Yazı: Nikola Kalinic, EuroLeague (euroleague.net)
Çeviri: Buse Nur Küçe, TrendBasket
Geçtiğimiz gün çok güzel bir maçta Olympiacos’u yendik. Harika bir galibiyetti bizim için. Olympiacos’un çok iyi bir rakip olduğunu biliyoruz çünkü geçtiğimiz senelerde birçok kez karşı karşıya geldik. Bu yüzden bu kadar iyi bir takımı yendiğimiz için mutluyuz. Taraftarlar açısından da izlemesi çok keyifli, çok ilgi çekici bir maçtı bence. Maçlardaki duygu yoğunluğunun giderek arttığını ve işlerin giderek kızıştığını görebilirsiniz. Herkes playoff maçlarının yaklaştığının farkında ve yakın gelecekte daha birçok güzel maç izleyeceğiz. Bize ekstra motivasyon sağlayan taraftarlarımızdan harika destek görüyoruz. Puan tablosunun zirvesinde olmamızın en önemli sebeplerinden biri de bu sezon evimizde maç kaybetmemiş olmamız. Ülker Spor ve Etkinlik Salonu’nu bir kale haline çevirdik ki bu, sezon başındaki en büyük hedeflerimizden biriydi. Kulüpteki herkes salonumuzu rakip takımlar için kazanması zor bir deplasman haline getirmek için çok çalışıyor. Rakipler burada kazanmak istiyorsa gerçekten çok ama çok çalışmaları lazım.
Taraftarlarımız basketboldan anlıyor, bu çok önemli. Bizi ne zaman ateşlemeleri gerektiğini ne zaman onlara en çok ihtiyaç duyduğumuzu ve aynı zamanda ne zaman sessiz kalmaları gerektiğini biliyorlar. Ne zaman seslerini çıkarmaları gerektiğinin de maçın içinde hangi anın önemsiz olduğunun da farkındalar. Futboldan farklı biraz. Hem futbol hem de basketbol maçlarına giden taraftara çok büyük bir saygım var tabii ki ancak destekleme şekilleri farklı bu iki spor için. Futbolda bütün maç boyunca şarkılar söylenip, tezahüratlar yapılıyor ve gol atıldığında herkes bağırarak golü kutluyor. Burada işler farklı: Her şey daha aktif, daha yoğun. Bazen yuhalamanız gerekiyor, bazen sessiz kalmanız. Taraftarımız bizim için çok önemli. Herkes çok iyi biliyor ki, Fenerbahçe taraftarlarının yaptığı gibi mesela, sizi destekleyen insanların tamamen doldurduğu bir salonda oynamak her zaman çok daha iyidir.