-Peki oynadığınız sürece EuroLeague Women’da karşılaştığınız en zorlu oyuncular, tarzını en çok beğendiğiniz koçlar ve en yetenekli takım arkadaşlarınız kimlerdi?
“Oradaki oyuncu kalitesini göz önünde bulundurursak oynadığım hiçbir maç kolay olmadı. Gerçekten benim oyunumu ve takım oyununu bozan isim benim için Brittney Griner’dı. Tarzı ve sistemi olarak erkek antrenörlerin hakim olduğu bir sektörde uzun yıllardır istikrar sağlayan, Prag’ın başantrenörü Natalia Hejkova’yı çok beğeniyorum. En yetenekli bulduğum takım arkadaşlarım ise Penny Taylor ve Alba Torrens.”
-Son olarak bize biraz basketbol sonrası yaşamınızdan bahsedebilir misiniz? Parkeye çıkmayı özlüyor musunuz?
“Aktif olarak sporculuğu bıraktıktan sonra ara vermeden, kariyerime antrenör olarak başladım. Dört yıl aktif olarak çalıştıktan sonra pandeminin başlangıcı ile beraber ara verdim. 12 yaşımdan 40 yaşıma kadar hiç durmadan basketbol oynadım ve içinde oldum. Şu anda kendime zaman ayırmak için en uygun süreçten geçtiğimi düşünüyorum. Bu açıdan belli bir süre bu şekilde istirahat etmeyi planlıyorum. Tabii ki basketbol maçlarını izlediğimde sahada olmak istediğim anlar oluyor.”
Turkiyedeki basketbol ortami inanilmaz baskici oldugundan olmasin? Ayrica igrenc erkek antrenorler getiriyosunuz genc kizlarin basina