Yaşadığı sakatlıkların da etkisiyle saha avantajını kaptıran Fenerbahçe, İstanbul’da düzenlenecek Final Four’a katılabilmek için Avrupa basketbolunun köklü geleneklerinden biri olan Panathinaikos’u devre dışı bırakmak zorundaydı. Seri öncesinde, normal sezonun sonunda -özellikle de hücumda- yaşadığı problemler sebebiyle Fenerbahçe’yi otomatik olarak Final Four’da gören birçok kişi tereddüte kapılmıştı. Hatta takımına son derece güvenen Fenerbahçe taraftarı arasında dahi karamsarlığa kapılanlar vardı. Atina’da oynadığı 15 maçın on dördünü kazanan Panathinaikos’u OAKA’da yenmek zorunda olduğu düşünülürse şüpheye düşenlerin olması da normal karşılanabilirdi aslında.
Panathinaikos tarafında ise tam tersi bir hava hakimdi. Obradovic sonrası dönemde ilk kez playoffa saha avantajıyla girmeyi başarmışlardı. Normal sezonun aksine playoffta sağlıklı, tam kadro şekilde mücadele edeceklerdi. Tüm sezon yaptıkları gibi iç sahayı korumaları, Final Four için yeterli olacaktı. Rüzgar tam anlamıyla arkalarındaydı.
Buraların takımı