Sıfırdan oluşturulan bir takıma göre böylesine yüksek bir seviyede mücadele eden A Takıma sahip Isetia’nın yönetim tarafı altyapı ve kurumsallıkla ilgili de projeler üretiyordu. Bir basketbol akademisi kuran Isetia, 7-13 yaş arasındaki çocuklara basketbol eğitimi veriyor. Akademide boy gösteren basketbolcu adaylarından 10 kişilik bir takım çıkarıp U13 takımı kurma gibi bir hedefleri de var. Böylelikle kurumsal yapı güçlendirilip altyapı oluşturulacak ve geleceğin oyuncuları yetiştirilmiş olacak. Bu yaz ilk kez yapılacak bir haftalık yaz kampında çocukların ebeveynleri de ayrı bir spor kampı şeklinde organizasyona dâhil olabilecek. Bu akademide Pınar Karşıyaka altyapısında yetişmiş olan ve Üçüncü Lig serüveninde Isetia A Takımında da forma giymiş bir Türk isim de antrenör olarak yer alıyor. Antrenör yelpazesi bununla da sınırlı değil. Daha evvel Fenerbahçe Beko altyapısında oynayıp altyapı akademisinde görev almış, çeşitli altyapı takımlarında görev edinmiş Türk isimler ve Polonya’da profesyonel düzeyde basketbol oynamış isimler de Akademi çatısı altında görev alıyor.
Isetia, Türkiye’nin Avrupa basketbolundaki konumunun Polonya’da saygı görüşünü de Polonya’daki basketbol kitlesinin lehine kullanabilmeyi de hedefliyor. Türk ekibi, başarabilmeleri hâlinde Türkiye’den yüksek profilli koçları Polonya’ya davet ederek Polonya’daki antrenörler için iki üç hafta sürecek bir klinik organize etmeyi planlıyor. Türk koçların aynı zamanda seviye atlamak isteyen genç basketbolcu adaylarla kamp yapması da planlanıyor. Isetia takımının Polonya’da bir Türk takımı olarak tanınıyor olması, Türk basketbolunun Avrupa’daki konumu nedeniyle takıma olan ilgiyi de artırıyor.
U13 takımını kurma ve antrenör kliniği organize etmeye iten faktörlerden biri de yerel halkın Isetia takımına olan ilgisi. Başkan Yardımcısı Egemen, altyapı turnuvalarında yıldızlaşmış bir oyuncunun ebeveyninin kendileriyle iletişime geçtiğini ve çocuğunu akademi takımının deneme idmanına dahil etmek istediğini söyledi. Çocuğunun Türk koçlarla çalışabilme ihtimali üzerinde durmasının yanı sıra altyapı takımı henüz oluşturulmamış bir takıma hâlihazırda altyapısı olan bir takımdan gelmeyi istemek de Isetia için büyük bir artı denebilir. Akademide aynı zamanda her cumartesi günü tüm çocuklara açık basketbol temelli aktiviteler yapılıyor ve bir yandan da oluşturulması planlanan U13 takımı için keşifler yapılıyor. Altyapı organizasyonunun bir taraftar kültürü ve topluluk yaratmak konusunda yardımcı olabileceği de tahmin ediliyor.
Sayın Engin Egemen’e herhangi bir Türk takımının kendilerine pilot takımlık teklifi yapması hâlinde tutumlarının ne olacağını da sorduk. Böyle bir duruma çok sıcak bakacaklarını söyleyen Egemen, yabancı sınırının ise Türk takımları ile pilot takımlık anlaşmasına büyük ölçüde engel olabileceğini ifade etti. Türkiye’den Polonya’ya Türk oyuncu getirmenin iki oyuncuyla sınırlı kalacağını hatırlattı ve bu projenin AB pasaportu bulunan genç oyuncularla yapılabilmesinin daha kolay olduğunun da altını çizdi. Aynı zamanda Polonya seviyesinin Türkiye’de forma giyen oyuncular için hafif kalacağını düşündüğünü de sözlerine ekledi.
