Röportaj tarihi: 23 Eylül 2019, Pazartesi
2015/16 sezonundan bu yana Fenerbahçe Beko forması giyen Nikola Kalinic’le sarı lacivertli ekibin EuroLeague medya gününde söyleşi gerçekleştirdim.
Nikola Kalinic’le 2019 FIBA Basketbol Dünya Kupasını, Fenerbahçe Beko’nun yaz döneminde yaptığı hamleleri ve yeni sezondan beklentilerininin yanı sıra sosyal medyanın kullanımı ve etkilerini konuştum.
-İlk olarak tatilini sorayım, nasıl geçti yaz?
“Muhteşemdi.”
-Çok sevindim. Bu yaz dünya kupasının en büyük iki favorisi Amerika ve Sırbistan yarı finale bile kalamadı. Bu herkes için sürpriz oldu. Sen de bunun şaşkınlığını yaşadın mı? Bu durumun temel sebebi neydi sence?
“Bilemiyorum aslında. Herkes gibi ben de çok şaşırdım. Senin de dediğin gibi turnuvanın en büyük iki favorisiydi ve yarı finale bile ulaşamamaları eminim herkese büyük sürpriz olmuştur. Fakat bu bir yandan da Avrupa ülkelerinin ve diğer ülke takımlarının ne kadar iyi basketbol oynadığını görmemizi sağladı. Ayrıca şunu da unutmamak lazım bazen momentum, kaliteden daha önemli olabiliyor. Oynadığınız her dakika, her saniye önemli. Kendinize güveniyor musunuz, iyi hissediyor musunuz? Arjantin’in Sırbistan’a karşı oynadığı oyun bana bir önceki Dünya kupasında bizim oynadığımız basketbolu hatırlattı. Sadece oyunumuzu oynuyor, güvenle şut atıyorduk. Çok fazla düşünmeden, endişeye düşmeden. İspanya için de geçerli bu tabii ki. Bir kez daha ne kadar kaliteli bir jenerasyon olduklarını gösterdiler. Fakat gerçekten büyük sürpriz oldu. Sebeplerini bilmiyorum. Belki finallere doğru yollarının rahat olacağını düşündüler, belki finalleri çok fazla düşündüler. Bilemiyorum.”
-Arjantin’den bahsetmişken Scola’nın performansı hakkında neler söylersin?
“İnanılmaz biri ve hepimiz için bir rol model bence. Hepimiz turnuvada nasıl oynadığını gördük. 2002’de basketbola başladığımda o dönemin büyük isimleriyle beraber veya karşılarında oynuyordu. 2019’dayız ve o hala sahada. Muhteşem bir rol model gerçekten.”
-Bir gün sen de onun gibi olmak ister miydin?
“Sanırım hayır. O yaşlarıma geldiğimde muhtemelen hayatımda basketbolla alakalı bir şey olmaz. (Gülüyor.) Ama kim bilir? Zamanın ne göstereceğini bilemeyiz. Eğer o dönemlerde basketbol oynamak hala beni tatmin ediyorsa neden olmasın. Ancak şu anki bakış açımdan sorarsan hayır, onun gibi olacağımı sanmıyorum.”
-Son röportaj yaptığımızda sosyal medyadan biraz uzak durmak istediğini söylemiştin ve son dönemlerde bunu başardığını da görüyorum. Sosyal medyadan artırdığın zamanında neler yapıyorsun peki? Nasıl etkiledi uzaklaşmak seni?
“Sosyal medyanın yerine yapacak çok fazla şey var bence. Son röportajımız bahar dönemindeydi sanırım. Yani biraz başardım biraz başaramadım diyelim. Her geçen gün daha da uzaklaşmaya çalışıyorum. O zaman da söylediğim gibi bence doğru şekilde kullanılmıyor çoğunlukla. Onun yerine arkadaşlarımla daha çok konuşmaya çalışıyorum. Kitap okuyorum, yürüyüş yapıyorum, dizi izliyorum, film izliyorum, yemeğe çıkıyorum, antrenman yapıyorum. Bence bunlar sosyal medyadan çok daha iyi şeyler. Daha önce de dediğim gibi sosyal medya doğru şekilde kullanıldığında çok güçlü olabiliyor. Fakat yanlış şekilde kullanılırsa birçok kötü şeye sebep olabilir. Bilim insanları bunu benden daha iyi açıklar tabii ki ama depresyon, anksiyete gibi şeyler mesela. Zamanımızı harcıyoruz bir de. Bence zaman şu anda sahip olduğumuz en önemli şey ve biz bunu harcıyoruz.”
-Hayatını pozitif yönde etkilemiş anladığım kadarıyla.
