Doğuş Özdemiroğlu’nun gelişimi ve performansı üzerine:
Benim çok beğendiğim ve üstüne bir şey inşa edilebilir diye düşündüğün oyuncu tipinden. Çünkü Doğuş bir kere müthiş bir enerjiyle ve savaş vererek oynuyor. Bunu sizin ona yaptırmanız gerekmiyor. Zaten makinenin içine yerleştirilmiş bir parça gibi. Sizin yapmanız gereken enerjiyi nasıl doğru yönlendireceği, savunmada kendini hatadan koruyacak şekilde nasıl dizayn edeceği.
Ondan sonra, dediğiniz gibi eskiden hücumda bir faktör değildi. Neleri yapabilir ve bunlara nereden başlayabilir diye düşünürken bizim planımız ortaya çıktı.
Ben Türk oyunculara çok güveniyorum ve Türk oyuncuların katkı vermediği takımların ileriye gidemeyeceğini düşünüyorum. İnandığım Türk oyuncuları da seve seve takımda önemli rollerle görevlendiriyorum. Şu ana kadar da beni pişman eden neredeyse hiç olmadı diyebilirim. Doğuş tabii çok özel bir örnek. Takımında oynamayan bir oyuncudan, milli takımda belli görevleri üstüne ihale edebileceğiniz, Darüşşafaka A Takımı’nda topu teslim edip bir şeyler yaratması üzerine hesap yapabileceğiniz, belli bir sayı standartıyla takıma yardımcı olabilecek, ayrıca kişiliğiyle de takımı bir araya getirebilecek bir oyuncu oldu. Tabii ki çok çalıştı. Bu plan içinde çalıştı. Biz ona çok güvendik.
Bizim bir maçımızı seyrettiği zaman bir basketbolsever, benim hala Doğuş’a bir sürü konuda serzenişte bulunduğumu ve çok sert davrandığımı da görmüştür. Ancak biz hata yapmasın diye yapmıyoruz bunu, Doğuş hatayı tekrarlamasın ve daha iyi bir basketbolcu olsun diye yapıyoruz. Tek derdimiz bu. Şu ana kadar da çok iyi gitti.
Ben daha potansiyelini doldurmadığını ve bayağı bir boşluk olduğunu, başka bir sınıfa da geçebileceğini düşünüyorum. Çok da keyifle seyrediyorum yani, benim için çok özel bir oyuncu. Geldiği yer gerçekten insanı heyecanlandıracak kadar bize gurur veriyor. Umarım bu hızla devam eder.
BCL performansı ve BSL sürprizi
Biz Darüşşafaka’da üç senedir çok düşük bütçelerle hareket etmek zorunda kaldık. Bu sene de bu düşüklük tavan yaptı. Ülkenin içinde bulunduğu ekonomik durum ve zorluklar da bizi doğrudan etkiliyor. Yeni yönetimimizin yardımıyla biz elimizdeki kısıtlı bütçeye göre, işte bu içimize sindi, diyebileceğimiz oyuncuları bir araya getirdik.
Ama bizim için bu sene yardımcı olan en önemli şey takımın kimyası oldu. Bu aslında çok bahsedilen bir şeydir ama biz her zaman dersine çok iyi çalışan ve iyi karakterli oyuncuları bir araya getiren bir ekibiz. Son yıllarda hep böyle hareket ettik. Aldığımız oyuncuların bizde 3-4 senelik background’ı oluyor. Dosyaya 1-2 ay içinde almıyoruz. Bunun da faydasını görüyoruz tabii ki.
Bu seneki oyuncular iyi olmalarının dışında gerçekten hem çok çalışkan hem yüksek hedefleri olan hem de birbirini seven bir takım oldu. Ben sosyal medyayla çok alakalı biri değilim ama çocuklarım, eşim, yardımcı antrenörlerim, konuştuğum diğer arkadaşlarım çok bahsediyorlar bana. Dün işte bizim iki yerli, iki yabancımız bir yerde oturmuşlar yemek yiyorlar. Bence çok özel bir durum bu. Dört yabancının bir yerde yemek yemesi çok haber değeri taşımıyor ama Türklerle kaynaşıp böyle bir şey yapıyor olmaları çok özel bir şey.
Mesela bir takım yemeği yaparsınız otelde, beş yabancı bir tarafta durur, Türkler bir tarafta durur. Bizde öyle olmaz, karışık olur. Antrenmanlarda da herkes herkesle eşleşir. Yerli yabancı fark etmez. Birisinin saha dışında özel bir durumu olduğunda kim olduğu fark etmez mutlaka biri el atar. Birbirlerini çok seviyorlar ve beraber çok eğleniyorlar. Beraber üzüldükleri zaman da doğru reaksiyonu çıkartabilecek bir takım haline getirdiler burayı.
Evet, bu oyuncuları biz bir araya getirdik ama kendi karakter özellikleriyle ödülü oraya yönlendirmek lazım. Biraz sokak tabiriyle; güzel insanlar güzel bir takım oluşturdular.