
Radom’da yarı finale kadar muazzam bir performansla geldik. Önümüze gelen tüm ülkeleri de yarı finale kadar arkamızda bıraktık. Son dörtteki rakibimiz ise İspanya’ydı. İspanya karşılaşmasını kazanmamız, finale yükselmemiz anlamına geliyordu. Ancak karşımızdaki rakip de bu turnuvanın favorisiydi. Özellikle de Joel Parra ve Usman Garuba ikilisiyle boyalı bölgede fark yarattılar şampiyona boyunca. Yarı final maçının ilk 20 dakikasında çok efor sarf ettik. Ancak ikinci yarı ile birlikte pilimiz bitmeye başladı ve sahadan mağlup ayrıldık. Bu mağlubiyetten yaklaşık 15 saat sonra da bir madalya mücadelesine çıkmamız gerekiyordu. Bakalım o 15 saatlik bölümde Millilerimiz, Hırvatistan maçına nasıl motive oldu?
”Yarı finalde oynayacağımız İspanya karşılaşmasına çok motive geldik. İspanya çok kuvvetli bir takımdı, özellikle de boyalı bölgedeki silahları gerçekten etkileyiciydi. Bizim en dezavantajlı olduğumuz bölge de boyalı alandı. Planımız hızlı hücumlarla ve tam saha baskılarla oyunu dengede tutmaktı. İlk yarıda da bunu çok iyi yaptık. Devreye gittiğimizde de çocuklara ‘Kafa kafaya oynuyoruz. Korkacak bir şey yok. İyi gidiyoruz’ dedim. Üçüncü periyodun başı da istediğimiz gibiydi fakat orada bir beş-altı dakikalık bölüm var. O beş altı dakikalık bölüm dengenin bozulmasına neden oldu. Elden çok fazla top kaybettik ve hep bire sıfır fastbreakler yedik. Tekrar direnç koymaya çalıştık ama zaman yetmedi, maçtan mağlup ayrıldık.
Yenildik fakat bana göre çok iyi mücadele etmiştik. Oyuncularıma da bunu söyledim. Ben kişisel anlamda bu tecrübeyi çok fazla yaşayan bir insanım. Yarı final maçları sonrasında nasıl reaksiyon vermemiz gerektiğini biliyordum. Sadece vereceğimiz bu reaksiyonu çocuklara da aşılamamız gerekiyordu. Ülkemize madalya ile dönmek çok önemliydi. Sonuç olarak ortada büyük bir emek var. Hırvatistan mücadelesine de İspanya maçını unutarak çıktık. İki kaybeden takımdan, hayata daha erken dönen kazanacaktı. Bunu başaran takım da biz olduk ve ilk yarıda çok iyi oynadık. Daha sonrasında bazı sıkıntılar yaşasak da maçı kazanmasını bildik ve boynumuza madalyayı taktık.”