Draymond Green ve Warriors basketbolunun etkisi
Genel olarak pick-and-roll baslangici daha sonrasinda dogurdugu sonuçlar kadar olumcul değildir. Sadece Warriors ve maç başına en çok asist yapan 25 oyuncu içerisinde yer alan üç forvet oyuncusundan biri olan (Lebron James ve Giannis Antetokounmpo ile birlikte) Draymond Green’e bakin. Asistlerinin buyuk bir bolumu bu tarz oyunlardan geliyor.
Stephen Curry öldürücü bir şutör olduğu için savunma oyuncuları agresif bir şekilde onun üzerine oynamak zorunda kalırlar fakat Green kendisine kalan boş alanı tipik uzunların kullandığı gibi kullanmıyor. Deandre Jordan ya da Hassan Whiteside gibi hava da top aramıyor. Green yere yakın oynuyor ve kısa devrilip tepede uygun bir şut için bekleyince oyun kurucu yeteneği devreye giriyor. İki oyuncu topun üzerinde kalınca Green için 4’e 3 bir hücum yaratılmış oluyor. Potaya kadar gidebilir, sütü gönderebilir ya da dışarıdaki boş üç arkadaşına topu gönderebilir.
NBA’in pick-and-roll ve üç sayıya dayalı bir lige dönüşmesi üzerine Phil Jackson 2013 yılında “Bu bir taklit ligi” demişti. Koçlar bir şeyi görüp “Bu savunulması çok zor bir şey. Biz de bunu oynayalım” derler. Warriors uzun bir oyuncuyu yaratıcı gibi kullanma ya da Klay Thompson ve Curry gibi şutörlerini ters rollerde perde yaparak kullanmak gibi trendler buldu ve diğer takımlarda bunu kendilerine uyarlamaya başladı.
Bunun etkisini kuzeye bakarsak açık bir şekilde görebiliriz. Raptors hücumda 100 hücum basına 115.4 sayı üreterek ligin canına okuyor ve ikili oyunlar tamamlayıcı bir rol oynuyor. Hücum basına 1 sayı üreterek bu alanda lig lideri konumundalar ve hücumlarının yüzde 27.5’i bu oyunlardan geliyor. Sıkça kullandıkları hücumlardan biri oyun kurucu Kyle Lowry’nin topu kullanan DeMar DeRozan’a perde yapmasını içeriyor ki bu da Warriors’dan adapte ettikleri bir şey.
Topa yapılan perdelerde çoğu savunmalar değişiyor ve bu da hücumu bire bir ya da post oyununa dondurup durgunlaştırabiliyor. Bu ters eşleşlemeler çok etkili olabiliyor fakat çoğu zamanda hücumun ritmini bozuyor. Buna ters olarak da bazen hücumda Kyle Lowry’nin yukarıda yaptığı gibi perdelemeye gidip sonra yön değiştirmesi ya da kayması sonucu boş bir üçlük ya da boş bir şekilde içeriye penetre etme şansı yakalanıyor.
Ligin geldiği durum bu. Hücumlar evrim geçirdikçe savunmalar uyum sağlamaya çalışıyor. Bir hücum nötrleştirildiğinde hücum savunmaya ayak uydurmak yerine yeniden bozmaya çalışır. Baskın bir pick-and-roll şampiyonlukla sonuçlanmayabilir — John Stockton, Steve Nash ve Chris Paul bunu doğrular — ama her zaman başarılı bir NBA hücumunun temeli olacaktır.