Türkiye ve Avrupa basketbolunun önemli isimlerinden birisi olan Galatasaray Odeabank Başantrenörü Oktay Mahmuti, TedxIstanbul kapsamında bir konuşma gerçekleştirdi.
Mahmuti, hayatından anekdotlar sunduğu konuşmasında basketbolun hayatına etkisiyle birlikte hayat ile basketbolun benzerliklerini dile getirdi.
Deneyimli çalıştırıcı, Galatasaray’ı çalıştırdığı ilk dönemde EuroLeague tarihine geçen CSKA galibiyetine de değinirken Aydın Örs ve Petar Naumoski ile beraber olduğu ilk günlerini de hatırlattı.
Tercümanlıktan başantrenörlüğe giden yolda başardıklarını ve yaşadıklarını etkili bir şekilde aktaran Mahmuti’nin açıklamalardan bazı bölümler şu şekilde:
“Dar Alanda Kısa Paslaşmalar filmini bilir misiniz? Orada çok güzel bir replik vardır. ‘Hayat fena hâlde futbola benzer.’ diye. Ama bugün hayat biraz değişti. Çok hızlandı. 45 dakika sonra müdahele etmek biraz geç olabiliyor. Duran topu bekleyemiyorsunuz, mola alma vaktiniz yok. Dolayısıyla strateji değiştirmek gerekiyor. Biraz ona göre, belki sevdiğim için, hayat fena hâlde basketbola benziyor. Bu benim tutkum. 35 senedir benim tutkum. Umut ve umutsuzluk kolkola gezer. Hayatta, sporda, her yerde… Bir tek fark var: Sporda öyle evinizde oturup hiçbir yere varamazsınız. Bir mucize olsunda bir şeyler kazanayım… Hayatta olmaz. Şansına bile olmaz! Çok çalışacaksınız. Çok çalışacaksanız, üzülmeyi de hak edeceksiniz. Kolay bir şey değil: Kaybetmek var, kazanmak var…”
“…İnsan iyi yaptığı şeyleri duymak ister. Bizim bir maçımız vardı. Galatasaray – CSKA maçı. CSKA yenilmemiş bir takımdı. Shved, Teodosic, Kirilenko gibi yıldızları vardı. Abdi İpekçi’de müthiş bir koreografi vardı. Herkes onların Avrupa’nın en iyi takımı olduğunu biliyordu. Çok fazla söylenecek bir şey yok. Herkes zaten şunu soruyordu: ‘Kaçla kaybedeceksiniz?’ Ben soyunma odasına girdim ve sadece tek bir şey söyledim: ‘Evet onlar çok iyiler ama bizim en iyi bireysel performansımızın toplamından daha iyi değiller.’ Ve herkes o gün en iyi performansını ortaya koydu. Herkes müthiş oynadı. Müthiş bir seyirci desteği vardı ve biz kazandık. Benim söylediklerim için mi kazandık? Değil. Ama ondan sonra birtakım oyunculardan feedback geldi ve ‘Koç, hakikaten çok dolu çıktık sahaya’ dediler…”
“…Naumoski’nin umutla beraber bir hayali vardı. O nedenle o hayal çok önemli. Ne yaparsanız yapın hayalinizin olması lazım. Umut kendiliğinden bir şey ifade etmiyor. Siz o umudu, hayalle güçlendirmezseniz bir yere varamazsınız. Hayal sizindir. Kimseye bunun için hesap vermek zorunda değilsiniz. Bu hayalin peşinde siz koşmalısınız. Ve hep takip etmelisiniz. Hiç kimseye hesap vermek zorunda değilsiniz. Bir yol seçersiniz ve o yolda devam edersiniz. Yenilirsiniz, yenersiniz. Her şey olabilir. Ama önemli olan o yolda devam edebilmek. En kolay yerlerde yoldan sapmalar olabilir. Bunu asla yapmayın. Buna hep inandım. Mağlubiyetlerden sonra evet nüansları değiştirdim ama bütün hikayeyi değiştirmedim. Başarmak en büyük intikamdır. Siz başardıkça, sizi sevenler değil sevmeyenler sayısı artıyor. Maalesef bu böyle. Ama sadece Türkiye’de değil. Bu her yerde böyle…”
“…Hep kazanmak istedim. Bazı şeyleri takımın çıkarına hiç görmedim. Bu tabii ki sportmenlik dışı vs. işlerle olmadı. Hep o yönde odaklanmamız gerektiğini düşünüyorum…”
“…Sevdiğin işin yapmak çok önemli ama sevdiğin işi yaptığın için tercih edilmek, bence daha önemli. Orada o tutkuyu ne kadar yansıtıyorsunuz? Bunun diğerleri tarafından görülmesi daha önemli. O tutkuyu eğer oraya yansıtmazsanız o zaman hiçbir şeysiniz…”
“…Basketbol hem hayata daha yakışan hem hayatı daha iyi yansıtan bir spordur. Basketbolun en güzel tarafı da bire bir oynamaktır. Sizler de hayatı karşınıza alın ve bire bir oynayın. Oynayın, sürekli keyif alın. Bir top değil, iki top değil, üç top değil… Son topa kadar hep oynayın.”
Oktay Mahmuti’nin konuşmasının tamamını buradan izleyebilirsiniz:
- Video: TedX Talks
Başarmak en büyük cevaptır ! İntikam basketbolda yoktür ! Sporda yoktür !