Seri öncesi Grizzlies’in Warriors’la çok iyi eşleştiğinden, kilit noktanın Warriors’un momentunumu arkasına alıp tempoyu dikte ederek bu eşleşme dengesini yok etmesini önlemek olduğundan dem vurmuştum. Mike Conley’nin yokluğunda çıkılan ilk maçta Grizzlies rakibinin sistemine çomak sokma adına hiçbir şey yapamadı. Ama oynanan diğer iki maç apayrı bir hikayeydi. Warriors’un top paylaşım sistemi Stephen Curry ile Klay Thompson’ın hem şut atabilip hem de penetre edebilen oyuncular olmaları üstüne kurulu. Saha paylaşımını bu özelliğin üstünden inşa ediyorlar. Grizzlies Conley’nin dönüşüyle Conley & Tony Allen ikilisini Warriors guard ikilisinin üstüne salarak nefes dahi alamamalarını sağladı ve Warriors’u çok düşük bir oyun temposuna mahkum etti. Warriors her iki maçta da şutörlerini boş topla buluşturabileceği top paylaşım ortamını elde edemedi; çünkü ne Curry ne de Thompson penetre edebilme şansı bulamadı. Bunun sonucunda Warriors iki maçta da normalde rahatça ulaştığı 100 sayı bandının yakınına dahi gelemedi. Grizzlies’in hücumda akılcı şekilde pota altını beslemesi ve Warriors’un bu duruma sık sık çaresiz görünmesi de eklenince serinin ilk üç maçı 2-1’lik Grizzlies üstünlüğüyle geçildi. Seri halen ortada ama Grizzlies’in şampiyonluk iddialısı bir takım hüviyetinde olduklarını kanıtladığı kesin.