Ozan Bulkaz ve kadro mühendisliği… |#BSLPlayoff

Spor Toto Basketbol Ligi’nde normal sezon tamamlandı ve NBA özelinde adamlar ve çocukların ayrıldığı yer olarak da nitelendirilen playoff dönemine gelindi. Birinci Lig’e 2013-2014 sezonunda merhaba diyen ve beklentileri aşarak ilk sezonunda playoff biletini kapan Ozan Bulkaz’ın mütevazi ekibi Uşak Sportif, geçtiğimiz sezon verdiği bir yıllık kısa aranın ardından İspanya ile birlikte Avrupa’nın zirvesinde gösterilen BSL’nin playofflarına geri döndü.

Kadro mühendisliği konusunda başarılı bir isim olarak değerlendiren ve özellikle de yabancı oyuncu tercih geçmişinin parlak olduğu gözlemlenen Ozan Bulkaz, önceki sezonlardan alışılageldiği gibi bu sezon da fiyat/performans anlamında başarılı bir kadro kurdu ve Uşak Sportif’i playoffa taşıyan sürecin ilk adımını yaptığı mühendislikle attı.

ozan-bulkaz-2014-kapak
Ozan Bulkaz | tbf.org.tr

BSL’deki ilk sezonunda beklentileri oldukça aşan takımın geçtiğimiz sezon gösterdiği inişli çıkışlı performansın da etkisiyle bu sezon başında kurulan takımda önceki sezondan tek oyuncunun dahi olmadığını vurgulamak gerek. Bir araya getirilen oyuncuların yeniliği dışında ayrıca takımı sezon genelinde taşıyan isimlerden D’Angelo Harrison ve Khem Birch’in katıldıkları NBA Draftları’nda seçilmeyi başaramayan ve profesyonel kariyerlerine ilk adımı Ozan Bulkaz yönetiminde Uşak Sportif ile atan oyuncular olduklarını da vurgulamakta fayda var.

Kurulan kadronun yeniliğine ve Harrison&Birch ikilisinin görece hamlığına rağmen Uşak Sportif lige beklentileri aşan bir performans göstererek başladı ve ilk altı hafta içlerinde Daçka, Banvit ve Galatasaray galibiyetlerinin de olduğu beş zafer elde etti. Takım daha sezonun ilk bölümünde playoff mesajını net bir şekilde verirken inişli çıkışlı dönemlere rağmen özellikle Uşak’ta oynanan mücadelelerde sergilenen etkili ve istekli oyun Bulkaz’ın öğrencilerini Beşiktaş SJ ile Trabzonspor MP’nin dışarıda kaldığı playoffa soktu.

Sezon geneli değerlendirildiğinde Uşak Sportif takımının yükünün diğer BSL takımlarında olduğu gibi ağırlıklı olarak yabancı oyuncular tarafından çekildiğini söylemek mümkün. Önemli olan noktalardan biri de bu oyuncular arasındaki iletişim ve dışarıdan gözlemlendiği kadarıyla Uşak’taki oyuncuların birbirleriyle uyumu saha içerisinde de saha dışında da göze çarpan bir şekilde iyi ve bu da oyuna yansıyor. Takım kadrosunda bulunan altı yabancı ismin dördünün Amerikalı ve Khem Birch’in de Kanadalı olduğunu vurgulamak lazım. Khem Birch’in de dahil edilebileceği bu Amerikalı oyuncuların tamamının ayrı pozisyonlarda yer alıp asıl beşte birlikte oynadığını söylemekte de yarar var. Harrison&Birch ikilisinin başka bir ülkeye gelip başka bir basketbol tarzına çabucak uyum sağlamasında kadrodaki yabancıların aynı kültürden gelmelerinin etkisini de göz ardı etmemek gerek.

