Önceki sezonun bilançosu:
Seyircilerin eksikliği kulüpleri direkt olarak etkileyen bir şey. Bu tabii ki turnuvanın imajını da etkiliyor. Seyircilerin önünde oynamak her zaman eşsiz bir fırsat. Bu yüzden de Nizhny Novgorod’daki sekizli finali bu şekilde oynamaktan mutlu olduk.
Geri dönüp baktığımızda sezonu bir başarı olarak değerlendiriyoruz. Bu zor zamanda sezonu olabilecek en iyi şekilde başlayıp bitirdik. Tüm maçlar sahada sonuçlandı, tüm takımlar en iyi oyuncularını sahaya sürdü.
FIBA’nın sağlık danışma kurulu tarafından çizilmiş, sıkı bir sahaya dönüş protokolü uyguladık. Bu, kulüpler ve liglerle çok yakın çalışmamıza önayak oldu. Nihayetinde, normal sezonu ve son 16 turunu sonlandırıp en iyi sekiz takımı Nizhny’ye taraftar önünde oynadıkları sekizli final için gönderebilmekten ötürü mutluyuz. Bizim için bu sonu yaşamak ve taraftarlarla kutlama yapmak için iyi bir fırsattı.
Sahaya dönüş düzenlemelerindeki olası değişiklikler hakkında:
Taraftarın katılımı büyük ölçüde hükümetlerin vereceği izinlere bağlı. Avrupa çapındaki söz konusu kulüpler ve liglerle birbirimizi daha iyi anlamak için düzenli olarak iletişim halindeyiz. Bunun devam edecek bir süreç olacağını biliyoruz fakat bizim etki edeceğimiz bir şey değil. Kesinlikle takipçisi olacağımız bir süreç.
Birbirlerinin yasaklı listesinde olan ülkelerin deplasmanlarında nasıl bir aksiyon alınacak?
Geçen yıl tanık olduğumuzdan çok farklı bir durum değil. Geçen yıl birçok seyahat yasağı vardı. Birçok spor federasyonunun bu sorunu çözmek için kolektif olarak çalıştığını gördük. Spor takımlarına özel olarak sıklıkla muafiyet uygulandığını göreceğiz; zira takımlar tipik turistler değiller. Zorlukların geçen sene yaşandığının ve bu sene de yaşanabileceğinin farkındayız.
Hedef her maçı olabilecek en iyi şartlarda oynatmak. Reaksiyon vermeye hazır olmamız gerek. Geçen yıl birkaç maçı tarafsız sahalarda oynatmıştık. Bu, vaka bazında değerlendireceğimiz bir durum.