Playoff’u kasıp kavuran Nizhny Novgorod, tam kadroyken ne kadar tehlikeli olabileceğini tüm turnuvaya gösterdi. Kasey Shepherd’ın Avrupa’ya alışması, Anton Astapkovich’in sahalara dönüşü ve Andrey Vorontsevich’in transferiyle birlikte hücumda topun yağ gibi aktığı, üçlükleri yağmur gibi yağdıran bir takıma playoff’ta hızlıca dönüştü. Takım halinde %43,5 ile üçlük atan Nizhny, turnuvanın Lenovo Tenerife’yle birlikte en başarılı keskin nişancıları. Nizhny’den bir maçta çift haneli üçlük isabeti görmek artık rutin bir doğa olayı zira Rusya ekibi bu sezonki ilk on maçının tamamında bu sayıya ulaştı.
Shepherd gibi bir delici skoreri şutörlerle donatmak meyvesini geç de olsa verecekti ancak Shepherd oyunda değilken de Nizhny Novgorod son derece tehlikeli bir takım. Kenar oyuncularından maç başına 34,9 sayı katkı alan Ruslar tam dokuz oyuncusunu maç başına 7 veya daha fazla sayı atan bireyler haline getirdi. Çoğulcu hücum, efektif şut yüzdesine (%57,9) yansıyor; bu da Nizhny’yi savunulması zor bir takım yapıyor.
Hepsi bu kadar değil elbette. Yılın koçu adaylarından Zoran Lukic hücumdan önce savunmayı takımına benimsetmişti. Lukic’in öğrencileri, pozisyon almayı bilen uzunları ve çabuk veya kalıplı dış oyuncularıyla potanın önüne adeta baraj kuruyor. Rus ekibi turnuvada rakiplerine %49,9 iki sayı isabeti tanıdı. Nizhny Novgorod potasına atılan iki 2 sayılık atıştan biri çembere girmiyor. Üç sayı savunması aynı ölçüde başarılı olmasa da turnuvanın hatırı sayılır savunma takımlarından biriler.
Zengin ve verimli kullanılan kadro, baş döndürücü hücum, sert ve yalıtkan savunma… Nizhny Novgorod böyle anlatınca mükemmel bir takım gibi görünüyor ancak playoff dönemi başlarken 16 takım içindeki en zayıf kadroya sahip olduğunu hatırlamakta yarar var. Zirve döneminden uzak Vorontsevich’in takımın total yetenek seviyesini playoff’u kırmaya yetecek kadar artırması çok şey anlatıyor.