Finlandiya, Samsun’daki turnuvanın en zayıf takımlarından biriydi. En azından öyle lanse ediliyorlardı. Bizim grubumuzda yer aldılar ve herkese ne kadar ters bir takım olduklarını gösterdiler. Edon Maxhuni önderliğinde çok iyi işler yaptılar. Samsun’da bir arkadaşım ile sohbet ederken Maxhuni için ‘’Tam bir Türk’e benziyor!’’ yorumunu yapmıştık. Meğer tezimiz doğruymuş. Edon’un babaannesi yarı Türk. Maxhuni de geçtiğimiz yıllarda üç kez Türkiye’ye gelmiş ve Türk yemeklerini çok seviyor. Türkçe konuşamasa da söylenenleri rahatlıkla anlayabiliyor. Kendisi Poyraz-Karayel dizisini de yakından takip ediyormuş. Sevecen ve kalite bir insan olan Edon Maxhuni, şampiyonanın Türkiye’de düzenlenmesini şu şekilde değerlendirdi:
‘’Avrupa Şampiyonası ortamını çok seviyorum. Kendi ülken için savaşabilmek büyük bir onur. Samsun’da da, Finlandiya olarak çok iyi iş çıkarttık. Çünkü çok zor bir gruptan çıktık ve ilk sekiz arasına kaldık. Turnuvanın Türkiye’de düzenlenmesine de ayrıca sevindim. Babaannemin kökenlerinde Türk kanı var. Ben de birçok kez ülkenize geldim. İstanbul’un dışında Erdek’e de gitme fırsatı buldum.’’
Gelelim bizimle oynadıkları grup karşılaşmasına. İki ülke için de bu mücadele ölüm-kalım niteliğindeydi. Finlandiya, hayata tutunabilmek için bu maça çıktı. Biz ise gruptan çıkmak istiyorduk ve Finleri muhakkak geçmeliydik. Maçın favorisi de Genç Milli Takımımızdı. Ancak her zaman favoriler kazanmaz. Kazananlar, daha çok çalışanlar ve daha çok savaşanlardır:
‘’Almanya maçında çok kötü oynamıştık. Türkiye maçı bizim turnuvadaki yerimizi belirleyecekti. Zor bir takım olduğunuzu biliyorduk. Size karşı çok büyük saygı duyduk. Maç içerisindeki tek planımız basketbol oynamaktı. Kaybedecek bir şeyimiz yoktu. Topu çok iyi paylaştık ve açık sahada çok etkili olduk. O maçtaki atmosfer de mükemmeldi. Ben de ülkem için elimden geleni yaptım. Kaçırdığım şutların ardından çok endişelendim ancak turnuva bizim için güzel bitti.’’
Genç oyun kurucunun hedefi NCAA. Son yıllarda Kuzey Avrupa’dan birçok genç Amerika Birleşik Devletleri’nin yolunu tuttu. Edon Maxhuni ile de ilgilenen okulların sayısı da oldukça fazla:
‘’Hedefimde NCAA’e gitmek var. Şuan bir lise öğrencisiyim ve bir sonraki yıl Amerika Birleşik Devletleri’ne gideceğim. Daha sonrasında NBA ya da Euroleague. Benim için hiç fark etmez. Birçok okul benimle iletişime geçti. UNLV, Tennesse, Arizona, Hawai ve Stanford bunlardan sadece bazıları. İlerleyen yıllarda Türkiye’de de oynamak isterim. Türkçe konuşamıyorum belki ama söylediklerinizi anlayabiliyorum. Türk dizilerini yakından takip ediyorum. Poyraz-Karayel favorim.’’