemek zorunda. Wilbekin’in dönüşü Wannamaker’ın üzerindeki yükü alacaktır. Ama iki kısanın üzerindeki yükü alması gereken asıl isim Blatt.
Sito Alonso’nun formsuz ama sistemli takımına karşı Blatt’in sistemsiz (haydi sistemsiz demeyelim de bire bir oyun üzerine kurulan) takımına karşı. Tam bu noktada karamsarlığa düşüyorum. Baskonia’nın kendini kısmen toparlayacağını üç dört galibiyet alacağını düşünüyorum. Mesele bir galibiyet geriden gelen Daçka’nın beş altı galibiyet alıp alamayacağı. Bence çok zor… Bunu başarabilecek koç sayısı Avrupa’da sadece birkaç tane. Blatt de onlardan biri. Bekleyip, göreceğiz.
Daçka, playoffa kalsa da kalamasa da bu yarışın içinde olması başarı olarak değerlendirilmeli. Kulüp kültürü, kulüp tarihi sonuna kadar mücadele ettiğin sezonlarla oluşur. Rakibi Baskonia’nın da, son 11 yılda beş kez F4 Tau Ceramica’nın bugünü olduğunu unutmayalım. Daçka bu sene büyük iş başarıyor. Gelecek sene de EuroLeague’de olmayı hak ediyor.