Kadro bir arada kalır mı?
Şimdi şöyle, bence kalmaz bir arada. Geçen seneki durum yine mutlaka oluşacak. Oyuncularımız daha kıymetli oyuncular haline gelecek ve daha iyi teklifler alacaklar. Bence buradaki kriter Darüşşafaka’nın mali yapısının bu seneden önümüzdeki seneye nasıl değişeceği.
Şimdi bir takım çalışmaları var yöneticilerimizin. Almış oldukları belli sonuçlar da var, yakında duyuracaklar. Bu kaynak yaratma çalışmalarının devamı da gelecektir. Eğer biz orada, kasada güçlenirsek o zaman bu kadronun içinde tutmalıyız dediğimiz bir iskeleti tutma şansımız olur. Eğer güçlenemezsek önceki senelerde olduğu gibi Darüşşafaka baştan bir takım kurmak zorunda kalır net bir şekilde.
Bu sene ligin üstünü zorlayan bir takım haline geldik. Aslında senenin başında, geçen ve ondan önceki senenin bize tuttuğu ışık, biz madem bu seviyelere geldik, play-off resminin dışında kalmamamız lazım, şeklindeydi. Bir sonraki aşama ilk altıyı zorlayabiliriz olabilirdi.
Baktığınız zaman bizim bütçemiz düşmemeye oynayacak bir takımın bütçesi. En son muhasebe ettiğimizde sondan dördüncü sıradaydık ligde. Biz bu bütçeyle kalkalım biz ilk 4’e, 5’e bakalım konuları her sene rastlanabilecek şeyler değil. Bu sene iyi bir takım bir araya geldi ancak bunun bir garantisi yok. Öyle olsaydı geçen sene ve ondan önceki sene de öyle olurdu. Düz bir matematik değil bu.
Kulübün yaptığı yatırımla, bizim antrenörlük seviyemizle, araya getirdiğimiz oyuncuların iyi oyuncu veya kötü oyuncu olmasıyla alakalı bir durum değil bu. Siz çok iyi parçaları bir araya getirip çok kötü bir çorba pişirebilirsiniz. Çok kaliteli olmayan parçalarla çok lezzetli bir şey de ortaya çıkarabilirsiniz.
Sonuçta bunların hepsi bir araya geldiğinde nihai ürün ya da sinerji, adını ne koyarsak bunun getireceği nokta önemli. Bunun için de ne kadar çok değişen parça olursa o kadar risk oluyor.
Sezon hedefleri
Sezon başında söyleyemeyeceğimiz bir şeyi şu an söyleyebilirim. Biz uzun zamandır üçüncü, dördüncü sıralarda yer buluyoruz kendimize. 9 haftamız kaldı, eğer ilk 4’te bitirebilirsek çok çok başarılı sayacağız kendimizi. 5-6 gibi bitirirsek de hedeflediğimizin üstünde ve bizi memnun edebilecek bir yer diye kapatacağız. 7-8’den play-off’a girersek de başı iyiydi ama sonunu layıkıyla bitiremedik diyeceğiz.
BCL’de ise daha önce de söylemiştim; adım adım gidiyoruz. Geçen sene gruptan çıkamamıştık. Birinci amaç gruptan çıkmaktı. Değişen format bize yardım etti. Fiyakalı bir play-in aşaması oynadık. O ikinci bir aşama olarak kulübü ve basketbol kamuoyunu tatmin etti bence.
Son 16 grubunda tabii daha çetin işler. Bizim kendi evimizdeki maçları kazanıp İtalya’da oynayacağımız Treviso maçını rakipten çalmamız lazım. Öyle olursa ilk 8’e kalacağız. O da beklentinin üstünde bir bitiriş olacak bizim için.
Biz ilk BCL ile anlaştığımızda 3+2 seneydi kontratımız. Ben de üç senenin sonunda iddialı bir takım olabileceğimizi, bu üç seneyi takımı inşa etmek için kullanacağımızı söylemiştim. Ama biz birinci seneden ikinci seneye baştan bir takım yaptık ve bir şey taşıyamadık. Şimdi ikinci senedeyiz, üçüncü seneye de baştan takım yapmak zorunda kalırsak bizim inşaat planları sapıtmış oluyor. Tabii bir kere de takım kurup iddialı olabilirsiniz ama bizim harcadığımızın 3-4 katını harcamanız lazım. Bizim de öyle bir gücümüz yok.
Biz bu kısıtlı bütçenin içinde üstüne koyarak ve insanların tercih etmediğini tercih edip onu bir değer haline getirerek yapabiliriz bunu. İnşallah seneye sil baştan yapmamız gerekmez. İddialı bir takım olmak isteriz.