Pascal Siakam’ın geri dönüşü Toronto Raptors’a moral olacak mı? #NBA

Kasım ayının sonuna geldiğimiz bu günlerde Toronto Raptors evinde bu sezon ligin çıkış yapan takımlarından Cleveland Cavaliers’ı ağırladı.

Toronto Raptors – Cleveland Cavaliers maçını salondan takip etmek üzere yola çıkarken maç kadrolarına göz gezdirdim.

Cavs, Jarrett Allen ve Love’dan yoksundu; Raptors ise takımdan belli bir süredir uzak olan birçok sakatına bu maç ile kavuşacaktı. Artık her takımın en az iki üç sakat oyuncu ile yola devam ettiği günümüzün NBA’inde kendimi şanslı hissettim. Hiç değilse takımların yıldız oyuncuları kenarda değildi.

Cavs maça gelirken 13 galibiyetle doğu üçüncüsüydü ve açıkçası Bucks ve Celtics’in ardından Doğu Konferansı’ndaki en iddialı takımlardan biri olarak kendine yer edindi bu sezon.

Raptors ise bildiğimiz gibi. Savunmada üst düzey efor sarf etmeden maçları çok zor kazanan ve genellikle rakibin kötü üçlük attığı maçları kollayan bir ekip. Playoff ilk turu oynamak için savaşacaklar ve yine ilk turda da savaşarak elenecekler kanaatindeyim. Sezon uzun tabii, her an bir takas haberi ile uyanabiliriz.

TrendBasket

Siakam’ın sakatlıktan döner dönmez ilk beşe yerleştiği maçta, ligdeki ikinci yılını geçiren Barnes ve son haftalarda hem Toronto basınında hem de Nick Nurse ağzıyla eleştirilen Gary Trent, Siakam kadar yıldız statüsüne konmadı. Barnes ve Trent maça kenarda başladı.

Maç ilerlediğinde Nurse’ün bu hamlesinin ne kadar işe yaradığını görmüş olduk. Bençini Barnes ve Gary Trent ile güçlendirmiş olan Raptors, ilk beşin kalitesi biraz düşmüş olsa da bunu Siakam’ın topa çok fazla, ve kaliteli şekilde, hükmetmesiyle aşmış oldu. Böylece ortaya daha dengeli bir takım çıktı.

Sezonun devamında bu böyle devam eder mi bilinmez ancak Barnes’ın ilk 5’e döndüğünde daha lider tavra bürünmesi ve Gary Trent’in de savunmada geçen sezonki enerjisini yakalaması şart. Nurse, geçtiğimiz günlerde Trent’in savunma eforunu eleştirmişti ve Gary’nin geçen sezon 38 olan üçlük yüzdesinin bu sezon 31’e gerilemesi de kimseye yarar sağlamıyor.

Cavs için ise sezon sonuna kadar çözmeleri gereken zor ama güzel bir problemleri var. Allen-Mobley-Garland-Mitchell dörtlüsünün ilk 5 yeri aşikarken, forvet pozisyonunda hala daha savunmada güvenebilecekleri bir 5 oyuncusuna ihtiyaçları olduğu çok açık.

O pozisyonu dolduran LaVert ve Okoro, olası bir playoff eşleşmesinde Tatum, Siakam, Durant, DeRozan gibi forvetlerin önünde kalmakta fiziksel olarak çok zorlanacaklardır. Garland ve Mitchell ise LaVine, FVV, Harden, Maxey, Kyrie, Trae gibi guardlara baskıyı tam anlamıyla uygulayabilecek savunma yeterliliğinde gözükmüyorlar.

Yani sözün özü; Jae Crowder, her ne kadar yaşlansa da PJ Tucker ya da Taurean Prince gibi bir forvet bu takımın ihtiyacı gibi gözüküyor. Tabii ki isim olarak illa bu isimler olmalı demiyorum. Bunlara benzer veteran bir oyuncu iş görecektir. Üst düzey forvetler ile maç boyu boğuşabilecek bir savunmacı bu takıma tetristeki uzun çubuk gibi cuk oturabilir.

Maç önü ısınmasında sırılsıklam terlemiş olan Rubio’nun dönüşünün de yaklaştığı görüşündeyim. Bu, ikinci beşi biraz daha iyi düzenleyip çevirmelerine katkı sağlayabilir.

Toronto
TrendBasket

Bir küçük parantezim de Mobley için olsun. Oyuncuları sahada çıplak gözle izlemek her zaman savunmada etki ettikleri alanın genişliğine ve hücumda durdurulabilir olup olmadıklarına dair çok yararlı oluyor. Mobley’nin üst düzey bir savunma duruşu var. Her yere atlayıp sıçramasa da, ki yeri gelince onu da yapıyor, çoğu pozisyonun içinde, uzun kollarıyla rakibe cehennem oluyor ve refleks olarak yaptığı hamleler çoğu zaman doğru hamleler.

Gerçekten takım arkadaşlarının abarttığı ve lig genelinde övüldüğü kadar göze hoş geliyor Mobley. Hücumda ise bu kadar iyi hücumcular ile oynamasa, daha çok top kullansa kesinlikle her gece 25 sayı ortalama verebilecek kapasitede olduğu görüşündeyim. Ve hatta daha da büyük potansiyele, belki de bir gün bu takımın hücumunun ana silahı olma ışığına da sahip.

Şut için üçlük çizgisinin gerisine çekildiğinde ve rakip uzun ona el göstermek için adım attığında yanlarından vurup geçmek istediği zaman bunu kolaylıkla yapabiliyor. Potaya gidişinde bir ahenk ve denge var. ”Sky is the limit” bu kardeşimiz için.

Maça geri dönersek, Raptors genel olarak Cavs’ten daha saldırgan ve savunmada daha konsantre gözükmüş olsa da üçlük yüzdeleri benim için açıklayıcı nokta.

Cavs 38 üçlüğü yüzde 18 ile sokarken, Raptors 28 üçlüğü yüzde 42 ile soktu.

Uzun yıllardır Raptors izlediğim için artık bazı şeyleri tekrar tekrar görmekten dolayı alıştım. Maç boyu Mitchell’ı ikili sıkıştırma ve blitzler ile çok iyi savundular, Garland’ın penetrelerine ise çok iyi yardım getirdiler. Normal sezonu, sırf bu savunma rotasyonlarını tekrarlayıp ezberlemek için geçirdiklerini düşünüyorum bazen.

James Harden’ın prime Rockets döneminde başlayan hard double’lar gün geçtikçe yeni normal halini aldı. Ve artık rakip oyuncunun kim olduğuna ya da o akşam formda olup olmadığına bakmadan ikili sıkıştırmayı getiriyorlar. Ondan sonra 15 saniye boyunca rotasyondan rotasyona koşan Raptors savunması izliyoruz. Genel olarak rakip o maç iyi üçlük atarsa Raptors’ı cezalandırmış oluyor. Atamazsa ne ala!

İşte bu yüzden bu takımın savunma eforunu sürekli üst düzeyde tutması gerekiyor. Ben yine de bu sistemin, bu kadro ile playoff’ta konferans yarı finalinden öte görebileceğini düşünmüyorum ama NBA’de playoff yapmak bile bazen çok büyük başarı.

Beklentileri çok yükseğe koymadan sezonun geri kalanından keyif almaya devam edeceğiz.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

İlgili Haberler