Ömer Faruk Yurtseven

Doğum Tarihi: 19.06.1998

Doğum Yeri: Taşkent, Özbekistan

Pozisyon: Pivot/PF

Takım: Fenerbahçe Ülker

Boy: 2.09

Kilo: 105

Uluslararası Başarılar:

°FIBA U16 Avrupa Şampiyonası En İyi Beş

°Adidas Next Generation 15′ En İyi Pivot

Onur Coşkun – 30 Ocak 2015 

Yakın dönemde ülke basketboluna sunduğu nitelikli uzun oyuncularla bilinen Fenerbahçe Ülker’in alt yaş jenerasyonlardan basketbolumuza son armağanı olan Ömer Faruk Yurtseven; basketbola yedi sene önce FESA Basketbol Okulları’nda başlamış, bir dönem voleybola da ilgi duymasına rağmen basketboldan bir türlü vazgeçememesi sonucu Fenerbahçe Ülker’in altyapı seçmelerine katılmaya karar vermiş ve nihayetinde de minik takımlardan bugüne değin sarı lacivertli formayı terleten bir isim. Sahip olduğu potansiyeli ve basketbolunu yazının devamında bol bol konuşacağımız için bu noktada değinme gerekliliği hissettiğim birkaç husus olduğunu ifade etmeliyim. Geride bıraktığımız yaz Letonya’da düzenlenen U16 Avrupa Şampiyonası’nda 15.1 sayı, 8.1 ribaund  ortalaması yakalamayı başaran ve turnuvanın en iyi beşine seçilen genç oyuncu, çok kısa bir süre önce Kaunas’ta düzenlenen ve Fenerbahçe Ülker’in dördüncü tamamladığı Adidas Next Generation 15’te kaydettiği istatistikler ile organizasyon tarihinin Nikola Mirotic’ten sonra en başarılı oyuncusu olmayı başardı. Son yıllarda üst yapıya aktardığımız uzun oyuncuların aksine hücumdaki yeterliliği oldukça tatmin edici düzeyde olan ve bana göre pozisyonu dahilinde kabul edilebilir bir parmak hassasiyetine sahip olan Ömer Faruk’un olası kariyer planlamasına göz atmak için sizleri bir alt paragrafa davet ediyorum. 

Olası Kariyer Planlaması ve NBA İdeali

Genç yaşta Fenerbahçe Ülker A Takımı ile antrenmanlara çıkma fırsatı yakalayan ve bu antrenmanların tamamında Zeljko Obradovic’in öğretilerinden faydalanma fırsatı bulan Ömer’in bunu A Takım düzeyinde sürekliliğe ne zaman dönüştürebileceği henüz belirsizliğini korusa da şahsi kanaatim kendi yaş grubunda ülkenin ve Avrupa’nın en yetenekli isimlerinden biri olan genç oyuncunun eldeki imkanları bir şekilde fırsata dönüştürebileceği yönünde. Fenerbahçe Ülker Genç Takımı ile birlikte hem İstanbul Genç Erkekler Ligi’nde mücadele eden hem de Bölgsel Lig karşılaşmalarında boy gösteren Ömer Faruk için hali hazırda en önemli hususlardan birinin müsabaka devamlılığı olduğunu düşünecek olursak kulüpsel bazda bir üst seviyede boy gösterebilmesi için biraz daha zamana ihtiyacı olduğunu düşünüyorum. Potansiyelinin gerektirdiği ölçüde çalışmalarına devam etmesi durumunda NBA’de boy gösterebilme ihtimalinin hiç de uzak olmadığını ancak öncelikli hedefinin iki basketbol sezonu içerisinde Fenerbahçe Ülker formasıyla gerek ligde gerekse de Euroleague’de rol ve süre alabilecek konuma evrilmesi olması gerektiğini ifade etme hususunda yarar görüyorum. Altını çizerek belirtmek isterim ki; katıldığı her organizasyonda istatistik kağıtlarını alt üst eden bu genç adam için en önemli husus, sürdürülebilir müsabaka istikrarı. 

