NBA’de takım dengeleri korumak için kötü takımlara biraz şanslarının yardımıyla yeni oyuncularının en iyilerini seçme hakkı verilir. Biliyorsunuz Amerikalılar bunun için bir Lottery düzenlerler ve en şanslı olan takım o sene drafta giren oyunculardan istediğini kadrosuna katma hakkına sahip olur. Bazı takımlar diğerlerinden daha şanslıdır, çünkü kötü gittikleri bir sezonun arkasından draft edebilecekleri çok iyi oyuncular vardır.
2013 yılı için ne kadar kötü bir draft sınıfı deniyorsa 2014 için bir o kadar iyi bir sınıf diye bahsediliyor. NBA’nin önümüzdeki 15 yılına bu sezon draft edilecek oyuncuların damga vuracağından bahsediliyor.
Böyle olunca biz de son 30 yıldaki en iyi 5 draft sınıflarına göz atalım dedik.
5) 1985 sınıfı
Ilk gerçek Lottery’nin uygulandığı sene olan 1985’te New York Knicks lehine NBA yönetimi tarafından avantaj sağlanıp sağlanmadığı halen konuşulur. Söylenene göre Knicks’in bu Lottery’i kazanacağı önceden bellidir ve onlardan birinci sıradan efsanevi Patrick Ewing’i draft ederler. Bu sınıf belki 1984 gibi oyunu temelden değiştiren aktörlere sahne olmadı; ama yine de tarihin önemli sınıflarından biri olarak kabul edilir.
Bu senede Ewing gibi bir süperstarın yanında ondan hiç de aşağı kalmayan 13. sıra seçimi Karl Malone da vardır. Dream Team’in daha göz önünde olan isimlerinden Chris Mullin da aynı yılın 7 sıra seçimidir.
Joe Dumars, Detlef Schrempf, Charles Oakley gibi isimler de döneme katkı sağlamış oyunculardır.
4) 1987 sınıfı
Bir draft sınıfında David Robinson ve Scottie Pippen varsa o draft sınıfı başka kimse olmasa dahi en iyi sınıflardan biri olarak kabul edilir.
Bir de bu efsanevi oyunculara Reggie Miller gibi bir yüzüksüz efsane ile Horace Grant, Mark Jackson gibi oyuncular eklenirse unutulmaz bir sınıf ortaya çıkmış olur.
Kariyerinde Scottie Pippen altı; David Robinson’ın ise 2 şampiyonluk yüzüğü kazandı ve iki oyuncu da Hall of Fame olma başarısı gösterdi.
3) 2003 sınıfı
Bu sınıftan daha iyi ne olabilir diye düşünüyorsanız karşınızda 2003 sınıfı. Daha kendisi lige gelmeden namı gelen Lebron James beklentileri karşıladı ve kendisini birinci sıradan draft eden Cleveland’a bir şampiyonluk elde edemese de ligin efsaneleri arasına girmeyi şimdiden garantiledi.
Beşinci sıradan seçilen Dwyane Wade ve dördüncü sıradan seçilen Chris Bosh ile arka arkaya üçüncü finallerini oynuyorlar ve daha uzun süre de doğu konferansını sallayacakları söylenebilir.
Üçüncü sırada bir başka büyük yıldız var: Carmelo Anthony. Henüz bir yüzüğü olmasa ve New York çukurunda debelense de doğru bir hamle ile parmağına yüzüğü takacak potansiyeli her zaman olacaktır.
Altıncı sıradan Clippers tarafından seçilen Kaman ve yedinci sıradan Bulls tarafından draft edilen Hinrich hala kariyerlerini sağlam bir şekilde sürdürüyorlar.
2) 1984 sınıfı
Bir sınıfta Michael Jordan varsa o sınıf bu tip listelerde her zaman en üstlerde yer alır. Atlanmaması gereken bir nokta Jordan’ın ancak 3. Sıradan draft edilmiş olması.
Birincisi sıradan draft edilen Hakeem Olajuwon olunca ihtiyaca göre bu seçim anlam kazanabilir.
2. sıradan draft edilen Sam Bowie tarihteki en yanlış draftlar listesinde sonsuza kadar üst sıralarda yer alacak. Haydi diyelim ki uzuna ihtiyacın vardı iki numara pozisyonunda oynayan Jordan’ı tercih etmedin. Charles Barkley? Sam Perkins? Onlar da 5 ve 4. Sıralardan seçilmiş 4 numaralar.
Bu arada Utah Jazz’ın da 16. sıradan yakaladığı John Stockton da bu sınıfa önemli bir özellik kazandıran bir oyuncu oldu.
1) 1996 sınıfı
Say say bitmeyecek bir sınıf. Oyuna yıllarca damgalarını vurdular ve bazıları hala vurmaya devam ediyor.
Ilk sıradan seçilen isim bir 76ers efsanesi: Allen Iverson. Ikinci sıradan seçim yapma şansına sahip olan takım Toronto Raptors ve draft ettikleri oyuncu Marcus Camby. Vancouver 3. sıradan Shareef Abdur-Rahim’i alırken Stephen Marbury kendine dördüncü, Ray Allen ise beşinci sıradan yer bulabiliyordu.
Dediğim gibi say say bitmiyor. Daha büyük balıklara gelmedik bile.
Mesela 5 yüzüklü Dereck Fisher ancak 24. sıradan Lakers tarafından draft edilmiş.
Lakers 13. sıradan Charlotte tarafından draft edilen 18 yaşındaki genç çocuğu da takas yoluyla alarak kendi geleceği için bir yol çizmiş oldu. Siz o genç çocuğu Kobe Bryant olarak biliyorsunuz.
Kobe’nin hemen ardından Peja Stojakovic ve hemen onun ardından da 2 kez MVP seçilme başarısı gösteren Steve Nash.
Bir de Jermaine O’Neal var ama bu yıldızlar arasında ancak rol oyuncusu olarak kendisine şans bulabilecek bir kariyeri oldu.
Draft sınıfının ne kadar iyi olduğu kadar sizin ne kadar doğru tercihler yaptığınız da takımınız geleceğini temelden ekliyor. Doğru bir araştırma yapmazsanız 2003 draftından 2. Sırada Darko Milicic ile veya az önce bahsettiğim gibi 1994 draftından Sam Bowie ile çıkabilirsiniz.
Bakalım 2014 sınıfı kendine bu listede yer bulabilecek mi? Bu sorunun cevabını ancak uzun yıllar sonra öğrenebileceğiz.
1992 draftıda çok büyük üç yıldız çıkardı. Shaq, mourning, sprewel