Bu akşam 19:45’te temsilcimiz Pınar Karşıyaka’ya konuk olacak Panathinaikos’un ve Yunan Milli Takımı’nın yıldız oyun kurucusu Nick Calathes ile altyapısı, kariyeri, hedefleri ve Avrupa-Amerika basketbolu arasındaki farklar gibi konuları konuştuğumuz çok keyifli bir sohbet gerçekleştirdik;
Basketbol eğitimini Amerika’da aldın ve lise yıllarında iki kere ”Mr. Florida Basketball” ödülünü kazandıktan sonra 2007-2009 yılları arasında Billy Donovan’ın Florida Gators’ı ile kolej basketbolunda yer aldın. Sonrasında Avrupa’ya Panathinaikos ile giriş yaparak efsanelerle çalışma fırsatı yakaladın. Bu yılların sana kazanımları neler oldu ?
Lise yılları güzeldi. Sonrasında Billy Donovan gibi iyi bir koç ile iyi bir fırsat yakaladım. Kolejden ayrıldıktan sonra ise Obradovic için oynadım. Açıkcası o, tarihin en iyilerinden bir tanesi. Onun yanında kendinizi tamamiyle yukarı taşıyorsunuz. Kolejden ayrıldıktan sonra farklı bir basketbol stili öğrenmek ve Avrupa stiline uyum sağlamak önemli bir basamaktı. Bunun, daha iyi olabilmek için güzel bir fırsat olduğunu düşünüyorum.
Oyuncu yetiştirme konusunda Avrupa ve Amerika arasında ne gibi farklılıklar olduğunu düşünüyorsun ?
Tamamiyle farklı bir basketbol anlayışı var. Oyunu farklı bir şekilde öğreniyorsunuz. Amerika’da daha koşuya dayalı, hızlı bir basketbol oynanıyor. Avrupa’da ise daha yavaş ve iyi olabilmek için daha çok mental özellikler gerektiren bir basketbol var.
Avrupa’da bulunduğun ilk dönemde Panathianikos ile Euroleague, Lokomotiv Kuban ile Eurocup şampiyonlukları yaşarken Eurocup’ta MVP ödülünün sahibi olmuştun. Bu dönemleri ve kazanımlarını anlatabilir misin ?
Panathinaikos ile Euroleague’de mücadele etmek benim adıma ciddi bir sınavdı. Şampiyon kadroda bir rolün olması, final oynamak ve kazanmak.. Yaşadığımız şampiyonluk için basketbol kariyerimin en özel anı diyebilirim. Kuban ile Eurocup’ı kazandık. Biraz daha benim takımımdı ve daha fazla sorumluluğum vardı. Onun dışında biz zaten iyi bir takımdık. Derrick Brown, iyi bir koçumuz vardı. Beni yukarıya taşıyan önemli bir sezondu.
NBA’de oynadığın dönem hakkında neler söylemek istersin ? Çok süre aldığın, ayın çaylağı olduğun dönemler de vardı, testte çıkan Tamoxifen yüzünden 20 maç ceza aldığın, süre bulamadığın dönemler de oldu. Tekrar NBA’de oynamak gibi bir düşüncen var mı ?
İlk başlarda çok fazla oynayamadım, sezon ortasında oynamaya başladım. Sonra oynayamadım, tekrar oynamaya başladım ve ceza olayı. Çok fazla iniş-çıkışım oldu. NBA’de oynamak benim için güzel bir eğitim ve tecrübeydi. Eğer doğru zaman gelirse tekrar NBA’de oynayabilirim. Bildiğiniz gibi gelecek 3 yıl Panathinaikos ile olacağım ve burada olmaktan mutluyum.
Türk ve Rus takımlarından seninle ciddi olarak ilgilenler olduğu söyleniyordu. Ayrıca Lakers’ın da bir ilgisi olduğu konuşulmuştu. Panathinaikos’a dönüş sürecin nasıl gerçekleşti ?
Bir çok takımın ilgisi ve bir çok iddia vardı. Açıkcası ne olduğunu kimse bilmiyor. Panathinaikos ile geçirdiğim ilk 3 yıl benim için çok güzeldi. Buraya gelmek ve Avrupa’ya dönüş yapmak ise benim tercihim oldu. Geçmişe göre daha fazla sorumluluklarım var. Burada maçlar kazanmak ve şampiyonluklar yaşamak istiyorum. Bu sezon en iyisini hedefliyoruz; ancak şampiyon olmak için geliştirmemiz gereken çok fazla yönümüzü geliştirmemiz gerekiyor.
Avrupa kariyerin ve 2016 Rio Olimpiyatları ile ilgili hedeflerinin nelerdir ?
Şu an Euroleague’de mücadele ediyorum ve bütün konsantrasyonum burada. Elemelerde ise başarılı olmayı ve Rio’da yer almayı umuyorum.
Birlikte oynamaktan veya rakip olmaktan keyif aldığın oyuncular kimler ? Dimitris Diamantidis ile birlikte oynamayı nasıl tanımlayabilirsin ?
Diamantidis ile oynamak çok özel. Bana ilk 3 yılımda çok yardımcı oldu. Sahada rahat hissetmenizi sağlıyor ve size yardımcı oluyor. Dimitris Diamantidis, Sarunas Jasikevicius, Mike Batiste bir çok özel isim. Bu tip isimler sizi de özel kılıyor. Oyun kurucu oynamayı kolaylaştırıyorlar.
[…] αποστολή των “πρασίνων” όπου και μίλησε σε τουρκική ιστοσελίδα. Ο Ελληνοαμερικάνος γκαρντ αναφέρθηκε στην τωρινή […]