Fizik 

Her şeyden evvel, vücut kalınlığı haricinde pozisyonu itibariyle kendisini negatif eksene kaydıracak bir fiziksel yetisinin bulunmadığını ifade edersem yanlış olmayacağı kanaatindeyim. Henüz 17 yaşında olduğunu ve boyunun uzamaya devam etme ihtimalini de hesaba katarsak kariyerinin tamamında fiziğinin özellikle ribaund istikrarını koruma konusunda kendisine avantaj sağlayacağını söylemek doğru olacaktır. Yaşı sebebiyle de henüz yeterli vücut kalınlığına ulaşmamış olan Ömer Faruk’un önündeki en büyük soru işaretlerinden biri, vücut kalınlığının ve paralelinde de özgül ağırlığının artması sonucu yaşayabileceği çabukluk problemi olacaktır diye düşünüyorum. İlk adımının hızlı yahut yavaş olduğunu belirtmek çok doğru olmasa da bir pivot için özellikle yüzü dönük aksiyonlarda yeterli çabukluğa sahip olduğu kanısındayım. Uzun kolları sebebiyle blok meziyeti gelişime açık olsa da o konuda yaşadığı zamanlama problemi, şimdilik bu husustaki fiziksel artısının önüne geçer konumda. Forvet katlarından yay içine inen sırtı dönük hücumlarda vücudunu çok iyi kullandığını ve oyun vizyonunun da etkisiyle ters forvet katına yahut tepeye, doğru pası çıkarabildiğine defalarca şahit olduğumu ifade etmezsem kendisine haksızlık etmiş olurum. Bu paragrafı noktalarken cümleleri kısaca toparlayacak olursak; fiziksel yetileri itibariyle vücut kalınlığını özgül ağırlığı doğrultusunda dengelemesi durumunda herhangi bir oyun içi problem yaşayacağını düşünmüyorum.

Hücum

Basketbolunun kesinlikle savunma kısmıyla değil de hücum bölümüyle öne çıkan bir oyuncu Ömer Faruk. Çantasında bulundurduğu; orta mesafe şut yetisi, yüzü dönük oyun becerisi, alçak ve yüksek post oyunları, doğru perdeleme zamanlaması/geçişi ve özellikle dip köşelerden kullanmayı tercih ettiği yay gerisi şut tehdidi en büyük artılarından. Çembere yakın top aldığı zaman durdurulması oldukça güç bir oyuncu konumuna gelen Ömer’in hücum aksiyonlarındaki çeşitlilik açısından ülkenin son yıllarda gördüğü en büyük potansiyellerden biri olduğu ise net bir biçimde ortada. Parmak hassasiyetinin hakkını vererek orta mesafede savunulması güç bir oyuncu olan ve şutunun üzerinde el olduğunda topu bir kere sağına vurup potaya gitme cesareti gösterecek kadar da kararlı olan genç oyuncunun hücumdaki en büyük eksiklerinden biri, hamle zamanlaması. İkili oyun doğru oynanmadığında ya da kendisine pas geç indiğinde basketbolunun henüz ham olarak nitelendirebileceğimiz düzeyde olması sebebiyle tercih hataları yapması oldukça olası. İlerleyen yıllarda, rol alacağı takımlarda top kullanım adetinin de düşeceğini hesaba katarsak oyun vizyonu doğrultusunda bu sorunun muhakkak önüne geçmesi gerekecek. Az önce bahsettiğim sorunu aşmayı başardığı takdirde, sadece Avrupa’da değil okyanusun öte yakasında da hücum meziyetleri sebebi ile düşünülen isimlerden biri olabileceğini belirtmek isterim. Rakip yarı sahada ve özellikle çembere yakın pozisyonda onu kendi pozisyonunu oynarken, tepede getirdiği perdelemelerle arkadaşlarına koridor açarken ve benim için en değerlisi; doğru pas koşuları yaparken, doğru pas opsiyonları yaratırken izlemesi oldukça keyifli, zira pozisyonuna göre hayli gelişmiş bir oyun zekası mevcut. 