Isetia, akademi programının tamamen Türkiye’deki üst düzey takımlarının altyapı programlarına paralel olarak oluşturmayı hedefliyor. Akademi programının olası işbirlikleri dâhilinde Türk antrenörlerle sürdürülebilmesi de takımın geleceğe yönelik planları arasında.
Türk kültürü ve basketbol sevgisi
Elde edilen başarının etnik kimlikle bağdaştırılması olasılığına da değinen Engin Egemen, “Başarılı olursak ‘Türkler başarılı oldu’ başarısız olursak da ‘Türkler beceremedi’ diyecekler.” Cümleleriyle durumun farklı bir boyutunu da bizlere hatırlattı.
Isetia’nın İkinci Lig seviyesinde oynadığı maçları ortalama olarak 110 kişi tribünden takip etti. Türk ekibi, salona taraftar çekebilmek için baklava gibi Türk kültüründen değerleri de çekiliş yoluyla maça gelen taraftarlara vermiş ya da maç önünde ikramda bulunmuş. Bu da sadece parkede değil, parke dışında attığı adımlarda da Türk kültüründen izleri temsil ettiklerine yönelik basit bir örnek.
Sosyal medya üzerinden Türk takipçilerin ilgisini beklediklerini belirten Engin Egemen, “Bir Türk takımı olarak anılıyorsak Türk takipçilerimizin de fazla olması gerekir.” Diyerek Türk basketbolverleri de Facebook hesaplarını beğenmeye davet etti. Seslerini Türkiye’de de duyurmanın kendileri için önemli olduğunu vurgulamadan geçmeyen Egemen, özellikle basketbolda Türk sporseverler tarafından kurulmuş ve böylesine sıfırdan var olmuş başka bir takımın olmayışına da dikkat çekti. Polonya gibi basketbol kültürüyle öne çıkmayan bir ülkede böyle bir girişimde bulunabilmek ve bunu yaparken Türklüğü öne çıkararak Türk olmayan insanların sempatisini kazanabilmek de Isetia’yı yurt dışındaki Türk temsilcilerinin yazdığı özel hikayelerde farklı bir noktaya koyuyor.
Yönetim kademesinde görev alan bireylerin çocukları ve eşleri de basketbolla yakından ilgileniyor. Bu yola birlikte çıkan herkesin sahip olduğu basketbol sevgisi, profesyonelliğe ve kurumsallığa atılan adımda da kendilerinin en büyük motivasyonu.
2 yıl sporcusu olarak hizmet ettiğim, şimdi de Altyapısında hocalık yaptığım Isetia basketbol takımının, Türk basketbol severlerin desteğiyle yakında Süper Ligde oynayacağına dair inancımız tam. Biz Avrupa’da sesimizi duyurmaya başladık. Sıra kendi ülkemize duyurmaya geldi.
Yurtdışında böyle bir girisimde bulunmak büyük cesaret ister.Gercekten çok gurur duyduk. Biz basketbolseverler olarak bu projeye nasıl destek olabiliriz. Bu takımı yalnız bırakmamak lazım. Tebrik ederim.
Takımın Avrupa’daki başarılarını büyük bir gururla takip ediyorum. Eminim ki verilen emekler karşılığını Süper Lig’de de alacaktır. Ayrıca her sene Isetia Cup adı altında düzenlenen turnuvalar, bu sene itibarı ile International A.S.Y.A Basketball Cup olarak isim değişikliğine gitti. Çok ama çok iyi düşünülmüş bu isim hem klüp kurucularının doğup büyüdükleri topraklara olan vefasını hem de gerçek dostluğun nasıl olması gerektiğini hepimize bir kere daha hatırlatıyor. Tekin Güvercin Bey’e ve bu fikri hayata geçiren ekip arkadaşlarına, bu vefaları için de ayrıca teşekkür ediyorum.