“Aynen öyle. Başıma gelen her şeyi pozitif bir şekilde yorumlamaya çalışırım. Ne olursa olsun ya iyidir ya da ders çıkarmamızı sağlayan bir şeydir.”
-Biraz da Fenerbahçe’yi konuşalım. Hazırlık süreci nasıl geçti?
“Oldukça yorucu geçti. Çok iyi değildi. Eksik oyuncularımız ve çok sıkışık bir takvimimiz vardı. Dokuz günde altı maç oynadık. Son üç maçı çok iyi oynadığımızı söyleyemem tabii ki ama sezon yeni başlıyor henüz ve her geçen gün, her yeni antrenmanla daha iyiye gittiğimize inanıyorum. Yeni oyuncularla iletişimimizi geliştirmeye çalışıyoruz. Eski oyuncularımız da var, sistemimizi oturtmaya çalışıyoruz şu an. Bence her şey yolunda gidiyor. Bana sorarsanız sezonun bu döneminde galibiyet almak en önemli şey değil. O nedenle bunu da olumlu bir şey olarak alıyorum. Önemli olan buna reaksiyon verip sezona iyi başlamamız. Bunu başarırsak her şey daha da iyi gider. Takım olarak harika potansiyelimiz var. Her şey rayına oturduğunda bizim için çok güzel bir sezon olacağına inanıyorum.”
-Yeni oyuncuları soracaktım ama ben sormadan cevapladın, teşekkür ederim. Peki şu ana kadarki gözlemlerine dayanarak sence geçen sezondan temel olarak farkı ne olacak bu sezonki takımın?
“Bence daha atletik bir takım olmayı deneyeceğiz. Yeni transferlerimiz bize çok şey katacak. Yaratıcılık artacak kesinlikle. Daha çok hücum edebiliriz. Belki geçen senelere oranla bu sene kısa beşlerle daha çok oynarız. Böylece kendimize güvenimiz artabilir, yenilenmiş hissedebiliriz. Bu tarz ufak tefek detayların daha iyi bir takım olmamızı sağlayacağına inanıyorum. Nando’nun nasıl bir oyuncu olduğunu hepimiz çok iyi biliyoruz. Bazı oyunculara karşı oynamaktan nefret ederim. Nando da bu isimlerden biriydi, işte bu kadar iyi bir oyuncu o. Bence kadromuza harika bir ekleme oldu. Fenerbahçe’ye ve İstanbul’a bir an önce alışmasını umuyoruz ki CSKA’da son beş senede sergilediği güçlü tüm yönlerini burada da sahaya koyabilsin. Aynı şekilde Derrick Williams da harika bir oyuncu. Eski bir NBA oyuncusu ve onun da atletizminden, yeteneklerinden, basketbol zekasından, oyun görüşünden çok faydalanacağımıza inanıyorum. İlgi çekici sezon olacak. Ayrıca Berkay da bence rotasyonumuz için taze bir kan. Her şeyin daha iyi olacağını düşünüyorum bu sene.”
-Bu sezon muhtemelen son dönemin en zorlu EuroLeague sezonlarından biri olacak. Diğer takımlar da gerçekten çok iyi transferler yaptı. Bunun hakkında ne düşünüyorsun?
“EuroLeague her zaman çok güzel ama senin de dediğin gibi bazı takımlar çok iyi transferler yaptı. Atina’da da gördük bu isimlerin ne kadar inanılmaz oyuncular olduklarını. Rahatlıkla sayı üretebilen Jimmer Fredette gibi şu an tek tek ismini sayamayacağım diğer bir sürü harika oyuncu. Çok eğlenceli olacak bana sorarsan. Oldukça zorlu olacak tabii ki sürekli olarak konsantre olmalıyız. Hazır olmalıyız. Hep dediğimiz gibi sakatlıklardan korunmaya çalışmalıyız. Geçen sene bu bizi çok zorlamıştı. Şubat-Mart gibi her şey yolundayken sakatlıklar yaşadık ve her şey yokuş aşağı gitmeye başladı fakat yapacak bir şey yok basketbolun gerçeği bu durum.”
-Son olarak da şunu sorayım, bu sezondan kişisel olarak beklentilerin neler? Takım düzeyinde beklentilerin ne olduğunu tahmin edebiliyorum o nedenle senin bireysel hedeflerini merak ediyorum açıkçası.
“Sanırım her sezon başı bu dönemde ne istiyorsam yine onu istiyorum. (Gülüyor) Evet, takım olarak her şeyi kazanmak istiyoruz. Bireysel olarak da oyunumu geliştirmeye devam etmek istiyorum aslında. Mümkün olan her şekilde kendimi geliştirebilmek istiyorum. Oyun anlayışımı, becerilerimi, neredeyse her sezon yaptığım gibi şut yüzdemi… Her oyuncunun kendisine koyduğu küçük hedefler yani. ”