 Savunma

Gelelim Ömer Faruk’un basketbolundaki en büyük soru işaretlerini barındıran başlığın altına. Bu bölümü daha dikkatli okumanızı rica ediyorum zira genç oyuncunun kariyer rotasını önemli ölçüde belirleyecek hususlar, bu bölümdeki eksiklerinin gelişimine bağlı olacak. Yukarıda da belirttiğim gibi savunma yetileriyle değil de hücum yetileriyle ön plana çıkan bir oyuncu olması, pozisyon bilgisinin yeterliliğine rağmen kendisini bu aşamada bir adım geri plana düşürüyor. Savunma karakteri açısından sert bir oyuncu olmaması ve blok zamanlamasında yaşadığı problemler, genç oyuncu için düşünülmesi gereken hususların başında gelmekte. Kendi fiziksel özelliklerine yakın oyuncular karşısında pozisyonunu korumakta zorlanan ve hücumdaki post oyunu becerilerini aynı doğrultuda savunmada da sürdüremeyen Ömer’in kendi çemberi dolaylarındaki en büyük artısı ise inanılmaz boyutta olan ribaund sezgisi. Gerek havuza düşen toplarda aldığı gerekse de kendi eşleşmesindeki oyuncudan aldığı ribaundlar oyununun bu kısmının en büyük artısı. Şu an böyle bir senaryoyla ciddi bir biçimde karşılaşmamış olsa da kendisinden çabuk bir uzun oyuncuyla mücadele vermek durumunda kaldığı zaman, zamanlama ve post oyunu direnci açısından vereceği reaksiyon oldukça değerli olacaktır. İstanbul Genç Erkekler Ligi’nde bu konuda rakibi olduğunu düşünmediğim için Bölgesel Lig’de çıktığı her karşılaşma bu yetisine pozitif sürdürülebilirlik kazandırma açısından oldukça önemli. Hücumdaki meziyetleri sayesinde muhakkak kabul edilebilir düzeyde bir basketbol geleceği olduğunu düşünsem de elit seviyeye çıkabilmesi için savunmasına bazı artılar kazandırması gerektiği gün gibi ortada. Oyun karakteri olarak sert savunmayı yahut sertliği seven bir yapıda değilseniz bunun gelecekte de size enjekte edilmesi oldukça zor olacaktır bu sebepten ötürüdür ki Ömer’in savunma gelişimi açısında önceliğinin post oyunlarında aldığı doğru pozisyon sayısını artırması ve yüzü dönük tüm savunma aksiyonlarında rakip kısa/uzun oyuncuyla araya koyduğu adım mesafesini bir adım kısaltması gerektiği kanaatindeyim. Rakip oyuncuyu adımlamaya itmeden oyuncunun hareketlerine karşı atacağı tek bir doğru adım bile savunmasının bir tık ileri gitmesine sebep olacaktır.

Sözün Özü

Barındırdığı potansiyel açısından bu toprakların son yıllarda gördüğü en değerli uzunlardan biri olmaya aday bu genç adam, umarım içindeki basketbol sevgisini koruyarak uzun yıllar ülke basketboluna hizmet eder. Nitelikli bir basketbol kariyeri olmaması için parke sınırları içerisinde geçerli olabilecek bir sebep olduğunu düşünmüyorum. Çok çalışarak potansiyelinin vaat ettiği yere gelebilmesi en büyük dileklerimden. Unutmaması gereken en temel şeylerden biri ise basketbol şansı diye ifade edilen olgunun, bugüne değin hep çok çalışanın yanında olduğu ve olmaya devam edeceğidir. Ömer Faruk’un basketbolundaki gelişimin her daim yakın takipçilerinden biri olacağımı belirterek bir başka genç oyuncu profilinde görüşmek dileğiyle satırlarımı burada sonlandırıyorum. 

Grafiklerin hazırlanmasındaki desteğinden ötürü Doğuş Özkan’a (@dgsozkan) ve şut kart çalışmasındaki emeklerinden ötürü de Çağatay Gökmen’e (@cagokmen) teşekkürü bir borç bildiğimi belirtmek isterim.