Uşak Sportif aslında tempoya yatkın bir oyuncu grubuna sahip olsa da Uşak’ı ligin tempolu basket oynayan ekipleri arasına koymanın doğru olmadığı kanaatindeyim. Uşak Sportif ligin en az sayı atan ekiplerinden biri ve hücumlarının diğer takımlara oranla daha fazla bire bir üzerinden ilerlediğini de söylemek gayet mümkün. Bire bir hücum sayısının fazla olması demek de temponun düşük ve oyunun daha ağır ilerlemesi demek. Tabii ki penetre özelliği bulunan Giordan Watson ve D’Angelo Harrison gibi iki kısanın Paul Harris gibi kendini şutunu yaratabilen ve yaratmayı seven bir oyuncunun ve ek olarak da Andre Harris gibi yüzü dönük de oynayabilen bir dört numaranın kadroda bulunması hücumlarının daha fazla bire bir üzerinden ilerlemesinin anlaşılabilir kılıyor. Zaten bununla bağlantılı da Uşak Sportif geride bıraktığımız normal sezonda ligin en az asist yapan takımı konumunda ve bu çok da sürpriz bir gelişme değil. Bire bir konusunda takımın zayıf olan tek önemli parçası Khem Birch olsa da bunu büyük bir eksiklik olarak görmemek gerek. Khem Birch’i sırtı dönük topla buluşturup onun oradan sayı çıkarmasını beklemek gerçekçi bir yaklaşım olmaz çünkü Birch o tipte bir oyuncu değil ve belki de oyununun bu tarafı her zaman eksik kalacak. Ama bu önemli değil çünkü atletik özellikleri ön planda olan Khem Birch’in boyalı alandaki bölge hakimiyeti, rakipleri için ekstra caydırıcılık sağlaması ve hücum ribaundu konusunda ligin en iyi isimlerinden biri olması onun Uşak Sportif’te kilit oyunculardan biri olmasına yeterli. Uşak’ın sahip olduğu oyun kurucuların aslında tam da oyun kurucu ifadesini doldurmadıkları da düşünülürse, Khem Birch’in sergilediklerinin yeterli olduğu kanısına varabiliriz. Çünkü Uşak Sportif’in oyununa yön veren takımın kısaları Giordan Watson&D’Angelo Harrison ikilisini tanımlamak gerekirse, ikisi içinde ”İyi penetre edebilen, kolay adam geçebilen, atletik, kendi şutunu yaratabilen ve şut atmaktan pek de çekinmeyen” tabirlerini kullanırız, takım bireylerini oyuna katma konusundaki yeteneklerini ya da iyi pasör olduklarından pek fazla bahsetmeyiz. Bu sebeple, Birch’in tüm faktörlere rağmen ortaya koyduğu şeyler değerli. Örnekle de süslemek gerekirse geçtiğimiz sezonun ortasında profesyonel basketbol kariyerine Galatasaray formasıyla adım atan Patric Young, Avrupa basketboluna kolay uyum sağladıysa ve bir sonraki adımı atıp Olympiakos ile Euroleague’de de mücadele ettiyse, bu durumda Galatasaray’da birlikte oynadığı ve onu olduğundan daha da değerli gösteren Carlos Arroyo’nun payını kesinlikle göz ardı etmemek gerekli. Birch ve Young gibi uzunlar kendi ekmeklerini taştan çıkarmaları dışında birlikte oynadıkları ”oyun kurucu” kadar da değerliler, bunu hesaba katmak gerek.

Uşak Sportif | mackolik.com
Uşak Sportif | mackolik.com

Khem Birch’in onu daha da değerli kılan hücum ribaundu katkısı dışında Uşak’ta takımın skorer forveti Paul Harris’in de maç başına 2,3’ü hücum toplamda 9,6 ribaund aldığını vurgulamak lazım. Kısa forvet pozisyonunda olan ve iki metrenin altında olan bir oyuncunun böylesine ribaund kovalaması Uşak’ın ribaundlarda lig genelinde kurduğu üstünlüğün önemli nedenlerinden biri. Ribaundu böylesine kovalamak, potaya böylesine saldırmak zaman zaman Uşak’ı geride eksik bıraksa ve hızlı hücum sayılarını takımın zayıf karınlarından biri haline getirse de Ozan Bulkaz ve öğrencileri bunu muhtemelen kabul edilebilir görüyor.

Uşak Sportif’in playofftaki rakibi Avrupa’nın en iyi basketbol oynayan birkaç takımından biri olarak görülen Fenerbahçe olacak. Bu iki takımın yakın tarihte ligin son haftasında da karşılaştıklarını hatırlatmak gerekse de sarı lacivertli ekibin baştan sona üstün götürerek kazandığı mücadeleyi kıyas kabul etmek iki takımın da hedefsiz bir şekilde sahada çıktığı bir karşılaşma için doğru olmaz. Uşak’ın Avrupa’da görüp görebileceği en güçlü bir iki takımdan biriyle mücadele edecek olmaları kendi şanssızlıkları olsa da Bulkaz’ın ekibi mümkün olduğunca tempoyu düşürüp oyunu olabildiğince kontrol altına almalı ve Fenerbahçe’nin sayısı çok da az olmayan güçlü yönlerini sınırlandırmalı. Playoff ilk turunda iki galibiyete ulaşacak ekibin üst tura yükseleceği düşünülürse, ligdeki rotasyonu Avrupa’daki kadar geniş olmayan Fenerbahçe karşısında Ozan Bulkaz’ın mümkün olduğunca dar bir rotasyonla mücadele etmesi Uşak’ın yararına olacaktır.

Muratbey Uşak Sportif ilk turda playoffa veda etse dahi Ozan Bulkaz ve takımının iyi bir sezon geçirdiğini, daha yüksek bütçeli takımları geride bırakarak son üç sezonda iki kez playoffa kalma başarısını gösterdiğini ve Uşak’ın gurur duyabileceği bir basketbol takımına sahip olduğunun altını çizmek gerekli.

1 Yorum

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

İlgili Haberler