NBA tarihinin en iyi pivotlarından biri olarak gösterilen ve şimdilerde TNT’nin Emmy ödüllü programı Inside The NBA‘in yorumcularından biri olan Shaquille O’Neal, geçtiğimiz günlerde Huffington Post’a bir röportaj verdi.
1992-1996 yılları arasında formasını giydiği Orlando Magic’i Penny Hardaway ile birlikte 1995 yılında NBA finaline taşıyan Shaq, ESPN belgesel serisi “30 for 30″nin o takımı konu alan bölümüyle ilgili “Belgeselde insanların yaşandığını bilmediği çokça şey vardı. Oldukça bilgilendiriciydi, eğlendiriciydi ve bize birçok anıyı da yeniden hatırlattı… Biz, Bulls’u geride bırakmaya çalışan o takımlardan biriydik, ve sadece onların yapabildiği şeyleri yapmaya çalışıyorduk. Magic’e Chris Webber’ı takas ettirdiğimde, Magic Johnson ve Kareem Abdul-Jabbar’ın yeni versiyonunu düşünüyordum.” şeklinde konuştu.
1996’da takımdan ayrılma ve Lakers’a gitme kararı başta olmak üzere o dönem aldığı kararlardan pişmanlık duymadığını belirten Shaq, basketbolseverlerce çok sevilen Inside The NBA programı için ise “TNT bizim biz olmamıza izin veriyor.” dedi.
Eski NBA efsanelerinin sıkça bugünkü ligi “yumuşak” olmakla eleştirmesine karşı Shaq’ın tutumu biraz daha nötr oldu. Konuyla ilgili “Her zaman benim oynadığım dönemin diğer dönemlerden daha iyi olduğunu düşünürüm. Bir oyuncuyu değerlendirirken de, ‘Benim oynadığım dönemde oynayabilir miydi? Gary Payton’ın, Shawn Kemp’in, Reggie Miller’ın oynadığı zamanda oynayabilir miydi?’ diye kendime sorarım.” şeklinde konuşan Shaq, Stephen Curry ve Klay Thompson gibi keskin şutörlerin kendi döneminde var olup olamayacakları konusunda da özellikle savunmada yapılan kural değişikliklerinin bu tartışmanın boyutunu değiştirdiğini vurguladı.
Son olarak kendi adıyla anılan ve yasaklanması gündeme gelen “Hack-A-Shaq” kuralı için de Shaq’ın ifadeleri, “Değiştirilmesi gerektiğini düşünmüyorum. Benim için bu kuralı değiştirmemişlerdi ve ben bunun üstesinden gelip dört şampiyonluk kazandım. Bu, oyunun bir parçası. Bana göre, kazanmak için taktiklere başvuruyorsan, bir adam olarak sana saygı duymam. Çünkü ben büyürken taktik falan yoktu. Sadece beşe beş, güreşmek, savaşmak, tırmalamak, kasıtlı fauller… Bu oyun böyle olmalı.” şeklinde oldu.
Kaynak: Huffington Post