2019-20 Basketbol Şampiyonlar Ligi sezonuna kesin bir nokta koyacak sekizli final aşamasının ilk günü oynanan iki çeyrek final maçıyla noktalandı. İlk maçta mest olduk, ikinci maçta üzüntü ve hayal kırıklığı yaşadık.
Günü ve organizasyonu açan maç Hapoel Jerusalem ile San Pablo Burgos arasındaydı. Maç öncesinde yüksek tempolu, bireysel performansların önem arz ettiği, kıyasıya bir mücadele bekliyorduk. Ne var ki sadece bir taraf ilk sekizli final maçına beklediğimiz gibi gelmişti. Jerusalem maça Tamir Blatt, Tarik Phillip, Malcolm Hill, TaShawn Thomas, Suleiman Braimoh; Burgos ise Alex Renfroe, Vitor Benite, Xavi Rabaseda, Jasiel Rivero, Dejan Kravic beşiyle başladı. İki takım da son resmi maçlarında kullandıkları beşlerden şaşmamışlardı.
Kravic-Thomas eşleşmesi ilk bölümde iki takımın da en etkili isimlerini temsil etti. Kravic’in pota altındaki etkinliği maçın geri kalanında Jerusalem savunmasının Sırp oyuncuya ekstra önem atfetmesine sebep oldu. Fiziken ufak olsa da enerjik ve inatçı bir ekip olan San Pablo Burgos, perimetrede Jerusalem’in üçlüsünü maçın başında acele etmeye zorladı. Jerusalem, Thomas’ı yüksek postta konumlandırıp oradan oyun yapabilmiş olsa da bu hususa yeterince yüklenemedi zira çekirgeler gibi etrafı saran mor formalar top kaybı üstüne top kaybı almayı başardı. İkili oyunda handler’a baskı için tepeye çıkan Burgos uzunları bu maçta boyalı alana düşünce, Jerusalem’in uzunlarının anlaşmasını ellerinden aldı.
Ve Burgos’un açık sahayı cerrah titizliğiyle işlemesi sürpriz değil; maç öncesinde beklenen bir durumdu bu. Hep beraber hücuma koşturan mor formalıların forvete ya da köşeye üçlük için gidenleri topla buluştu, şut fırsatlarını yüksek yüzdeyle değerlendirdi. Sekizinci dakika içinde skor 9-21’e geldi bile. Jerusalem bu andan sonra takım halinde soğukkanlılığını hızlıca yitirdi. Alıştıkları set temposunun altında oynamaya mecbur kaldılar, yeteneklerine güvenip zorlama üçlüklere başvurdular, rakibin savunma ribaundları sonrası geçiş savunmasında da nerede olmaları gerektiğini bilmez göründüler. Nikos Pappas harici sakin oyuncu olmayınca, takım topu Pappas’a emanet etti ve onun hızına ayak uydurdu ki Burgos’un tam da istediği şey buydu.
Zaman düşman değil
Üçüncü çeyrek olduğunda San Pablo Burgos oyuncuları artık topu ribaund sonrası rakip sahaya hızlıca getirip bomboş üçlükler bulmaya başlamışlardı. Maçın İngilizce anlatımını üstlenen Jeff Taylor’ın maçın 24. dakikasında söylediği, “Zaman Jerusalem’in düşmanı değil. Sadece doğru pozisyonu bulmalılar.” cümlesini Jerusalem maç boyunca yansıtamadı. Farkın gittikçe artması bunu gösteriyordu. Jerusalem Koçu Oded Kattash sekizli final maceralarının sürmesi için Omar Cook ve Thad McFadden gibi iki küçük guard’la oynayan Burgos’u fizikle yormayı denedi. Boy ortalamaları 1.94 olan Pappas, Phillip ve Hill Burgos arka alanını yıpratmak için sahadaydı. Fakat Burgos kısalar çabukluklarını kullanarak her perde çıkışı köşeyi dönmeyi ve eksik savunmaya atak etmeyi başardılar. Çabukluk uzunluğu yenmişti.
