Karşılaşma Amath M’Baye-Jasiel Rivero eşleşmesinin sahanın iki tarafında da kullanılmasıyla başladı. Alçak postta sırtı dönük oyunlara giden Karşıyaka, Burgos’un adam değişme savunmasını ters eşleşme yaratmak için kullanamadı; ancak rakibine Zaragoza maçına benzer şekilde çembere gitme fırsatı tanımadı. İlk yarının geneli kan, ter, gözyaşı üçlüsüyle geçti. Gömülen Burgos savunmasına karşı M’Baye dışında bire bir üretmekte zorlanan Pınar Karşıyaka ve şutları yine girmeyen, Renfroe ve Benite ile savunmanın verdiğini alan Burgos olduğu kadar sayıyla devreyi tamamladı. İkinci yarı da bundan farklı olmayacaktı.
Burgos ikinci yarıya Dejan Kravic’in devrildiği tepe ikili oyunlarıyla girdi ve bu hamleden büyük verim aldı. Kravic’in devrilmesinin yarattığı tehdit ve dikkat dağınıklığını Omar Cook, Alex Renfroe gibi zeki guardlar iyi değerlendirdi. Kurulduğundan beri hücumu sorunlu Karşıyaka takımı ise kâh boyalı alana top indirerek kâh bireysel yetenek ve savunma çabasıyla maçın içinde kalabildi. Morgan ve Rivero’nun faul problemleri takımları arayışa sevk etti, bu arayışlardan gerçek çözümlerle çıkan takım Burgos’tu. 39-46 başlayan son çeyrekle birlikte Ufuk Sarıca’nın cebinden 2-2-1 tam saha tuzaklı baskı çıktı. Burgos da baskıyla daralan zamanda karar çeyreğini yarı sahada tek perdeden çıkarak topla buluşan ve potaya giden oyuncularıyla götürdü.
Maç iki taraf adına da gidip geliyordu. İki taraf da birbirinin en tehlikeli silahlarını kısıtlamayı başardı, hücumda şenlik olmasa da yetenekli eller gerektiğinde öne çıktı. Kupa son çeyrekte bir sağa bir sola bakıyordu.