TrendBasket’in Basketbol Şampiyonlar Ligi podcast’i BCL Podcast‘in beşinci bölümündeki misafiri Darüşşafaka Tekfen’in başantrenörü Selçuk Ernak oldu.
Kemal Rutkay Özcan’la Darüşşafaka tesislerinde bir söyleşi gerçekleştiren Selçuk Ernak; takımının son durumu, savunma performansı, Şampiyonlar Ligi’ndeki grup değerlendirmesi, sezon hedefleri gibi konulara değindi. Tecrübeli antrenör COVID-19 salgınıyla mücadele eden basketbola ve eski takımı Sakarya Basket’e dair de yorumlarda bulundu.
Bölümün tamamını Soundcloud ve Spotify’dan dinleyebilirsiniz. Söyleşiden satır başları şu şekilde:
Biraz kolumuz kanadımız kırık. Çok fazla iniş çıkışımız var. Geçen seneden takımımızı koruyamadık, birçok takım gibi. Yabancılarımızı değiştirmek ve çok daha tecrübesiz oyuncular transfer etmek zorunda kaldık. Kartal’ın [Özmızrak] ve Mahir’in [Ağva] yerine transferler yapamadık. Ve daha sezona giremeden üç ameliyatlık ve bilumum günlük sakatlıkları içeren çok zor bir duruma düştük. Belli bir ritim tutturan oyuncularımız var ancak rolüyle ilgili bocalayan oyuncularımız var. Stabil bir durum yaratamadığımız için istediğimiz sonuçları alamadık.
Jarmar’ın [Gulley] bizim için rolünün çok büyük olduğunu söylemeliyim. Hem bire bir adam geçme hem kendi skorunu yaratabilme hem de defans konusunda o güne kadar bize büyük katkı veren bir oyuncuydu. Buford bizim uzun zamandır incelediğimiz bir oyuncu. Benim beklediğimden çabuk uyum sağladı. Ama şunu da dikkate almamız lazım En son maçını Şubat’ta oynamıştı; dolayısıyla şu an en iyi durumunda değil.
“Savunmayı oturtmak biraz zaman alıyor”
Birinci önceliğimiz Johnny Hamilton’ı [takımda] tutmaktı. … Bir EuroLeague takımının yetiştirdiğimiz bir oyuncuyu tercih etmesi mutlaka onur duyacağımız bir şey.
Bizim gibi çok düşük bütçelerle iş yapmaya çalışıyorsanız alabileceğiniz uzun sayısı gerçekten çok az. Grant Jerrett’ın sayıyı yaratma özelliği, şut özelliği, pas özelliği bize cazip geldi. Onun daha yeni yeni bizim ligin kıvamını anladığını düşünüyorum. Gün geçtikçe daha etkileyici işler yapabileceğine inanıyorum.
Benim çalıştırdığım takımlarda hep defansın ve fizikselliğin üstüne inşa ederiz her şeyi. Ama bir takımda sekiz tane oyuncu değiştiği zaman [savunmayı] oturtmak biraz zaman alıyor. Daha önceki senelerde takım kurduğumuzda elimiz daha rahattı; daha tecrübeli, daha kaliteli, daha fizikli oyuncular transfer edebiliyorduk. Şu anda öyle bir parasal gücümüz yok.
Selçuk Ernak: “Uzun normal sezonlar oynamanın çok mümkün olduğunu düşünmüyorum”
Uzun normal sezonlar oynamanın çok mümkün olduğunu düşünmüyorum. Dün Fransa rekor sayı açıklıyor, Belçika’nın durumu zaten çok kötü, bazı ülkeler sınırını kapatıyor. Eskisi kadar uçuş yok. Hakikaten çok zorlanıyoruz. Mesela Brindisi maçı için yaptığımız beş tane rezervasyon iptal oldu.
Dörtlü gruplarda evinizde kaybetmemeniz lazım, bu çok açık. Rakip takımlardan birini de en azından rakip sahada yenip dört galibiyet yapmanız lazım. Bu sizi tehlikeden korur.
Çok şükür şu ana kadar bir COVID vakası geçirmedik. Kulüp olarak bireysel idmanlardan beri çok özen gösteriyoruz, oyuncularımızın da kulüp dışı hayatlarında çok özen gösterdiklerini biliyoruz. Ama her şey sizin kontrolünüz altında değil. … Bu sezonun da maalesef şartları böyle. ‘Uyum gösterelim, artık yeni şartlar bunlar’ dememize rağmen insanın içinde ve kafasında, hissiyatıyla alakalı negatif bir durum oluşuyor.
[Sezonun duraklamasını] düşünmüyorum fakat bundan korkuyorum, dürüstçe söylemek gerekirse. Biz tabii sağlık konusunda uzman isimler değiliz; dışarıdan aldığımız bilgilerle belli fikirler oluşturmaya, belli organizasyonları yönetmeye çalışıyoruz. Hangi ülkeye bakarsanız bakın, geçen marttan daha kötü durumdayız. Herkesin korktuğu ikinci dalganın içine giren ve rekor sayılara ulaşan ülkeler var. Özellikle Avrupa kupasının yarım kalma ihtimali olabilir ve bu benim korkularımın içinde. Türkiye Ligi biraz daha kontrollü. Daha önce uçakla gittiğimiz birçok yere otobüsle gidiyoruz, otellerimizi daha iyi kontrol edebiliyoruz. Devam etme ihtimali daha güçlü ve kontrol edilebilir; bir ara olsa bile tekrar harekete geçilebilir. Ama Avrupa kupası büyük bilinmeyenler saklıyor içinde. Umarım sağlıklı bir şekilde başlayıp bitirebiliriz.
“Gidebileceğimiz yere kadar gitmek istiyoruz, yetinmeyeceğiz”
Bizim Şampiyonlar Ligi’ne katılmamızdaki en önemli faktörlerden biri; Şampiyonlar Ligi’nin organizasyon olarak her sene kendisine bir şey katması, takım kalitesini artırması, takımların arkasındaki finansal desteği çok net ve sürdürülebilir şekilde ifade edip kulüplere destek olması. Bu desteği alabilmeniz için kendi ülkenizde de Şampiyonlar Ligi’nin içinde de belli başarılara ulaşmanız lazım. Önümüzdeki sene ve ondan sonra üst üste inşa ederek iddialı bir konuma gelmek istiyoruz. Bu sene Şampiyonlar Ligi’ni kazanalım diye iddialı ortaya çıkacak durumumuz yok. Mantıklı olan bizim için playoff’u hedeflemek. Ama Darüşşafaka 106 senelik bir kulüp, Türkiye’deki en eskilerden. Avrupa şampiyonluğu kazanmış ve gelenek oluşturmuş bir kulüp. Dolayısıyla oynadığımız ligde şuraya kadar iş yaparsak bizim için yeterli diye bir mantığımız olmaz. Zamanın mutlaka iyi geleceği bir takımız. Gidebileceğimiz yere kadar gitmek istiyoruz. Bugün onuncu sıraya gelirsek, yarın sekize bakarız; sekize geliyorsak altıya bakarız. Yetinmeyeceğimizi rahatlıkla ifade edebilirim.