Jerusalem’in Cerberus’u Blatt, Phillip ve Hill maçı toplamda şu istatistiklerle bitirdiler:
- 2-19 saha içi isabeti
- 0-11 üçlük isabeti
- 9 sayı, 9 top kaybı
(+/-) departmanında da üç oyuncu sırasıyla -9, -30 ve -25 ile maçı noktaladılar. Hapoel Jerusalem sekizli final aşamasının hayal kırıklığı olmaya aday. San Pablo Burgos da turnuvanın, hatta sezonun en hatırda kalır performansını en önemli durakta sergilemiş olabilir.
Türk Telekom-JDA Dijon
Günün ikinci maçını ayrı bir gözle izledik. Tek sekizli final temsilcimiz Türk Telekom, JDA Dijon karşısında yarı finale çıkmak için sahadaydı. Umutlar ve beklentiler büyüktü.
Temsilcimiz en büyük penetre tehdidi Tyler Ennis’in potaya kararlı adımlarla yürüyüşüyle maça başladı. Ennis çembere gözü kara giderken, Micheal Eric’i de yardıma gelen savunmanın etrafından bulmayı başarıyordu. Her perdede adam değişen Dijon’a karşı alçak postta ters eşleşme bulmak da kolaydı. Savunmada boyalı alanı erişime engelleyen Telekom altı dakikada 12 sayı öne geçmişti bile. Dijon skora ilk çeyrekte aldığı dört hücum ribaundunu sekiz ikinci şans sayısına çevirerek tutunuyordu.
Dijon savunmasının agresifliğini bolca faul alarak ve çizgiye giderek tersine çevirmişti Telekom. Rakibinin gücünü kendisine karşı kullanmayı Japonlar aikido adı altında sistemleştirdiler, dün akşam da basketboldaki aikidoya rastlamıştık. İkinci çeyrek biterken sahadaki kısa beş bire bir savunmada zorlandı, Dijon drive-and-kick üçlüklerle boyalı alana çöken Telekom savunmasını cezalandırdı. Devre 49-46 bitti ve hala umut taze.
Zorluklarla mücadele etmek
Dijon ikinci yarıda adam değişme savunmasında vites artırdı; değişmeler daha doğru zamanlarda ve daha seri gelmeye başladı. Alçak posttaki ters eşleşmelerin zorluğu arttı. Üçüncü çeyreğin ikinci yarısında Laurent Legname’ın aynı anda sahaya attığı Abdoulaye Loum ve Charles Alingue bütün gidişatı değiştirdi. İki atlet uzun hem Dekker ve Samet Geyik’e üstünlük sağladı hem de Telekom penetrelerinin turnikeyle sonlanmasına engel oldu. Dijon nitekim 28. dakikada öne de geçti. Türk Telekom, ilk maçta Jerusalem’de gördüğümüz gibi, zorluklar karşısında teslim olmayı değil, mücadele etmeyi seçti. Hücum ribaundlarıyla maça tutundular, özellikle Tyler Ennis liderlik anlamında çok iyi bir sınav verdi. Ne var ki geçiş savunmasındaki hatalar ve yarı sahada boyalı alanı korumak adına riske edilen köşe üçlükleri Dijon tarafından hep cezalandırıldı.
Morallenen ve Telekom ne yapsa bir adım daha iyisini yapıyormuş gibi görünen Dijon bitime yaklaşık altı dakika kala on sayı öne de geçti. Lakin Telekom’un mücadelesi bitmemişti. Hücum ribaundları olmasa kopacak maçı tek topa getirmeyi başardı Ankara ekibi. Yedi saniye kala kullandığımız pozisyonu izleyin, yargınızı siz verin.
JDA Dijon 🇫🇷 hang-on, take down Turk Telekom 🇹🇷 with an impressive 83-82 comeback win.
🇨🇦 Kyle Wiltjer 19p/5r/1a
🇨🇦 Tyler Ennis 14p/11a/1r/1b + 0 TO#FIBA #BasketballCL #Final8 pic.twitter.com/Cj7rrO4ylm— BasketballBuzz (@basketballbuzz) September 30, 2020
Türk Telekom’u ve Basketbol Şampiyonlar Ligi’ndeki diğer temsilcilerimizi 2020-21 sezonunda şampiyonluğa giderken görmek dileğiyle.
Sekizli final ikinci gün maçları
18.30: AEK-ERA Nymburk
21.30: Iberostar Tenerife-Casademont Zaragoza